Ağlama
alışamadım vedalara
ağlama
dayanamam
çıplaktı ellerim
tutamadım güneşi
söküp yerinden yüreğimi
veremedim bir çingeneye
heba ettim gençliğimi de
güçsüz kalmış bedenimi
teslim edemedim Azrail’e
Allah kahretsin
öksüz sabahlara uyanırken
yetim gecelerin kucağından düşüyorsun
bir yanın hep kırık
bir yanınsa hep yanık
ve boynuna geçirilen bu yazgının
isyanını yaşıyorsun
ağlama
kıyamam
bir sigara içimi daha bakayım gözlerine
bir nefes daha çekeyim kokundan
izin ver avuçlarından öpeyim doya doya
sonra vakit tamam
ağlama
bırakamam
az sonra
öksüz kollarını boynuma dolayacaksın yine
ve yine isyan edercesine tutulacak dilin
ben ezikliğini hissederken gidişin
sen kalmak istemeyeceksin
hiçbir sözün kar etmediği
ve hiçbir vaadin anlam içermediği
vedalardan birinde daha
“seni seviyorum” demeğe utanacağım
Allah kahretsin