Arama


Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
11 Ağustos 2011       Mesaj #5
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Futbol



Ad:  Futbol Kuralları-2.jpg
Gösterim: 1670
Boyut:  14.6 KB
Topu karşı kaleye sokmak temeline dayanan, on birer kişilik iki takım arasında oynanan top oyunu, ayaktopu.

Oyuncular bedenlerinin el dışındaki bölümlerini, özellikle ayaklarını ve kafalarını kullanarak topu karşı takımın kalesine sokmak amacını güderler. Orta Çağ'dan beri İngiltere ve Fransa'da oynanan ve topa elle de vurulan bir oyun günümüz futbolunun atası sayılabilir. Bu eski oyun "rugby" adıyla bugün de oynanmaktadır. 19. yüzyılda İngiltere'de "rugby"den ayrılan futbol hızla tüm dünyayı sardı.

Oyun kurallarını 1860'lı yılarda Londra'da kurulan Futbol Derneği saptadı. Futbol 90-120 m. uzunluğunda ve 45-90 m. genişliğinde dikdörtgen bir çim alanda oynanır. Oyunda kullanılan top, çevresi 68-61 cm., ağırlığı 396-453 gr. olan bir küredir. Süre, uzatmalar dışında 90 dakikadır ve 45'er dakikalık iki devre hâlinde oynanır. Devre arası 15 dakikadır. Kaleler 7,32 m. genişlikte, 2,44 m. yüksekliktedir. Kale arkası bir file (ağ) ile kapatılmıştır. Her iki yarı alanın dışarı çizgisi ortasında bulunur. Oyunu bir orta hakem ve iki yan hakem yönetir. Hakemin hata yapan oyuncuları çıkarma, oyunu durdurma, başlatma ve bitirme yetkisi vardır. Yapılan sayıları hakem kaydeder. Hakem, oyuna gereksiz yere karışan yan hakemleri oyundan çıkarabilir. On bir oyuncunun biri kaleyi korumakla görevlendirilir. Oyun, kalelerin seçimi için para atılarak başlar.

Her takım oyun süresinde iki oyuncu değiştirebilir. Kaleci sakatlanırsa yerine oyunculardan bir arkadaşı geçer. Top taç çizgisi denilen yan çizgileri geçerek alanın dışına çıkarsa, karşı takıma topu oyuna elle atarak sokma hakkı tanınır. Topa elle dokunmaya yalnızca taç atışlarında izin verilir. Hatalı oyun, ceza atışıyla cezalandırılır. Eğer hata takımın kendi kalesi önünde yapılmışsa doğrudan kaleye atış yapılır. Bu atışa "penaltı" denilir. Topun kaleye her girişinde atışı yapan takım bir sayı kazanmış, yani "gol" atmış olur. Top, kaleye girmeden o kale alanında oynayan takımın bir oyuncusu tarafından kale çizgisi dışına çıkartılırsa, karşı takım kale doğrultusundaki köşeden korner atışı yapar.

19. yüzyılda konulan oyuncuların yerleriyle ilgili kurallar, 1958'de Brezilyalıların 4-2-4 (dört bek, iki haf, dört forvet) düzenini uygulamalarıyla değişti. 1960'tan sonra savunmaya yönelik olarak 1-4-2-3 düzeni geliştirildi. Bu düzende dörtlü savunmanın arkasına "libero" denen boşta bir oyuncu gizlenir. Sonraları daha yakın yıllarda 4-3-3 lük karma düzen yaygınlık kazandı. Bu düzende sonuca gitmek daha güvenceli kılınmıştır. Futbolun tüm ülkelere yayılması ve birçok amatör ve profesyonel klübün kurulması üzerine Dünya Futbol Federasyonu kuruldu.

Dört yılda bir Dünya Kupası maçları düzenlendi. 1958, 1962 ve 1974 kupalarını Brezilya, 1930 ve 1950 kupalarını Uruguay, 1934,1944 ve 1982 kupalarını İtalya, 1978 ve 1986 kupalarını Arjantin; 1954, 1970 ve 1990 kupalarını Batı Almanya, 1998 kupasını Fransa kazandılar. 1966'da kupanın sahibi İngiltere oldu.

1958 yılından başlayarak iki yılda bir ve çift yıllarda olmak üzere Avrupa Şampiyonası ve Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası düzenlendi. Her yıl düzenlenen Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nı kazanan takım, Amerika kıtası şampiyonu ile karşılaşır. Ayrıca 1960 yılından sonra, yine Avrupa çapında her yıl, bir kupa galipleri turnuvası düzenlendi.

Türkiye'de 1890'larda dernek kurmak yasak olduğundan futbolu yalnızca yabancılar oynayabiliyordu. Bu nedenle Türkiye'de futbolu 1890'da İzmir'de ve 1894'te İstanbul'da İngilizler oynadılar. 1902'de James Lafontaine, Kadıköy Kulübü'nü kurdu. 1903'te yine İngilizler Moda ve İmogene, 1904'te de Rumlar Elpis kulüplerini kurdular. Kadıköy Kulübü ilk kez bir Türk'e (Fuat Hüsnü Kayacan) takma adla oynama izni verdi. Bu dört kulüp 1904-1914 yılları arasında bir şampiyona düzenlediler. Kupayı İmogene takımı aldı.

Ali Sami Yen ve arkadaşları 1905'te Galatasaray Lisesi'nde ilk Türk futbol takımını kurdular. Galatasaray'ı 1907'de Fenerbahçe, daha sonra Vefa ve Beykoz (1908) ve Beşiktaş (1910) takımları izledi. İzmir'in ilk takımları Panionios (1900), Apollon ve Pelops adlı Rum ve Karşıyaka (1912), Altay (1914), Altınordu (1923) ve Göztepe (1925) adlı Türk takımlarıdır. Yabancı takımlarla ilk maçı 1911 yılında Macarlar ile karşılaşan Galatasaray yaptı.

1923'te ilk Türk Futbol Federasyonu kuruldu. Başkanlığına Fuat Hüsnü Kayacan seçildi. Ulvi Ziya Yenal, Orhan Şeref Apak dört kez federasyon başkanlığı yaptılar. Futbol Federasyonu, FİFA üyeliğine 21 Mayıs 1923'te kabul edildi. 26 Ekim 1923'te İstanbul'da Romanya ile yapılan ilk millî maç berabere sonuçlandı. Futbol alanında önemli yeniliklerin ortaya çıktığı 1924 yılında İngiltere'den futbol antrenörleri getirildi ve olimpiyatlara katılındı. Aynı yıl içinde ilk Türkiye birinciliği yapıldı ve Hamdi Emin Çap adlı Türk hakemi Moskova'da Türkiye - SSCB maçını yönetti.

Türkiye futbol ligleri günümüzdeki yapısına kavuşuncaya değin çeşitli adlar altında oynandı. Millî Küme adı altında toplanan ve 1937'den 1943'e değin Maarif Mükâfatı, 1944'ten 1951'e değin de Millî Eğitim Mükâfatı olarak anılan liglerden sonra 1959'da Türkiye I. Ligi kuruldu. 1952 yılında profesyonellik ilkeleri açıklandı.

MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 23 Ekim 2016 18:40