Gerçekçilik
Zihnimizden bağımsız olarak gerçekliğin bilgisini varsayan ve bu bilgiyi düşünce ve sanat için çıkış noktası olarak belirleyen öğreti.
Düşüncede gerçekçilik, ülkücülüğe karşıt olarak özne-nesne ilişkisi içinde nesneye ağırlık vermekle başlar. Buna göre hiçbir öncesel bilgiye sahip olmayan zihin, ancak duyular yoluyla dış dünya bilgisini alma yeteneğine sahiptir. Aristoteles'le başlayan bu eğilim, tümelleri şeylerden bağımsız sayan Orta Çağ öğretisinden geçip daha çok deneyci İngiliz filozoflarında, özellikle de Locke'da anlatımını buldu. Estetikte gerçekçilik, gerçekliği ülküsel süslemelerle ya da abartmalarla bozmadan vermek eğilimidir ki, bu anlamda doğalcılıkla karıştığı olur. Gerçekçilikle doğalcılığı ayıran başlıca nokta, gerçekçiliğin nesneye yorum getirmekten kaçınmayışıyla belirgindir, oysa doğalcılık, özneyi ortadan kaldırmak istercesine gerçeğe uyarlılık peşindedir. Gerçekçilik, insanla ilgili açıklamalarda duygu abartmalarından kaçınma eğilimi ortaya koymakla da duyguculukla karşıtlaşır.
MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi