Kal Gün soldu, vakit geç, gitme bırak, kal
Omuzlarında şal, başında örtü,
Odamda hülyalı bir akşam üstü
Gölgeler içinde renk ve dudak kal.
Gidersen sana da kırılacak, kal
-Gönlüm ki, böyle her gidene küstü-
Ve deme “buradan bir akşam üstü
“Giderken ardımda hıçkırarak, kal!”
Madem, günlerimiz, sevgilim, kısa,
Gümüşlü sabahlar, altın akşamlar,
Soluk bir gül ıtrı gibiyken bahar...