Üye Ol
Giriş
Hoş geldiniz
Misafir
Son ziyaretiniz:
14:11, 2 Dakika Önce
MsXLabs Üye Girişi
Beni hatırla
Şifremi unuttum?
Giriş Yap
Ana Sayfa
Forumlar
Soru-Cevap
Tüm Sorular
Cevaplanmışlar
Yeni Soru Sor
Günlükler
Son Mesajlar
Kısayollar
Üye Listesi
Üye Arama
Üye Albümleri
Bugünün Mesajları
Forum BB Kodları
Your browser can not hear *giggles*...
Your browser can not hear *giggles*...
Sayfaya Git...
Perşembe, 11 Aralık 2025 - 14:13
Arama
MaviKaranlık Forum
Hikayeler ve Öyküler -1- [Arşiv]
-
Tek Mesaj #1511
Mystic@L
Ziyaretçi
19 Eylül 2006
Mesaj
#1511
Ziyaretçi
Yine hologram kavramına değinirsek, hologram plakasında ana kaynaktan hiç bozulmadan gelen ışın ile cisimden dolaşan ışın arasındaki farklılık FORM bilgisini taşıyor. Bir bakıma 3-Boyut realitesini/ illüzyonunu yaratan cisimdeki tali yansımalar.
Üst boyut bilgisi bu boyutta KAOTİK yani deşifre edilmemiş nitelik taşıyor... Zihinle algılanamadığı icin DÜZENSİZ olarak değerlendirilse de, çok daha üst seviyede bir düzen içermede... Qysa bu boyut realitesi icinde bizim "bilgi" dediğimiz, salt zihnin deşifre edebildikleri -- yansımalarla "form" bulmuş, niteliği her yansımada değişime uğrayarak dolanan KOZMOZTİK bilgi...
İşte dinde vahiy, sanatta ilham, bilimde deha denilen mekanizma, "toplumsal bilinç" de diyebileceğimiz bu tür tali yansımaların oluşturduğu bulutumsu alanda bir kanal açıp üst boyut bilgisine ulaşma hali...
Aslolan kaynakla bu tür bir bağlantıyı kurabilmek şüphesiz... Ama şu an için dahil olduğumuz tesir alanında neler oluyor...?
Hepimiz aynı düşünce okyanusu içindeyiz... Düşüncenin bedendeki tezahürü ise duygular... Bizim filtremizde düşünce "por"ları ARTI veya EKSİ değerler alarak duygusal bir devinime neden oluyor...
Duygular ise frekans spektrumu içinde çeşitleniyor. Frekans düştükçe "katılık" artıyor. Öfke, hırs, tutku, ve benzeri düşük frekanslı duygularla kişinin evreni "katılaşıyor". Başka bir nokta ise, frekans ile dalga boyunun ters orantılı oluşu; yani frekansı düşük duyguların tesiri daha uzun süreli oluyor... Spektrumun öbür kanadında ise sevinç, hoşgörü, şefkat, ve daha niceleri...
Peki ya sevgi...? Tüm tanımsızlığı içinde benim yaklaştığım ifade, sevginin frekansın sonsuzlandığı bir hal olduğu... Ne yazık ki bizim sevgi adına algıladığımız, bu "ideal" halin çok ve çeşitli türevleri sadece... Basit ama sevimli bir metaforla, ben sevgiyi katı halden sıvıya, sıvı halden gaz haline ve bilmediğimiz daha farklı hallere geçiş gibi algılıyorum... Frekans gitgide yükseliyor, bildiğimiz niteliğiyle form kayboluyor, ayrılık değil bütünleşme başlıyor...
İşte bana göre "niyet", bir bakıma radyodaki frekans-seçici ibre gibi, kişinin dahil olmak istediği frekans alanını belirlemede etken... Kendi adıma konuşursam, ben "sevgiye niyetliyim"... Frekans ayarı kaydığında bu bende "acı" olarak tezahür ediyor ve bıkmadan usanmadan niyetimi yenileyerek yaşamayı deniyorum...
Ve sevgiyle...
BEĞEN
Paylaş
Paylaş
Kapat
Saat: 14:13
Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Ücretsiz
üye olarak sohbete ve
forumlarımıza katılabilirsiniz.
Üye olmak için lütfen
tıklayınız
.
Son Mesajlar
Yenile
Yükleniyor...