Arama


Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
15 Eylül 2006       Mesaj #5
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  Orhun Yazıtları (Orhun Abideleri, Göktürk Yazıtları )3.jpg
Gösterim: 10223
Boyut:  78.5 KB

Orhun Abideleri


Göktürk Devletinden kalma, 7 ve 8. asra ait en eski taş kitâbeler. Üzerinde, Türk Edebiyâtının ilk örnekleri bulunan bengü taşlarıdır. Moğalistanın kuzey-doğusunda, eski Orhun Nehri yatağına dikilmiş oldukları için bu kitâbelere Orhun Abideleri, Göktürk Devletine âit oldukları için de Göktürk Kitâbeleri denmiştir. Âbidelerde adı geçen Ötüken Ormanı, Türklerin Birinci İstiklâl Savaşını kazanan Kutluk Kağan tarafından, yeni Türk devletine idare merkezi olarak seçilen yerdir. Orhun civarında Orhun yazısı ile yazılı daha başka kitabeler de bulunmuştur. Belli başlıları altı tanedir. Fakat bunların en büyükleri ve mühimleri üç tânesidir. Birincisi olan Kül Tigin Abidesini, ağabeyi Bilge Kağan, 732de diktirmiş, ikincisi olan Bilge Kağan Abidesini de ölümünden bir yıl sonra 735te kendi oğlu diktirmiştir. Üçüncü olarak vezir Tonyukuk Abidesi ise 720-725 senelerinde kendisi tarafından dikilmiştir.

Kül Tigin Abidesi: Kağan olmasında ve devletin kuvvetlenmesinde birinci derecede rolü olmuş kahraman kardeşine karşı, Bilge Kağanın duyduğu minnet duygularını ifade eden, bizzat hükümdar ağzından yazılmış hitap eder. Yere devrilmiş vaziyette bulunmuştur. Rüzgara maruz kalan kısımlarında tahribat ve silintiler vardır.Yüksekliği 3,75 metredir. Saf olmayan mermerdendir. İtina ile yontulmuş, yukarı doğru daralmaktadır. Dört cephelidir. Abidenin doğu cephesinin üstünde kağanın işareti vardır. Batı cephesi Çince kitabe ile kaplıdır. Diğer üç cephesi Türkçe kitabelerle doludur.

Abidedeki kitâbeleri, Bilge Kağan ve Kül Tiginin yeğeni Yollug Tigin yazmıştır. Satırlar yukarıdan aşağıya doğru yazılmış ve sağdan sola doğru istif edilmiştir. Satırların uzunluğu 235 cm kadardır. Cetvelden çıkmış gibidir. Abidenin Çince kitabesinde Türk-Çin dostluğu, Türk İmparatorluğu ve Kül Tigin methedilmekte, tanıtılmakta ve târihler düşürülmektedir.
Bilge Kağan Abidesi: Aynı yerde Kül Tigin Abidesinin bir kilometre uzağındadır. Şekli, tertibi ve yapısı, tamamiyle birincisine benzemektedir. Yalnız biraz yüksektir. Bu abidede Bilge Kağan hitabeder. Ayrıca Kül Tiginin ölümünden sonraki vakaların ilave edildiği görülür. Bu eser hem devrilmiş hem parçalanmıştır. Tahribat ve silinti bunda çok fazladır. Bu abideyi de yeğeni Yollug Tigin yazmıştır. Her iki abidede de Bilge Kağanın sözlerinin dışında Yollug Tiginin kitabe kayıtları ve ilaveleri yer almaktadır.

Vezir Tonyukuk Abidesi: Diğer iki abidenin biraz daha doğusunda bulunmaktadır. Devrilmemiş, dikili, dört cepheli iki taş halindedir. Birinci ve daha büyük olan taşta 35, ikinci taşta 27 satır vardır. Bu abide, İltiriş Kağanın isyânına iştirak eden ve o günden Bilge Kağan devrine kadar devlet idaresinin baş yardımcısı olarak kalan, Vezir Tonyukuk tarafından diktirilmiştir. Abidede bu kudretli ve tecrübeli müşavir vezirin kendisi konuşmaktadır. Orhun abideleri, Göktürk Devletinin kuruluşundan yarım asır sonra, Türk Beylerinin anayurttan uzaklaşarak, kendilerini Çinin yumuşak ipeklerine ve hileci siyasetine kaptırıp bozulduklarını anlatır. Eskisi gibi iyi ve bilgili olmayan bu beylerin elinde Türk Devletinin nasıl sarsılıp yıkıldığını aydınlatır. Bu yüzden tam elli yıl, Çin ilinde esir yaşayan doğu Türklerinin, esirlik hayatına alışamıyarak, durmaksızın isyan ettiklerini ve sonunda muvaffak olduklarını, yeniden istiklal kazandıklarını anlatır. Sekizinci yüzyılda, Çinlilere karşı yapılan İstiklal Savaşı kazanıldıktan ve Türk bütünlüğü sağlandıktan sonra, bunların unutulmaması için diktirilmiştir.

Orhun Abideleri çok yönlü vesikalardır. Şöyle ki: Türk milletinin adının geçtiği ilk Türkçe metin olup; taşlar üzerine yazılmış ilk Türk tarihi; Türk devlet adamlarının millete hesap vermesi; milletle hesaplaşması, devletin ve milletin karşılıklı vazîfeleri; Türk nizâmının, Türk töresinin, Türk medeniyetinin, yüksek Türk kültürünün büyük vesîkası; Türk askerî dehâsının, Türk askerlik sanatının esasları; Türk feragat ve fazîletinin büyük örneğidir.

Türk içtimai hayatının yüksek tablosu; Türk hitabet sanatının şaheseri, hükümdarane eda ve ihtişamlı hitap tarzı; Türk milliyetçiliğinin temel kitabı; Bir kavmi bir millet yapabilecek eser; Türk yazı dilinin ilk örneği ve başlangıcını mîlâdın ilk asırlarına çıkartan delil, Türk ordusunun kuruluşunu ilk asırlara götüren vesîka; insanlık âleminin sosyal muhtevası bakımından en manalı mezar taşlarıdır. Orhun Kitabelerinden, 12. asırda târihçi Cuveyni, Tarih-i Cihangüşasında bahsetmiştir. Ayrıca Çin kaynaklarında da bu âbidelerden bahsedilmektedir. 1709da Poltava Savaşında Ruslara esir düşen İsviçreli subay Strahlanberg, 13 sene Sibiryadaki sürgün hayâtında serbestçe gezip dolaştığı yerlerde incelemelerde bulunmuş, 1730da kendi vatanına döndüğünde araştırmalarını yayınlamıştır. Bunun üzerine 1890da Heikelin başkanlığında bir Fin, 1891de de W. Radloffun başkanlığında bir Rus ilmî heyeti kitâbelerin mahalline gönderilmiştir. Her iki heyet âbideleri tetkik edip, fotoğraflarını Avrupa ilim merkezlerine dağıtmışlardır. Danimarkalı Bilgin V. Thomsen 1893te Orhun yazısını çözmeyi başarmıştır. Son olarak Türk bilgini Talat Tekin, Amerikada Orhun Türkçesinin bir gramerini ve kitâbelerinin yeni bir neşrini yapmıştır. Orhun Kitâbelerinin metninden bir kısmı şöyledir:
Kişi oğlında üze eçüm apan Bumin Kağan İstemi Kağan olurmuş, Olırıpan Türk Buduning ilin törüsin tutan birmiş, iti birmiş. Tört bulung kop yagı ermiş. Sü sülepen tört bulungdaki budung kop almış, Kop baz kılmış. Başlığıg yükündürmüş tizliğig sökürmiş.
İlgerü Kadırgan yışka tegi, kirü Temir Kapıg-ka tegi kondurmuş. İkin ara idi oksız Kök Türk ança olurur ermiş, Bilge Kağan ermiş, Alp Kağan ermiş, Buyrukı yime bilgi ermiş erinç, alp ermiş erinç, Beğleri yime, budunı yime tüz ermiş, Anı üçün ilig ança tutmış erinç.
Son düzenleyen Safi; 24 Kasım 2016 03:56