Arama

Paul Gauguin - Tek Mesaj #4

Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
14 Ağustos 2011       Mesaj #4
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Paul Gauguin

Doğum: 1848, Paris
Ölüm: 1903, Atuona/Markiz Adaları
Fransız ressam.

Yedi yaşına kadar Peru'da yaşadı. Fransa'ya dönünce ailesiyle birlikte Orleans'a yerleşti. On yedi yaşına gelince miço oldu. Yirmi üç yaşında Paris Borsası'nda bir işe girdi. Amatör olarak resimler de yapıyordu. 1873'te Danimarkalı Sophie Gad ile evlendi. Bu arada Camille Pissarro ile yakınlık kurdu. Bu sıralarda yaptığı suluboya resimleri önemli bir özellik göstermez. 1883'te kendini resme vermek amacıyla işinden ayrıldı, karısını ve dört çocuğunu Danimarka'da bırakarak oğlu Clovis ile birlikte Paris'e döndü. Afiş asıcılığı yaparak geçimini sağlamak zorunda kaldı.

1886'da resim yapmak için birkaç arkadaşıyla Pont-Aven (Bretagne)e gitti. Pont-Aven Okulu bu yolculukta doğdu. 1887'de ressam Charles Laval ile Panama'ya ve Martinique'e bir yolculuk yaptı. Sonra Paris'e döndü. Orada Van Gogh ile tanıştı. Onun çağrısına uyarak Arles'a gitti. İki sanatçı arasında geçen üzücü olaylar sonunda, Gauguin ölümden kurtulunca Bretagna'ya döndü. Bu dönemde (1889-1890) Gauguin, etrafında toplanan sekiz ressamlık bir grubun (Pont - Aven Okulu) başkanı oldu. Onlarla birlikte izlenimciliğe karşı çıkarak bireşimci ve simgeci bir sanata yöneldi. "Sarı İsa" (1889) adlı tablosunu yaptı. Müzayede ile satılan otuz tablosundan elde ettiği parayla Tahiti'ye gitti. Orada yerlilerin hayatını yaşadı, dillerini öğrendi. Bu yerlilerle, yaşadıkları çevreyi ve başka yerlerden edindiği uzak ülke izlenimlerini sanatında malzeme olarak kullandı.

Resimlerindeki biçimleri yassıltma eğiliminde olan Gauguin parlak renkli, özenle işlenmiş bir goblen etkisi yaratan tablolar yaptı. Bu dönemde yaptığı tablolar arasında "İ Raro te Oviri", (Tahitili Kadınlar) ve "Tahiti Manzarası" (1891) en ilgi çekici olanlarıdır. Hasta ve çaresizlik içinde miras işleri için 1893'te Paris'e dönen Gauguin, Tahiti'de yaptığı tabloları sergiledi. Büyük ilgi topladı. 1895'te yeniden Tahiti'ye gitti. Geçimsizliği ve düzensiz yaşayışı yüzünden bu kez oradaki yöneticileri kendine düşman etti. Hastalık, sefalet, parasızlık, yalnızlık, hapse girmek gibi durumlara karşın, bu son dönem en güzel, en olgun yapıtlarını verdi: "Oraan Maria" (Selam Sana Maria, 1897), "Faa İheihe" (Pastoral, 1898), "Beyaz At" (1898), "Nereden Geliyoruz? Kimiz? Nereye Gidiyoruz?" (1899), "Kırmızı Çiçekli Göğüsler" (1899).

Markiz Adaları'nın en ıssızı olan Fatu-Hiva'ya sığındı, orada Atuona köyünde yalnızlık içinde öldü. Gauguin özellikle çiğrenkçileri (fovistler) ve dışavurumcuları (ekspresyonistler) etkilemiştir.

MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi