Arama

Efesli Heraklit - Tek Mesaj #2

tokiohotel - avatarı
tokiohotel
VIP ''Ölü Gelin''
20 Ağustos 2011       Mesaj #2
tokiohotel - avatarı
VIP ''Ölü Gelin''
HERAKLİT (EFESLİ HERAKLAİTOS)
felsefe10 MÖ. 550-480 yıllarında Efes’te yaşadı. İyonya o dönem İranlıların elinde bulunuyordu. Ülkenin Efes dışındaki bütün kentleri özgürlüklerine kavuşmak için birleşmişlerse de İran kralı Dairus tarafından şiddetle cezalandırıldılar. Heraklit bir süre siyasal olaylara yabancı kalmadıysa da daha sonra politik yaşamdan tamamen ayrıldı.

Arkadaşı Hermodor’un Efes’ten sürülmesiyle de bir ormanda inzivaya çekildi ve yalnız felsefeyle ilgilendi. En çok hoşlandığı şeyin doğayı derinden seyretmek ve yalnızlık olduğu söylenir. Heraklit Mile okulunun kozmolojisini iyi kavramış ve Pisagor’dan etkilenmiş bir filozoftu.
Heraklit kendi sözleriningüldürmediğini, süslü, boyalı olmadıklarını, fakat sesinin bu seste konuşan Tanrı sayesinde bin yıllar içinde uzayıp gideceğini söylerken çok önem verdiği Logos-İlahi Kelam hakkındaki görüşlerini de belirtmiş oluyordu.

O, İyonya filozofları gibi evrenin ana maddesini değişmeyen kalıcı bir töz olarak kabul etmemiş, alemin sürekli olarak değişken olduğunu ve değişken varlık içinde kalıcı bir güç olarak akıl (logos-kanun) bulunduğunu savunmuştur.

“Alem, Tanrılar ve İnsanlar tarafından yaratılmamıştır. O her zaman vardı”derken, her şeyden önce insan aklının, yokluktan varlığa geçişi yani “İlk” olanı anlamasının mümkün olmadığını savunuyordu. Yani evren, bağımsız ve özgür bir varlıktır.

Alemi meydana getiren birinci ilke de,
Ateş’tir. Bu ateş canlıdır, ölçüyle yanacak ve ölçüyle sönecektir. Ateş tek bir tözdür (cevherdir) ve her şekle girebilir; bütün değişimlerine karşın, kendi doğasından hiçbir şey yitirmez; ve bir alemi oluşturabilmek için bu değişikliğin kendiliğinden beliren gücü, hareket şeklinde kendini gösterir ve kendi varlığında bazı yoğunlaşmalara ve seyrekleşmelere neden olur.

Ona göre, sükun gibi görünen her uzlaşma, bir kaçmadır ki, bu yeni bir savaşın hazırlığını yapmak demektir. Şu halde, alemde gördüğümüz ölüm ve doğum olayları bir görünüşten ibarettir; bu yaşamın yeniden doğması demektir. Bunlar, birbiri içinde devam etmek suretiyle, alemdeki dengeyi yaratırlar. Heraklit’in savunduğu ateşin belirlenmiş ve duyulur bir varlığı yoktur. O, bütün duyulur tözlerin ortak bir esasından başka bir şey değildir.

Savaş halinde bulunan karşıtlar, birbirinin yerini almaya meyledince, eşyada durup dinlenmeyen bir hareket devam eder, durur. Zira,“ Her şey akıyor, her şey kaçıyor, hiçbir şey durmuyor; bir nehir içinde bizi yıkatan su, daima başka sudur; hiçbir zaman aynı nehre iki kere dalamazsın. ”
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
''Boşver''