- The doctors are doing all they can, --> Doktorlar yapabilecekleri herşeyi yapıyorlar.
- You can't park here. --> Buraya park edemezsiniz.
- He can be really annoying sometimes. --> O, gerçekten bazen sıkıcı olabiliyor.
- You can get stamps from post office. --> Postaneden pul(lar) alabilirsiniz
- You can put that idea right out of your mind. --> Bu düşünceyi aklında çıkarabilirsin.
- You can say good-bye to her! --> Ona elveda diyebilirsin!
- You can't say that again! --> Bunu bir daha söyleyemezsin!
- You can take my word for it. --> Benim sözlerime inanabilirsin.
- You can tell me all your secrets. --> Bana bütün sırlarını anlatabilirsin.
- You know how you can reach success. --> Başarıya nasıl ulaşabileceğini sen biliyorsun.
- He can't help eating. --> Yemekten kendini alamıyor (Yemeyi durduramıyor) (:
Son düzenleyen Safi; 17 Mart 2017 04:24