Galatasaray Lisesi hastaneydi.
1831 - 1862 yılları arasında Galata Sarayı Sultanisi, bir tıp okuluna dönütürülmüş ve adı Tıbbiye-i Adliye-i Şahane olmuştu.Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılmasından sonra 2. Mahmut tarafından eksiği duyulan Tıbbiye Mektebi olarak açılması, bina içinde bir hastane oluşturulmasını da beraberinde getirmişti. Galatasaray Lisesi binası bu tarihten çok sonraları 1915 yılında tekrar hastane olarak kullanıldı. Geniş ve çok yataklı yatakhaneleri, zaten öğrencilerin büyük bir kısmının gönüllü olarak savaşa katılmasıyla boşalmıştı. Çanakkale cephesinden de İstanbul'a sürekli yaralı asker geliyordu. Pierre Loti'nin "Bezgin Kadınlar" romanının kahramanlarından olan Zinnur ve Cevat Paşa'nın kızı Emine Semiye Hanımlar gönüllü hemşire olarak, tıp tarihimizin önemli hekimlerinden Besim Ömer Paşa'nın yönetiminde bu bina ve bahçesindeki birçok Çanakkale gazisini tedavi ettiler.
Tüyap, Tiyatroydu.
Bugün, Turkcell binasının karısında kalan Pera Palas'a kadarki boşluk alan ve Tüyap Sergi Salonu'nun bulundu bölge, vaktiyle Dar-ül Bedai'nin, Fransız Tiyatrosu'nun ve Açıkhava Amfitiatrı'nın bulunduu bir kültür kompleksiydi. Şehrin gece hayatında büyük bir iz bırakan Gardenbar da ilkin burada açılmıştı. Zamanla yok olan bu salonlar, önce ticarethanelere, sonra yıkıntılara, en sonunda da parka dönüştü.
Turkcell Binası, Oteldi.
Tüyap'ın karısındaki sıra vaktiyle sıra sıra otellerden oluşuyordu.Bristol Oteli ve hâlâ var olan Büyük Londra Oteli dışında otuz kadar otel daha vardı. İşte bunlardan biri de şimdiki Turkcell binasının bulunduğu noktada yükseliyordu.
Beyoğlu'nun mimari dokusunu yitirmeye başladığı yıllarda buradaki otel binalarının büyük kısmı yok oldu. 1970-73 yılları arasında Yapı Kredi Genel Müdürlük binası olarak burada yeni binalar yaptırıldı. 1990 yılından beri boş bulunan binalar 1996 yılında Turkcell tarafından alındı ve yeniden projelendirilerek, 1998 Mart ayından itibaren Turkcell Genel Müdürlüğü olarak kullanılmaya başlandı.
Aslı Han Krepen’di.
Eskiden manifatura dükkânlarının buluştuğu, şimdilerde hediyelik eşya dükkânlarının doldurduğu ve dükkan aralarındaki aynalardan dolayı Aynalı Pasaj diye anılan Avrupa Pasajı'nın hemen yanındaki hanın bulunduğu alan, adını Crespin adlı bir Levanten aileden alan meyhaneler kültü Krepen'di. Aynalı Pasajla Balıkpazarı arasında bir koridor gibi kıvrılarak uzanan dar aralıkta minik meyyhaneler birbirini izlerdi, Şimdi Nevizade Sokağı'nda bulunan İmroz'un da aralarında olduğu meyhaneler külliyesi Beyoğlu'nun yakın zamanlara kadar süregelmiş en ilginç yerlerinden biriydi. Şimdi yerinde sahafları da barındıran Aslı Han var.
Çiçek Pasaj İş Merkezi’ydi.
Cite de Pera, Tanzimat döneminde "Galata Bankerleri" sanıyla tanınan ve gerektiğinde saraya bile borç verecek kadar güçlü mali yapısı bulunan Rum bankerlerden biri olan Hristaki Efendi tarafından yaptırılan bir binaydı. Alt katları işyeri, üst katları pansiyon olarak kullanılmaya başlansa da, kısa zaman içinde meyhaneler tarafından ele geçirilen bu avlulu bina, 70'li yıllarda büyük bir çöküntü yaşadı ve restore edilerek yeniden hizmete girdi. Şimdi yarı nostalji, yarı turistik ama yine de kendine has atmosferini koruyor.
Son düzenleyen perlina; 31 Ekim 2016 11:35
Sebep: Sayfa düzeni