Arama

Hayata Dair - Tek Mesaj #300

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Eylül 2006       Mesaj #300
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
BIRAKIN BEN YAPARIM
Kalanlarla avunacak olsaydı eğer insan ,bir daha sevemezdik belkide ;Ama duramıyor insanoğlu yine seviyor , yine seviyor
Bakışların ıslattığı zaman güneşi ,kaldır başını maviye...Göreceksin gökyüzü bile ağlıyor sessizce .Arkanda uğultulu sevdalar donuk gözlerde gizli sevmelerin var. Hiç yaşanmamış say mazini, göreceksin neler bekliyor seni
Eski defterimin tek yeni sayfası , yüreğime sığamayan bir deli insan ve sen masum göz-yaşlarımın başrol oyuncusu
Rutubet kokan bir yaşamdan güve izleri kaldı geride... Ve sen yaşamımı delip geçen halada kemiren tek güve
Hayallerimın son bulduğu noktanın alaycı gülüşü... Kendini bulamamış bir insanın yal-varışı gökyüzüne
Ayrılık senfonisinin ölümsüz son notası...Kızıl kıyametlerin buğusunda söylenen Sezen’
den Firuze...Nakaratlar ve merhaba ayrılık..

Geri dönülmeyecek bir yoldun sen, seni seçtim. Artık sevgi yoktu içimizde, Karanfil Sokağının sahte aşıkları gibi el ele, göz göze... Belki gerçekten sevmiştik yaşamın senli benliliğini .Herşeyi unuttum derken yeniden başlıyordu;Kaldırım ve kaldırımın serserisi...

Tıpkı hazır çiçekler gibi güzel görünüyor ; ama güzel kokmuyordun... inadına suluyordum belki kokarsın ve gülümsersin diye , güneşe...Tabut üzerinde bir gelinlik , ıslak gözlerde yiten umutlar ve tek suçlu sahte bulutlar.

Martılar ve çığlıklardı bazı şehirleri güzel kılan. Islık kadar tiz seslerle ve milyonlarca insan arasında yanlızdık bir vakit...yanlızca susuyorduk bitirilmiş sevgilerine...Oysa bir tane papatyaya ömür verecek kadar muhtaçtık sevgiye .

Bazen boğmak istercesine ,üstüne gelir insanlar . Oysa , varoluşunun amacıdır özgürlük
Ağlarsın yeniden doğmuşçasına ; haşarı bir çocuk , taş atıp kaçar gizlenirya işte öyle olursun ve bir vakit sonra ağlayamazsın bile . Yorulursun güneşten , perdeleri sıkı sıkıya örter ve öyle uyanırsın yeni güne ... Şemsiyeni alır öyle yürürsün yağmurda . O ıslak yeryüzü yeniden alır umutlarını . Yanlızlığına sığınıp evin en kuytu köşesinde adeta ölümünü beklersin. Ve kapı çalar sessizliğin üstüne gelen; annendir. Çocukken , omuzda bir soluktur , anne .Her hatanda ,mutluluğunda seninledir . Daha ağzını bile açmadan; sarılır ve unutursun yaşadıklarını tıpkı komşunun çiçeklerini yolduğun günki gibi

Mavi olur tüm düşlerin sonra susarsın,dilsizleşir yok olursun . Tüm dünya üstüne üstüne gelir kırılılır, boynunu bükersin tıpkı papatyalar gibi...Elini uzattığında ulaşırım sanırsın ama soluk kadar yakın ,bulutlar kadar uzaktır . Karamsar değilim bu kadarda, umudum var yarın doğacak güneşten ve biliyorumki penceremi açtığımda bir dost gülümseyecek...

Bana güvercinlerden bahset ; Ulus ‘ta heykelin oralarda ,okulumun önünde Kitapçılar Çarşısı nın orda...Hani yaklaşırsın tutarım sanırsın;ama onlar hazırdır , tutamaz dokunamazsın bile ... Uçarlar, uçarlar ve yine uçarlar

Duygularından emin olman beklenir senden, gülmen yerine uslu durman, seçmene izin verilmez hiçbir zaman onlar zaten seçerler! Sana en iyisini yaptıklarını sanarlar,
Oysa bir ot yetişir; kendini tanımayan,karar veremeyen, hep arkalarda duran...
Sonra karşına hiç tanımadığın, tanımakta istemeyeceğin birini koyarlar ‘evlen’ derler
Soru sorulmaz; cevapta alınmaz zaten...Çocukların olur büyütürsün,tabi birde kocan...

Hep senden birşeyler çalar zaman, umutlarını, sevgilerini... En çok da sevdiğine yanarsın. Seviyorum demek çok kolay gelir insanlara oysa sen basamaksındır,
Üstüne basar, ezer ve terkeder...O basamaklar üst üste biner sonunda tamamlanır Geriye umut kırıntıları ve özlemler kalır ve sen kalırsın ağlamaklı gözlerle. İşte o zaman o bilindik hikaye başlar güllere koşarken ezilen papatyalar... Sonunda geriye dönersin, eski aşklarına... bir bakarsın onlarda dönmüş sırtını, yanlız kalırsın, yapayanlız Ağlamak kalmıştır yapılacak. Ve pişmanlıklar...

Bir hikayeydi bizimkisi;
Yaşanmamış yada yaşanacakmış...
Ayıp dediğimiz, geri plana attığımız
Sevgilerimiz
Özlediğimiz çocukluğumuz,
Dört duvar arasında oynanan
Evcilikler
Okulda sıramıza kazıdığımız,
İlk aşkımız
İlk ıslanışımız yağmurda
İlk öpüşümüz gizlice...
Ve hayalden bir şehirdi isteğimiz
Biz Ayşeydik, biz Fatma,biz Hüseyin...

...
aşklarını, çocukluğunu, gençliğini yaşayamayan bizler , hayallerimiz ve karşı tarafta kötü adam yaşam.sizce kim istediği aşkı yaşıyor
kim istediği okulda
kim sevdiği işin başında
kim
kimler
söyleyeyim mi size?
Hiçbirimiz
Şimdi uyanma vakti hadi kendi hayatınızı kendiniz belirleyin
Unutmayın bir daha gelinmiyor...
BIRAKIM BEN YAPARIM DEYİN
Hadi kolay gelsin.