Arama

Veda Hutbesi - Tek Mesaj #5

ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
16 Ağustos 2011       Mesaj #5
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Veda Hut­besi
Ad:  Veda Hutbesi1.JPG
Gösterim: 1550
Boyut:  39.6 KB

MsXLabs.org & İslam Ansiklopedisi
Hz. Muhammed (S.A.V.) veda haccı sırasında, kendisiyle hac ibade­tini yapmak üzere Arabistan'ın her yanından gelen 120 bini aşkın Müslüman'a 8 Mart 632'de Arafat'ta bir hitabede bulundu. Bu hitabesinde Müslümanlara çok önemli mesajlar veriyordu. İslam dininin tamamlandığını, kendisinin de yüce Rabbine ka­vuşacağını hissettiriyordu. Veda hut­besi, Peygamberimizin büyük bir ka­labalık önünde yaptığı son konuşma olduğu için buna "Veda Hutbesi" den­miştir, son derece meşhurdur. Yalnız­ca Müslümanlar için değil, tüm insan­lık için doğru yolu gösterici bir içeri­ğe ve üslûba sahiptir. Söz gücünün iti­barını en yüksek noktaya ulaştıran bir konuşmadır, önemi dolayısıyla bu hutbeyi buraya aynen alıyoruz:
Veda Hutbesi
Bu hutbe, MS 632 yılında Peygamber Efendimiz -sallâllahü aleyhi ve sellem- tarafından yüz bin'i aşkın Müslümana irad edilmiştir. Hz. Peygamber Allah'a hamd ve senadan sonra şöyle buyurdular:
Ey insanlar!
Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyo­rum, belki bu seneden sonra sizinle burada ebedi olarak bir daha birleşemeyeceğim.

İnsanlar!
Bugünleri­niz nasıl mukaddes bir gün ise, bu ay­larınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübarek bir şe­hir ise, canlarınız, mallarınız, namus­larınız da öyle mukaddestir, her türlü tecavüzden korunmuştur.

Ashabım!

Yarın Rabbinize kavuşacaksınız ve bugünkü her hal ve hareketiniz­den muhakkak sorulacaksınız. Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönüp de birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyetimi burada bulunanlar, bu­lunmayanlara bildirsin! Olabilir ki bildirilen kimse burada bulunup da işitenden daha iyi anlayarak muhafa­za etmiş olur.

Ashabım!
Kimin yanında bir ema­net varsa onu sahibine versin! Faizin her çeşidi kaldırılmıştır, ayağımın al­tındadır. Lâkin borcunuzun aslını vermek gerekir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız. Allah'ın emriyle fa­izcilik artık yasaktır. Cahiliyetten kal­ma bu çirkin adetin her türlüsü aya­ğımın altındadır, tik kaldırdığım fa­iz de Abdulmuttalib'in oğlu (amcam) Abbas'ın faizidir.


Ashabım!
Cahiliyet devrinde gü­dülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib'in torunu (amcazadem) Rebia'nın kan davasıdır.


İnsanlar!
Bugün şeytan sizin şu toprakları­nızda yeniden tesir ve hâkimiyetini kurmak gücünü ebedi surette kaybet­miştir. Fakat siz; bu kaldırdığım şeyler dışında, küçük gördüğünüz işler­de ona uyarsanız bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bun­lardan da sakınınız!

İnsanlar!
Kadınların haklarım gözetmenizi ve bu hususta Allah'dan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadın­ları, Tanrı emaneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helal ediniz. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Si­zin kadınlar üzerindeki hakkınız, on­ların, aile yuvasını sizin hoşlanmadı­ğınız hiçbir kimseye çiğnetmemeleridir. Eğer razı olmadığınız herhangi bir kimseyi aile yuvanıza alırlarsa, on­ları hafifçe dövüp sakındırabilirsiniz. Kadınların da sizin üzerinizdeki hak­ları, meşru bir şekilde, her türlü yi­vim ve giyimlerini temin etmenizdir.

Mü'minler!
Size bir emanet bırakıyorum ki ona sıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanet Allah Kitabı Kur'an'dır.

Mü'minler!
Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman Müslümanın kardeşidir, böylece bütün müslümanlar kardeştir. Din kardeşinize ait olan herhangi bir hakka tecavüz başkasına helal değildir. Me­ğer ki gönül hoşluğu ile kendisi vermiş olsun.


Ashabım!
Kendinize de zulmet­meyiniz. Kendinizin de üzerinizde hakkı vardı.


İnsanlar!
Cenab-ı Hak her hak sahibine hakkını (Kur'an'da) ver­miştir. Varise vasiyet etmeğe lüzum yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğ­muşsa ona aittir. Zina eden için mahrumiyet vardır. Babasından başkası­na ait soy iddia eden soysuz, yahut efendisinden başkasına intisaba kal­kan nankör. Han'ın gazabına, me­leklerin iane ve bütün müslümanların ilencine uğrasın! Cenab-ı Hak, bu gibi insanların ne tevbelerini, ne de adalet ve şahadetlerini kabul eder.

İnsanlar!

Rabbiniz birdir. Babanız da bir­dir; hepiniz Adem'in çocuklarısınız, Adem ise topraktandır. Allah yanın­da en kıymetli olanınız, ona en çok saygı göstereninizdir. Arabın Arap ol­mayana - Allah saygısı ölçüsünden başka bir üstünlüğü yoktur.

İnsan­lar!
Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz!


"—Allah'ın elçiliğini ifa ettin, va­zifeni yerine getirdin, bize vasiyet ve öğütte bulundun, diye şahadet ede­riz."
Bunun üzerine Resûl-i Ekrem şahadet parmağını göğe doğru kaldırarak, sonra da cemaat üzerine çevirip indirerek şöyle buyur­du:
Şahid ol yâ Rab! Şahid ol yâ Rab! Şahid ol yâ Rab!
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Baturalp; 2 Mart 2017 12:23
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!