göğün başka adıyla çıksanız da
bu reklâmları değişmez dünyaya
kan reçeteleri sızıyor topuklarınızdan
yürüyüşümü çiziyor iğrenç tırnaklarınız
ne zaman geç kalsa uyuşmuş etinizde
sıhhatli bir gaz ocağı: tünele çok uzak diyor
kısa donlu amcaların kısa çocukları
en hariçten emekliyor bahçemizde
sizi diyorum aptal aptal aptalsınız
aslını isterseniz allah huzuru noter huzuru değil ya
değil mi duyuluyor mu sesim alo alo aaalooo
bay(an) ayağınızı soksanıza cebinize
gezmesin ayağımın altında böyle boş bir cenâze
göğün başka adıyla çıksanız da
tanrılarınıza tapmıyorum: not al: arabayı kaçırırsın
sahili boylasa da küçük boyunuz
ben diyorum ki: bana secde yok defolunuz
aşağıda bekliyor ayakkaplarım: sağ olun berhüdâr olun
teşekkürlerimi bırakın olduğu yere üstü kalsın
tanrılarınıza tapmıyorum: not al: arabayı kaçırırsın
isimlerini yazsan da bütün durakların
parmağımın ucundakini göremezsin mümkünü yok
boş bir mezarlığı çiğneyedur asfalta at yatağı
rakamları yan yana yaz açılmazsa kır kapıyı
üstüme üstüme gelme üst’üm yok benim
üstüm kalmadı cızırtılı sesinize
buradan kaç kilogram tartayım
buradan kaç kilogram
buradan kaç
buradan
gözünüz doymaz çünkü gözünüz yok ki
gözünüz doymaz
bu reklâmları değişmez dünyaya
ne diyeyim titriyor dizleriniz dizeleriniz
boş bir şapkaya doldurduğunuz gizleriniz
aaa sizlersiniz siz leke sürüngenleri
merâmınız falan filan değil yarıtanrılı âlim ahvâl
yani siz cübbenin altında geğiren soysuzlar
küçük sosyete masasında toplandınız
nutuk attınız nutuk yani mecburi kemâl
öksürdüğünde külotunuza indiniz
sene bilmem kaç civarı bir
karakaralar
_lar lar lar lar lar_
vira bismillah aşk evet yo hayır illallah
gelip dayanıyor benim yumruğum sizin tomruğunuza
gelip dayanıyor kapkara korkularınıza
gelip dayanıyor rızâ
tozlu otlara kapkara kumaşlara
ilk ben biliyorum erdiğim andızlardan
kızlardan kalan kuru sızılardan
ilk ben biliyorum çevirgenleri
tenimin ipliğini sizi sevdiğimi sizi sevmediğimi
her cumartesi sizi sevmediğimi
hayır evladım kabileler azıtıncaya kadar ulusa kadar
gelip beni görene kadar soğana sarımsağa sigaraya kadar
ısırıyorum
ısırıyorum bu sandığı
içimde uzanıp giden kayalığı
ısırıyorum bütün dişlerim ağzımda
göğün başka adıyla çıksanız da
hepiniz benden bereket dilersiniz
hepiniz bir toteme doluşup tophanelerde
benim öfkemden eriyen demirlerde
kimse kalmayacak kimsenin sırrı yok bende
herşey belli oluyor takma kafanızda
bileklerimden hep bileklerimden: bilenirsiniz
geldiniz ve hiç görmeden gideceksiniz…