Arama

Diyarbakır - Tek Mesaj #1

kompetankedi - avatarı
kompetankedi
VIP Bir Dünyalı
15 Eylül 2006       Mesaj #1
kompetankedi - avatarı
VIP Bir Dünyalı
Diyarbakır
diyarbakir
Mezopotamya’nın kuzeyinde yer almaktadır. Malatya, Elazığ, Bingöl, Muş, Siirt, Mardin, Urfa, Batman ve Adıyaman illeriyle çevrelenmiş olan Diyarbakır ili, bölgenin tüm özelliklerini taşır. Bağlı 13 ilçe merkezi bulunmaktadır.Diyarbakır kent merkezi 7 bin 500 yıllık bir geçmişe sahiptir.
Tarihin her döneminde büyük uygarlıkların, kültürel ve ekonomik hareketlerin merkezi olarak kabul edilen kent, birbirini izleyen 26 değişik uygarlığa beşiklik etmiştir. M.Ö.3000 yıllarında Hurriler’den başlayarak Osmanlılar’a kadar uzanan yoğun bir tarihi geçmişi olan Diyarbakır’da yaşayanlar, dönemlerine ait izlerle kenti ölümsüzleştirmişlerdir.Bu eserlerin başında, kuşbakışı bir kalkan balığını andıran biçimiyle kenti baştanbaşa kuşatan surlar gelir. Diyarbakır surları uzunluk bakımından Çin Seddinden sonra dünyada ikinci, ama eskilik bakımından birinci sırada kabul edilmektedir.
Büyük bölümü Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan Diyarbakır ili toprakları, kuzeyde sırtını dayadığı Güneydo­ğu Toroslar'dan güneyde Mardin Eşiği'ne, doğuda Batman Çayı'ndan batıda Fırat Irma­ğı ve Karacadağ'a kadar uzanır. Birçok uygar­lığın beşiği olan Diyarbakır'ın başlıca özellik­lerinden biri de Anadolu'da kurulan en eski yerleşmelerden Çayönü'nün bu topraklarda olmasıdır. Doğu kesiminde Türkiye'nin en verimli petrol üretim kuyuları bulunan Diyar­bakır ili, iri karpuzlarıyla ünlüdür.
DİYARBAKIR İLİNE İLİŞKİN BİLGİLER
YÜZÖLÇÜMÜ: 15.355 km2
NÜFUS: 1.364.200 (2000)
İL TRAFİK NO: 2
İLÇELER: Diyarbakır (merkez), Bismil, Çermik, Çınar, Çüngüş, Dicle, Eğil, Ergani, Hani, Hazro, Kulp, Lice, Silvan.
KÖY SAYISI: 743
İLGİ ÇEKİCİ YERLER:
  • Çermik Kaplıcası
  • Diyarbakır Kale­si ve Nasturi Kilisesi
  • Eğil, Çermik, Çüngüş, Osmani­ye, Tercil, Mihrani, Ayındar, Kefrum, Zülkarneyn, Atak ve Silvan kaleleri; Hilar Mağaraları
  • Dakyanus ve Atak (Antak) eskiçağ kentleri
  • Meryem Ana Kilisesi
  • Zinciriye (Sincariye), Mesudiye, Ali Paşa, Muslihiddin Lari, Abdullah Paşa ve Hatuniye medreseleri
  • Artukoğulları Sarayı
  • Diyarbakır, Eğil (Taciyan), Hani, Hazro, Lice (Vakıf Ahmed Bey) ve Silvan (Selahaddin Eyyubi) ulucamileri
  • Ömer Şeddad (Hazreti Ömer), Kale, Nebi, Safa (İparlı), Hoca Ah­med (Ayni Minare), Şeyh Matar (Mutahhar), Fatih Paşa (Kurşunlu), Hüsrev Paşa, Ali Paşa, iskender Paşa, Behram Paşa, Melek Ahmed Paşa, Defterdar, Arap Şeyh, Eyyubiler ve Kara Behlul Bey camileri
  • Deliller (Hüsrev Paşa) Hanı, Hasan Paşa Hanı, Çifte Han ve Yeni Han
  • Dicle, Devegeçidi, IV. Murad (Karaköprü), Haburman, Sinek Çayı, Kenok (Kemkûk) ve Malabadi köprüleri
  • Diyarbakır Arkeoloji ve Etnografya, Diyarbakır Ziya Gökalp, Diyarbakır Cahit Sıtkı Tarancı ve Diyarbakır Atatürk Köşkü müzeleri
KOMŞU OLDUĞU İLLER: Malatya, Elazığ, Bingöl, Muş, Batman, Mardin, Şanlıurfa, Adıyaman.
Doğal Yapı
Diyarbakır ilinin Doğu Anadolu Bölgesi sınır­larına taşan kuzey kesimini Güneydoğu Toroslar'a bağlı Karaçavuş, Akçakara, İncebu-run ve Maden dağlan engebelendirir. Diyar­bakır ilinin en yüksek noktası, kuzeydoğudaki Karaçavuş Dağlan'nın 2.813 metreye ulaşan Tosun Tepesi'dir. İlin orta kesiminde yer alan geniş çukurluk,' Diyarbakır Havzası adıyla anılır. Tabanı 500 metreye kadar alçalan bu çukur alanın içinde Dicle Irmağı akar. Diyar­bakır Havzası, güneyindeki Suriye düzlükle­rinden Mardin Eşiği'yle, batısındaki Şanlıurfa Yaylası'ndan da Karacadağ'la ayrılır.
Diyarbakır ilinin başlıca akarsuları Dicle Irmağı ile Fırat Irmağı'dır (bak. DİCLE IrmaGI; fırat ırmağı). Dicle'nin kollarından Batman Çayı doğuda Siirt, Fırat ise batıda Malatya ve Adıyaman illeriyle doğal sınır oluşturur. Özellikle Dicle Irmağı boyundaki ovalarda yapılan bitkisel üretimde kısa adı GAP olan Güneydoğu Anadolu Projesi'nin (bak. GÜ­neydoğu Anadolu Bölgesi) sulamayla ilgili alt projelerinin gerçekleşmesiyle verim artışı ol­ması beklenmektedir. Doğal gölü bulun­mayan ilin başlıca yapay gölleri, Devegeçidi ve Karakaya baraj gölleri ile birkaç sulama göletidir.
Diyarbakır ilinde yazlar çok sıcak ve kurak, kışlar ise oldukça soğuk ve kar yağışlı geçer. Bazı yazlar hava sıcaklığının 45°C'yi aştığı görülmüştür. Doğal bitki örtüsü bozkır gö­rünümünde olan Diyarbakır ilinin kuzeyi ile güneyindeki dağlık alanların yamaçlarında meşe topluluklarına rastlanır.
İlin kuzey kesimi oldukça etkin bir deprem kuşağında yer alır. 1975'te meydana gelen
Lice depremi sonucunda 2.000'den çok insan yaşamını yitirmiş, 8.000'den çok konut da yerle bir olmuştur.

Tarih

Ergani ilçesinin Sesverenpınar köyü yakının­daki Çayönü Höyüğü'nde yapılan kazı ve araştırmalar sonucunda, Anadolu'da bilinen en eski köy yerleşmesinin burada kurulduğu saptanmıştır. İÖ 7250'de kurulduğu anlaşılan Çayönü'nde köy yaşamının 500 yıl kadar sürdüğü sanılmaktadır. Temelleri taşlardan yapılan, çok odalı bu dörtgen biçimli köy evlerinin kalıntıları arasında cam ve çakmak­taşından yapılmış çeşitli aletler ile bazı hey­kelcikler ve süs eşyaları bulunmuştur. Çanak çömlek yapmayı bilmeyen Çayönü insanların­dan günümüze kalanlar, taş temelli ev ve buğday tarımı yapmayı bildiklerini göster­mektedir.
İÖ 3000'lerde ilin yer aldığı topraklar Hur-riler'in yurduydu. Hurriler komşu oldukları Mitanniler ile Hurri-Mitanni Krallığı'nı kur­du. Hititler ile Asurlular'ın egemenlik alanla­rı arasında yer alan Hurriler ve Mitanniler, İÖ 14. yüzyılda Asurlular'a bağlandı. Daha sonra sırasıyla Urartular'ın, İskitler'in, Pers-ler'in, Makedonyalıların, Selevkoslar'ın, Partlar'ın egemenliğine giren yöre, İÖ 69'da Roma İmparatorluğu'nun topraklarına katıl­dı. Bundan sonra Romalılar ile Partlar arasın­da el değiştiren bu topraklar İS 395'te başla­yan Bizans döneminde de Akhun, Sasani ve Arap saldırılarına uğradı. 7. yüzyılda Arap-lar'ın eline geçen yöre, 1085'te Selçuklu egemenliğine girdi. İnaloğulları, Nisanoğulları, Artuklular, Eyyubiler, Anadolu Selçuklu­ları, Mardin Artukluları, Akkoyunlular ve Safeviler tarafından da yönetilen Diyarbakır, 1515'te Osmanlı topraklarına katıldı.

Ekonomi

Ülkenin öteki önemli merkezleriyle kara, demir ve havayolu bağlantıları olan Diyarba­kır ilinde ekonominin temeli tarıma dayalıdır. İlde yetiştirilen başlıca tarla ürünleri buğday, arpa, kırmızı mercimek, çiğit, nohut, pamuk ve soğandır. Ayrıca karpuz, üzüm, domates, kavun gibi bağ ve bahçe ürünleri de yetiştiri­lir. İlde üretilen karpuzlar tüm ülkede ün kazanmıştır. Hayvancılık için iklim ve doğal
koşullan uygun olan ilde en çok koyun ve kıl keçisi yetiştirilir. Diyarbakır Havzası, yazın Bingöl, Bitlis, Muş ve Van'daki yaylalarda hayvanlarını otlatan göçer aşiretlerin kışla­ğıdır.
Fazla gelişmemiş olan Diyarbakır ili sanayi­sinde, daha çok tarımsal ürünleri işleyen çeşitli kuruluşlar vardır. Bunlardan başlıcaları pamuklu ve yünlü dokuma, halı, un, içki, salça ve iplik fabrikaları ile et kombinasıdır. Ayrıca buhar ve su türbinleri, jeneratör, pompa ve motor fabrikaları da vardır.
Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölge-si'ndeki petrol üretim alanlarının bir bölümü Diyarbakır ilinin doğu kesimindedir. Petrol dışında yeraltı kaynakları açısından zengin sayılmayan il topraklarında fosfat ve linyit yatakları vardır.

Toplum ve Kültür
İlin geleneksel el sanatları kuyumculuk, do­kumacılık ve testiciliktir. Diyarbakır kuyum­culuğunun kökleri eskiçağlara uzanır. Diyar­bakırlı kuyumcuların yaptığı gümüş işlemeler, Konya'daki Mevlana Türbesi'nin ikinci kapı­sını süslemektedir. Diyarbakır'da kuyumcu­luk günümüzde de sürmekte; yörede yapılan hasır bilezikler, gerdanlıklar, gümüş buhur­danlar, gümüş işlemeli nalınlar büyük ilgi toplamaktadır.
İlde ipekböcekçiliği de yapılmakta; eskiye oranla az da olsa el tezgâhlarında poşular dokunmaktadır. Yörede gelişmiş el sanatla­rından biri de testiciliktir. Diyarbakır testileri suyu soğutma özellikleriyle ünlüdür.
Diyarbakır'da doğa koşullarıyla uyum için­de gelişen özgün bir mimari gelenek vardır. Saray ve köşklerin yanı sıra ince işçilik ve bezemeleri olan Diyarbakır evleri iklim ko­şullarına uygun bir plana göre yapılmıştır. İlde yazlar çok sıcak, kışlar çok soğuk geçtiği için evlerde her iki mevsim koşullarına uygun bölümler bulunur.
Yazlık bölümün en ilginç yeri eyvan adı verilen yerdir. Yaz güneşinden sakınabilmek için eyvanlar kuzeye dönüktür. Önünde bir avlu ve ortasında pek derin olmayan bir havuz bulunur. Birinci katın altında hava kanalları ve sularla serinletilen serdap denilen soğuk­luklar vardır. Çok sayıda penceresi olan kışlık bölümler ise güneşten yararlanabilmek için güneye dönük yapılmıştır. Diyarbakır evlerin­de kapılar, dolap kapıları, ince işlerle bezen­miştir. Ayrıca bazı evlerin duvarlarında çini, döşemelerinde mermer kullanılmıştır. İsken­der Paşa Konağı, Behram Paşa Evi, Gökalpler'in Evi, Cihannüma Köşkü ve Şeyhoğul-ları Evi Diyarbakır mimarisinin özgün örnek­lerindendir.

İl Merkezi: Diyarbakır
Diyarbakır kentinin adına ilişkin birçok söy­lence anlatılır. Bunlardan birini Evliya Çelebi ünlü Seyahatname'sinde şöyle aktarır: Yunus Peygamber, Musul'dan buraya geldiğinde, kenti halk tarafından sevilen güzel bir kız yönetmektedir. Yunus Peygamber ile görüşen Amida adlı bu yönetici kız, onun dinini kabul eder. Bunun üzerine Yunus Peygamber bir kale planı çizerek bunu Amida'ya verir. Amida da getirttiği siyah taşlarla elindeki plana göre kaleyi yaptırır ve Yunus Peygamber'in hayır duasını alır. Bundan sonra kent, "kız kenti" anlamında Diyar-ı Bikr adıyla anılır.
Oysa kentin adı, eski Asur kaynaklarında Amidi, Yunan ve Roma kaynaklarında Amı-do ya da Amida, Arap kaynaklarında da Amid olarak geçer. Türkmenler bu yöreye geldiklerinde surların ve evlerin siyah bazalt
taşlarından yapılmış olduğunu görünce kente Kara Amid demişlerdir. Sonradan buraya Bekr adlı bir aşiretin yerleşmesi, kente Diyar-ı Bekr adının verilmesine neden olmuş, bu ad da zamanla Diyarbekir'e dönüşmüştür. Adı­nın bugünkü biçimine çevrilişi, Cumhuriyet' ten sonra olmuştur.
İlin orta kesimindeki Diyarbakır Havzası' nın batı kenarında yer alan Diyarbakır kenti, Dicle Irmağı'nın batı kıyısında uzanan bir düzlükte kurulmuştur. Anadolu'nun çeşitli kesimlerini Mezopotamya'ya bağlayan tarih­sel yolların kesişme noktasında kurulmuş olan kent. ulaşım bakımından günümüzde de önem taşır. Yakındaki havaalanı, kenti hava­yoluyla ülkenin öteki merkezlerine bağlar.
Diyarbakır kentinin tarihsel çekirdeği, Di­yarbakır Kalesi adıyla anılan surların içinde­dir. Kent halkının "beden" adını verdiği bu surlar, Karacadağ yöresinden getirilen siyah volkanik bazalt taşlarından yapılmıştır. Uzun­luğu 5 kilometreyi aşan, kalınlığı bazı yerler­de 5 metreyi bulan ve yapım tarihi kesin olarak bilinmeyen surların dört kapısı vardır. Günümüzde 300 bini aşkın nüfusuyla Türkiye' nin 11. büyük kenti olan Diyarbakır, tarihsel yapı bakımından zengin dokusu ve çeşitli kurumlarıyla önemli bir ticaret, sanayi ve kültür merkezidir. Diyarbakır kentinde kimi kaynaklara göre Nisanoğulları döneminde bir milyonu aşkın kitaptan oluşan bir kütüphane vardır. 1973'te kurulan Diyarbakır (bugün Dicle) Üniversitesi Dicle'nin doğu kıyısındadır.


MsXLabs.org & Temel Britannica
Son düzenleyen kompetankedi; 28 Mart 2008 14:11