Arama


kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
18 Eylül 2006       Mesaj #1503
kambis - avatarı
Ziyaretçi




Enstrüman seçmek için bir karar almam gerekiyordu. Ya keman
çalacaktım, ya piyano; ya flüt çalacaktım ya da akordeon...Olmadı
hepsini istedim, hiçbirinden vazgeçemedim. Yıllar geçtikten sonra her
Enstrümanı iyi çalabiliyordum; ama hiçbirinde virtüöz değilim. Bir
enstrümanla isim yapamadım. Ne kemanla tanınan bir eserim var,ne de
piyanoyla..Bütün enstrümanları iyi çalıyorum, ama kimse tanımıyor
beni.Başarılı olmak için her şey değil, bir şey lazımmış. Başarı bir
verişmiş; bir şeyi alabilmek için bir şeyi vermek,diğerlerinden
vazgeçmek gerekiyormuş. Keşke kemanı seçseydim ve diğerlerinden
vazgeçseydim.
Karıma da hayatı zindan ettim, sevgililerime
de...Hiçbirinden vazgeçmedim. Yani... Evlilik sadece birisi için karar
almak, ya diğerlerinden vazgeçmek...İşte evlenirken ben bunu anlamadan
evlenmişim. Evlendikten sonra başka kadınların da olduğu bir
hayatıyaşamaya devam ettim. İçlerinden bazılarını daha çok sevdim; ama
ne onlardan birinde, ne de karımda karar kıldım. Yıllar sonra şimdi
yapayalnızım... Ne karım kaldı, ne de diğerleri...Keşke birini
>gerçekten seçebilseymişim, ama yapamadım. Tıpkı enstrüman seçimi gibi
hepsini istedim ve sonuçta elim boş kaldı.Almak için bırakmak
gerekiyormuş. Dolu dolu boş yaşamak.

Hayatım boyunca yapacak çok işim oldu; hepsini yapmayı
istedim.Hangisinde "en iyi" şimdi bakıyorum, kazananlar,başarılı
olanlar hep bir tek şey yapmışlar. En iyi olmak için önce seçmek ve
diğerlerini bırakmak gerekiyor.

İşte de böyle, özel yaşamda da...Bu seçimi yapmanız
gerekiyor; çünkü mutlaka bazıları daha uygun...Bir ara ekonomik
sıkıntıya düştüm. Tasarruf gerek.Başladım her şeyden %10 kesmeye, ne
anlamsız bir uğraşmış bu.%10 daha az peynir yemek, çay içmek. Bu
tasarruf çok acı verdibana, her an hissettim. Çok sonradan anladım;
sadece taksiyle dolaşmayı bıraksam yetermiş!

Her kalemden %10 değil etkili kalemi bulmak gerekiyormuş.
Yani orada da seçim yapmak gerekiyormuş...Her seçim bir kaybediştir!
Her tercih bir vazgeçiştir çünkü...

Sabah işe gitmekle, yatakta nefis bir miskinlik
fırsatından vazgeçmiş olursunuz. Kalkar kalkmaz hayat bin seçeneği
dayar burnunuzun ucuna... 'Ne giysem' telaşından, öğle yemeğinde 'Ne
alırdınız? diye başucunuzda biten garsona, 'hangi kanaldaki filmi
izlesem' kararsızlığından 'bize oy verin' diye bağrışan partilere
kadar her şey, herkes, her an sizi ısrarla bir tercihe zorlar.
Yastığınıza teslim olmuşsanız, belki dışarıda ışıl ışıl bir günden
vazgeçmiş olursunuz. Bahar esintileri taşıyan bir elbise belki o gün
yaşamınızı ışıldatabilecekken, ağırbaşlı bir sadeliğe karar vermekle
muhtemel bir tanışıklığı tepersiniz.

Belki yemediğiniz musakka, ısmarladığınız İzmir köfteden
daha lezzetlidir. Ya da öbür kanaldaki film, o anki ruh halinize daha
uygundur. Ama yaşam, vazgeçtiğiniz şeye ilişkin ipucu vermez.
Geri dönüp, o gün gökkuşağı desenli bir elbiseyle yeniden
yaşama şansınız yoktur. Bu seçim oyununda vazgeçtiğiniz şey,
seçtiğinizden daha değerliyse pişmanlık kaçınılmazdır. Ama neyin
değerli olduğunun kararı da yine size aittir. Ve vazgeçtiğiniz şey
bazen bir saray, bazen şöhret sahnesinin parıltılı neonları da olsa,
çoğu zaman gözünüz arkada kalmaz. Çünkü duvarlarına sevdiğinizin
kokusu sinmiş bir ev ya da sevdiğiniz kadınla paylaşamadığınız bir
saray sizin için borsada kolay feda edilebilir değerlerdendir. Hayata
bir başka gözle bakmayı öğrendiyseniz, bu seçimde kazandıklarını
sananlara yalnızca acıyarak gülümsersiniz. Her şeyin sıradanlaştığı
bir dünyada bazen kaybetmek en doğru seçimdir.



Ve o dünyada en yerinde tercih; vazgeçiştir.


CAN DÜNDAR