Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Eylül 2011       Mesaj #12
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bakın hacılar bişi sööliim. İzlemediyseniz fight club ı izleyin. Herşeyini yitiren, sıfıra inen, kaybedecek birşeyi kalmayan bir insanın hayata bakışının nasıl değiştiğini görün. Dert ettiğimiz şeyler, bizim onlara atfettiğimiz önemden dolayı. Halbuki bu hayattaki herşey sanal ve imtihan. Neden imtihan ediyor Rab bizi? O çok derin, felsefi ve girift, dalmayalım. Ancak madem bu var ve biz değiştirme kudretinde değiliz, o zaman kuralına göre oynayalım bu oyunu. Oyun gibi görmek birinci devamız. 'biz'li konuşuyorum çünkü ben de yakın zamanda kanser olmasından dolayı sevdiğimle evlenemedim. Kaybettim demiyorum, evlenemedim diyorum dikkat!. Kaybetsem, derdim ki, Rabbim verdi, fazla acı çektirmeden aldı yanına. Ama o acı çekiyor, benimle evlenmiyor, hatta görüşmüyor ve ben onun yanında olamadığım, hiçbirşey yapamadığım için derin rahatsızlıklar hissediyorum. Evet hala hissediyorum ancak, bunun bir imtihan ve Allahın takdiri olduğunu, hayatın herzaman güzellikler sunmadığını düşünüp işin içinden çıkmaya, hayatı katlanılır kılmaya çalışıyorum. İntiharı düşünüp Rabden korkusundan dolayı yeltenemeyenler! Belki yakında dünyanın en bahtiyar adamları arasına girmeye namzetsiniz. Çünkü sıfıra inmiş, dipteki acıyı ve anlamsızlığı tatmış, herşeyden vazgeçecek konuma gelmişsiniz...Burda yapılacak şey, başınıza gelen ve sizi acıtan şey herneyse, onunla savaşmayı bırakın. Ya da şu saçma ve manasız hayattan, bu vurdumduymaz ve kadir kıymet bilmez insanlardan, aslında onların sahip olmadığı/olamayacağı şeyleri beklemekten vazgeçin/vazgeçelim. Bu beklentileri, sevgileri, umutları karşılayabilecek tek varlık Rabdir. O'ndan nefsimiz adına bişeyler, yatlar katlar, sevgililer, dostlar istemekten vazgeçelim, O'na daha iyi nasıl bir kul oluruz ona bakalım. Çünkü, O'nun sevdası ve aşkı dışında hiçbirşey, bu dünyanın anlamsızlığını ve boşluğunu arayan bir insanı tatmin etmeyecek ve hayal kırıklıklarına sebep olacaktır. Şu kız beni sevmedi, insanlar beni sevmiyor; Allahın sevgisi senin O'na gösterdiğin sevginin kat be katıdır ve seni doyurur. Şu işim olmadı, o iş sen istiyorsun diye hayırlı demek değil, belki Rabbin seni çok sevdiğinden ve o iş ilerde sana hayır getirmeyeceğinden seni uzak tuttu. Çocuğumu, anamı, eşimi vs kaybettim. Bu bir kayıp değil, imtihan vesilesi bir ayrılık. Sen bu imtihanı aşamazsan, ayrılığın ebedi olur, bundan korkup Rabbine sarıl. Ebedi tatlı bir hayatın yanında şu adaletsiz saçma dünyanın ne kıymeti olabilir. Ayrıca o sahiplendiğin ve yitirdiğin şeylerin hiçbiri senin değildi, sen bile sana ait değilsin. İşte sıfırlamanın başlangıcı bu. Can yücel der ya: sahiplenmeyeceksin diye. Sahiplenmezsen, kazık çakacak gibi yaşamazsan yitirdiğine de üzülmezsin. Sonra neden yaşadığın onca tatlı ve güzel anıları bir anda hafızandan silip şikayetleniyorsun. En güzel günlerini düşün bakalım, en şen kahkahalarını. o günlerde Rabbini anıyor muydun yoksa sürüklenip gidiyor muydun. O seni sevdiğinden dolayı sana bi tokat atınca hemen zırlıyorsun, ne kadar zayıfsın. Halbuki etrafa güçlü pozları atan, o elindekileri yitirmeden önce sanki onları sen yaratmışın, seninmiş gibi caka satan sendin. Sıfıra in kardeş. Çevrendeki insanların iyisiyle kötüsüyle senin başrolü oynadığın kendine has dünyandaki küçük piyonlar olduklarını iyisiyle kötüsüyle rollerinin icabını yerine getirdiklerini düşün. Şu seni hırsa ve bu dünyanın kandırıcı yüzüne çeken ve neden benim de olmuyor dediğin lüks arabaların birer metal yığını, lüks evlerin birer taş yığını, çocuk çoluğunun ana babanın dahi figüranlar ve imtihan vesileleri olduğunu...anla. Herşeyi teke indir. Aslında tek hedef, tek gaye, tek şey ve tek herşey sadece ama sadece Rab. Haksızlıklar, ölenler, sana tuzak kuranlar, seni sevenler, senden nefret edenler...Hepsi hayal ve herşey oyun...Kuralına göre oynarsan bu saçmalıkların içinde dahi mutluluğa erersin. Dediğim asla kolay değil ve o NLP(kişisel gelişim) zırvalarına da benzemez. İçtendir, özdendir, bunca sanal ve hayal içinde belki tek gerçektir. O yüzden zor. Ama sen pısıp kaldıkça ve şikayet edip zırladıkça gerçekten buna ulaşamazsın. Sıfırlan kardeş. Herşeyi birşey yap. Üzüldüğün şeylerin bu tek yekün içindeki ufaklığını ve değersizliğini kuş bakışı seyret. Hatta kaybına, derdine, işte o seni üzen şey herneyse, ona bi gülümse, sen de hayatıma hoş geldin, sen de hoşsun, hüzün de hoş, O'ndan gelen herşey hoş de. Kesin çözümdür inşallah, başkalarının saçma zırvalarına benzemez...