Arama


LadyöLüm - avatarı
LadyöLüm
Ziyaretçi
22 Ekim 2011       Mesaj #12
LadyöLüm - avatarı
Ziyaretçi
Dinimizle hiçbir ilgisi bulunmayan, ancak halk arasında mutlaka uyulması gerektiği zannedilen câhilî âdet ve düşüncelerden bazıları şunlardır:

Akşamleyin tırnak kesilmez

Akşam sakız çiğneyen, ölü eti çiğnemiş olur

Ayak kaşınınca yolculuk var demektir

Bir kimsenin sağ avucu kaşınınca ona para gelir, sol avucu kaşınırsa ondan (elinden) para çıkar

Bir kimsenin üstünde dikiş dikilirse kısmeti bağlanır

Bir kimse evinden çıkıp gurbete giderse o gün ev süpürülmez

Bir kimsenin burnu kaşınırsa hakkında dedikodu yapılıyor demektir


Bir kimse diğerine makas ya da bıçak verirken, eline vermemeli, bir yere koymalıdır Eğer
eline verirse tükürmesi gerekir, değilse kavga ederler


Dişi çıkınca onu hiç kimsenin görmeyeceği bir yere gömmeli, yoksa o kimse için iyi olmaz, başına kötü şeyler gelir

Doğuma giderken kadının beyinin ayakkabısı su içine konup, kadın bunun suyunu içerse doğum kolay olur

Ellerini bağlayanın rızkı (veya kısmeti) bağlanır

Göz dalması misafir geleceğine işarettir

Genç kızların adı, gelinin ayakkabısı altına yazılırsa o kızlar çabuk evlenir

Göz seğirmesi ve kulak çınlaması, o kişinin kötü haber alacağına işarettir

Hamile bir kadın odadan dışarıya çıkarılır Bir sandalyenin altına bıçak, diğerinin altına makas konur Kadın içeriye girince bıçağa oturursa oğlu, makasa oturursa kızı olacağı anlaşılır

Güneş batarken iş yapılmaz, çorap örülmez, dikiş dikilmez

İki bayram arası nikâh olmaz

Nikâhta kim kimin ayağına basarsa evlilikte onun sözü geçer

Yolcunun arkasından su dökülürse, su gibi akar gider (yolculuğu kazasız geçer)

Yeni gelinin kucağına erkek çocuk verilirse, ilk çocuğu erkek olurmuş

Bir kimse birisinin başına gelen felâketten veya bir kötülükten söz ederken, eliyle kulağını
çekip, tahtaya, duvara veya herhangi bir şeye vurursa o fenalığın, üzücü olayın kendi başına da gelmesinden korunmuş olurmuş[57]

Tabiî ki, bunlar da yukarıda sayılan bâtıl inançlardandır Bunların doğruluğuna dair hiçbir dinî veya ilmî açıklama söz konusu değildir İnsanlar tarafından uydurulmuş, aslı esası olmayan, fakat uygulanan bâtıl inançlardır Bunların hiçbir faydası yoktur, ancak bâtıl olduğundan müslüman kişi bunlara inandığında ona zararı vardır Dolayısıyla mü’min kişi bu tür hurâfelere inanmamalıdır

Bu tür bâtıl inancı olan kişilere, bunların yanlışlıklarını, dinimize aykırı olduğunu çok iyi bir şekilde anlatmalıyız

Mü’minler olarak, İslâm’a aykırı uygulamalardan ve cahillerden kaynaklanan her türlü bid’at, hurâfeler ve bâtıl inanışlardan müslümanları sakındırmaya çalışmalıyız Bunun için çok gayret göstermeliyiz Çünkü mü’minler, insanların İslâm’a aykırı bâtıl yaşam içerisinde olmalarına üzülmelidir, onların hakka uygun yaşamalarını istemeli, bunun için çok çaba sarf etmelidir