"Tasavvuf, varlığından ölmen, Tanrı ile dirilmendir." (Cüneyd-i Bağdadi)
"Tasavvuf,, iyi huydur, iyi huyların ne kadar çoğahrsa tasavvufta o kadar ilerlemiş olursun." (Cüneyd-i Bağdadi)
"Tasavvuf, nefse ait bütün istekleri, zevkleri bırakmaktır." (Ebü'l-' Hüseyin Nuri)
"Tasavvuf, bir şeye sahip olmaman, bir şeye de kul olmamandır." (Sümnûn)
"Tasavvuf, edebten ibarettir." (Ebu Hafs Haddâd)
1. İlme'l-yakîn bilgi: Bir şey hakkında okuyarak, kitaplardan öğrenilen bilgidir, örneğin denize sahili olmayan bir yörede doğmuş, büyümüş, birinin doğada deniz adında engin suların bulunduğunu coğrafya kitaplarından öğrenmesi ilme'l-yakîn bilgidir. 2. Ayne'l-yakîn bilgi: Deniz olmayan yerde doğup büyüyüp de denizin varlığım kitaplardan öğrenen insanın bir gün kalkıp bir sahil şehrine gitmesi bu vesileyle denizi gözleriyle görmesi ayne'l-yakîn bilgidir. İlkinden bir derece daha üstündür. 3. Hakkâ'l-yakîn bilgi: Denizi kitaplardan öğrenip, gözleriyle de gören kimsenin sıcak bir mevsime denk gelip de denize bir dalması ise Hakka'l-yakîn bilgidir. Bilginin en üstün derecesi budur. Şüpheye yer bırakmayan kesin kanaat hâsıl eden bu bilgidir. İşte tasavvufta amaç varlık ve oluş hakkında bilginin bu derecesine ulaşmaktır. Gerçeği (Hakkı) sadece bilmek değil, yaşamaktır. Bu merhaleye ulaşmayı da bir aşk haline getirmektir.