Üye Ol
Giriş
Hoş geldiniz
Misafir
Son ziyaretiniz:
06:10, 1 Dakika Önce
MsXLabs Üye Girişi
Beni hatırla
Şifremi unuttum?
Giriş Yap
Ana Sayfa
Forumlar
Soru-Cevap
Tüm Sorular
Cevaplanmışlar
Yeni Soru Sor
Günlükler
Son Mesajlar
Kısayollar
Üye Listesi
Üye Arama
Üye Albümleri
Bugünün Mesajları
Forum BB Kodları
Your browser can not hear *giggles*...
Your browser can not hear *giggles*...
Sayfaya Git...
Pazartesi, 08 Aralık 2025 - 06:10
Arama
MaviKaranlık Forum
Dilim Kayalar Efsanesi
-
Tek Mesaj #1
ThinkerBeLL
VIP
VIP Üye
22 Kasım 2011
Mesaj
#1
VIP
VIP Üye
Tokat'ın Niksar ilçesine bağlı Gökçeli (Ladik) kasabasında yaşayan insanların yıllarca kulaktan kulağa, dilden dile sürdürdükleri efsane Gökçeli Kasabası'nda bir kayalıkta geçiyor.
Gün ağarmadan tütün tarlalarına giden, tütün kırarken, tütün dizerken, kış aylarında tütünlerini balya yaparken, olgunlaşan üzümleri keserken, bir misafir geldiğinde çay içerken anlatılır. Efsaneye göre Gökçeli'den Gökçeli yaylasına giderken yeşil ormanlık içerisinde bir dere yatağına paralel uzanan kayalıkların olduğu yerde çok eskiden bir köy varmış. Köyün kalıntılarında şu anda define avcıları arama çalışmalarını gizli olarak sürdürmektedirler.
Her yerde olduğu gibi bu köyde de güzelliği dilden dile dolaşan bir kız yaşarmış. Gözleri ceylanlardan daha güzel, saçları sırma sarısı, boyu selvi kavaklarını kıskandıracak cinstenmiş. Bütün erkekler ona hayran, ona vurgunmuş.
Etraftaki köylerde, kasabalarda, şehirlerde güzelliği dilden dile dolaşır olmuş. Delikanlılar onu görmeden onun güzelliğine aşık olurmuşr. Leyla'nın bir Mecnun'u varsa onu gören güzelliğini duyan herkes onun Mecnunu olmuş. Dağları delmek için kaç Ferhat sıraya geçmiş. Elbette onun da düşlerinde güzel bir hayat, güzel bir gelecek ve atlı prensi varmış. O da hep o atlı prensin yolunu bekler olmuş.
Bu efsane; ne Leyla'nın, ne Şirin'nin, ne de Aslı'nınkine benzemekte. Onun bu güzelliği onun da kaderini belirlemiş. Herkesin aşık olduğu bu kız babası ile beraber yaşarmış. Efsane bu ya, kızın bu güzelliğine babası da aşık olmuş. Onu başkalarına vermemek ve kızından ayrı kalmamak için, onunla evlenmek istediğini söylemiş. Güzelliğin felakete, hüzne, çıkmaza düştüğü an işte bu an olmuş. Kızın tüm düşleri, tüm hayalleri kabusa dönüşmüş. Hayatın tüm güzellikleri yerini mateme bırakmış, dağlardaki yeşil yapraklar yazı görmeden hazana durmuş. Derelerden akan suların sesi, ağıt çalan çoban kavallarının melodisini andırır olmuş.
Her şeyden soğuyan kız, içten içe solmaya başlamış. Babası ile evlenme düşüncesi onu tüketmiş. Ne Hak katında ne de halk katında makul olmayan bu evlilik teklifi onu bir çare aramaya yöneltmiş. Babası her geçen gün kızını sıkıştırır olmuş. Ateşe atılan dişi kurt gibi ateş çemberi daralmaya başlamış. Babasının nefesini hep ensesinde hisseder olmuş.
Ve bir gün, gün batımında kararını vermiş. Köyün kenarında bulunan kayalıkların olduğu bölgeye gitmiş. Bütün doğayı süzmüş, kuşların eve dönüşünü kuracağı yuvasını hatırlatmış. Yaprakların rüzgarda salınışı, insanların kaypaklığını düşündürmüş. Güneşin bulutların arkasına çekilmesi, ona ölümü hatırlatmış. İlk kez güzel olduğuna sıradan bir kız olmadığına üzülmüş. Boşluk kızın çaresizliğini fırsat bilerek bütün benliğini kuşatmış. Karanlıklar esir almış güzelliğini. Güneşin battığı kızıl boşluğa bırakmış gözlerini. Ölüm, çağırmış bütün sessizliği ile onu kendine. Yalçın bir kayanın zirvesine çıkmış ölümün boşluğuna bırakmış kendini. Ve bir beddua etmiş ölüm atlayışından önce:
"Beni buradan atlamak zorunda bırakan babamla beraber bu kayalar dilim dilim olsun."
Ve o sonsuzluğun yolunu tutarken o dağdaki kayalar dilim dilim parçalanmış. O gün bu gündür, bu kayalar, Dilim Kayaları olarak adlandırılmış.
Alıntıdır.
BEĞEN
Paylaş
Paylaş
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Cevapla
Kapat
Saat: 06:10
Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Ücretsiz
üye olarak sohbete ve
forumlarımıza katılabilirsiniz.
Üye olmak için lütfen
tıklayınız
.
Son Mesajlar
Yenile
Yükleniyor...