Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Kasım 2011       Mesaj #10
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ben Yardım edebilirim ama fazla geç oldu neyse aktarıyım Msn Happy Hepinize
Saltuklu Beyliği, Malazgirt Savaşı'ndan sonra Büyük Selçuklu Devleti komutanlarından, aynı zamanda adı 'seyyid' olan Ebulkasım Saltuk Bey'in 1071 yılında kurduğu Anadolu Türk Beyliği'dir. Merkezi Erzurum'dur.
Saltuklular, Gürcülerle savaşarak topraklarını genişletmişlerdir. Danişmentlilerle birlik olup Haçlılara karşı başarılı savaşlar yapmışlardır. Anadolu Selçuklu Sultanı Rükneddin Süleyman Şah, Gürcüler üzerine çıktığı sefere Saltuk Beyi Alâattin Melik Şahı da davet etmiştir. Ancak, Alâattin Melik Şah bu sefere katılmayı kabul etmeyince, Rükneddin Süleyman Şah, 1202'de Erzurum'u alarak Saltuklular Beyliği'ne son vermişdir.
Saltuklu beyleri, kültüre, sanata ve mimari eselere çok önem vermişler ve sahip oldukları yerlerde çeşitli mimarî eserler yaptırmışlardır. Melik Gâzi; Kale Camii ve Tepsi Minareyi inşa ettirmiştir. Erzurum’da 1179’da inşa edilen Ulu Camiyi Nâsıreddin Muhammed yaptırmıştır. Üç kümbetler ismiyle bilinen türbelerden biri, İzzeddin Saltuk’a aittir. Bu türbenin yanında bir de zâviye vardır. Tercan’da, Mama Hatun tarafından bir kervansaray ve türbe yaptırılmıştır. 1232 senesinde, Ebû Mensûr tarafından inşa ettirilen Micingerd Kalesi, Saltuklulara ait önemli eserlerdendir ve bu eserlerin çoğu zamanımıza kadar ulaşmıştır.
Saltuklu Beyliği (1092-1202)
Malazgirt Meydan Muharebesinden sonra Erzurum ve civarında kurulan beylik. Malazgirt Zaferi'nden sonra Anadolu’da ilk kurulan Türk beyliği budur. Başşehri Erzurum olan beyliğin kurucusu, Malazgirt Zaferinin kazanılmasında önemli rol oynayan Emir Saltuk’tur. Sultan Alparslan, Malazgirt Zaferinden sonra, Bizans İmparatoru Dördüncü Romanos Diogenes’in ölümü ile, anlaşma şartlarının yerine getirilmemesi üzerine, emrindeki kumandanlara Anadolu’da fetihlere devam edilmesini emretmişti. Buna dayanarak Emir Saltuk, Erzurum ve civarını fethederek, Saltuklular Beyliğini kurdu. Önceleri, Büyük Selçuklu Devleti'ne tâbi olan beyliğin, Emir Saltuk zamanındaki siyasî tarihi hakkında, kaynaklarda fazla bir bilgi bulunmamaktadır.
Ebü’l-Kasım Saltuk’un ölümünden sonra, yerine oğlu Ali geçti. Büyük Selçuklu Sultanı Berkyaruk ile kardeşi Muhammed Tapar arasındaki saltanat mücadelesi sonunda varılan anlaşma neticesinde, Saltuklu toprakları, Melik Muhammed’in hâkimiyet bölgesi içinde kaldı. 1121 Senesinde Artuklu Emîri İlgâzi’nin, Gürcülere karşı çıktığı sefere Saltukoğlu Ali Bey de katıldı. Fakat bu seferde Gürcüler galip geldi.
Emîr Ali’nin ölümünden sonra Saltukluların başına, hakkında kaynaklarda fazla bir bilgi bulunmayan kardeşi Ziyâüddin Gazî geçti. Bina kitabelerinden anlaşıldığına göre, Erzurum’daki Kale Camii ve Tepsi Minareyi yaptıran, bu beydir. Ziyâüddin Gazi, 1126 senesinde Gürcülere karşı tertiplenen sefere katıldı. 1131 senesinde İspir ve Pasinleri geçerek Oltu’ya kadar gelen Gürcüleri, büyük bir bozguna uğrattı. Artuklu Timurtaş Bey, Ziyâüddin Gazinin kızıyla evlenince, iki hanedan arasında akrabalık bağı kuruldu.
Emîr Gâzî’nin 1132 senesinde ölümünden sonra beyliğin başına, yeğeni İkinci İzzeddin Saltuk geçti. Kaynaklarda, İzzeddin Saltuk’a ait bilgiler, bir evlilik sebebiyledir. Ani Emîri Fahreddin Seddâd, İzzeddin Saltuk Beyin kızlarından birine talip oldu. Fakat bu isteği reddedildi. Buna içerleyen Ani Emîri, 1154 senesinde, Gürcülere karşı koruyamayacağını söyleyerek, şehri satın alması için, İzzeddin Saltuk’a haber gönderdi. Bu dikkatlice hazırlanmış bir intikam planıydı. İzzeddin, şehri teslim almak için Ani’ye geldiğinde, Fahreddin Şeddâd bir günlük mesafede bulunan Gürcü Kralı Dimitri’yi, şehre davet etti. Gürcü Kralı, âni bir baskınla Saltuk’u mağlup ederek, onu ve maiyetinden birçok kimseyi esir aldı. Daha sonra, damadı Ahlatşah İkinci Sökmen ve Artuklu beylerinin teşebbüsleriyle yüz bin dînâr karşılığında, İzzeddin Saltuk, serbest bırakıldı. İzzeddin Saltuk Bey, 1168 senesi Nisan ayında vefat etti. Hıristiyan tebaasına da iyi muamele ederdi. Bu yüzden, onların da sevgi ve saygısını kazanmıştı. Devrinde Saltuklu Beyliği toprakları, Tercan’dan başlayıp, Tahir Gediğine kadar uzanırdı. Erzurum, Bayburt, Avnik, Micingerd, İspir, Oltu gibi şehir ve kasabaları içine alırdı.
İzzeddin Saltuk’un ölümünden sonra yerine, oğlu Nâsırüddin Muhammed Bey geçti. 1189 senesinde basılan bir sikkeden, onun, Irak Selçukluları sultanı Üçüncü Tuğrul ve asıl iktidarı elinde tutan Atabeg Kızıl Arslan’a tâbi olduğu anlaşılıyor. Nâsırüddin Muhammed zamanında Gürcüler, Erzurum önüne kadar geldiler. Kraliçe Tamara’nın kocası David’in kumandası altındaki Gürcü kuvvetleriyle Saltuklular arasında, iki gün süren, şiddetli çarpışmalar oldu. Saltuklu kuvvetleri, şehre kapandılar. Gürcü kuvvetleri, muhasaraya girmeden aldıkları ganimetlerle yetinerek, geri döndüler. Nâsırüddin Muhammed’in ölümünden sonra beyliğin başına, kız kardeşi Mama Hatun geçti.
Kaynaklar, 1191 senesinde Erzurum’a, Mama Hatun’un hakim olduğunu yazmaktadır. Selâhaddîn Eyyûbî’nin yeğeni Meyyâfârikîn Hâkimi Takiyyeddin Ömer, Ahlat ülkesini ele geçirdiği ve Malazgirt Kalesini muhasara ettiği sırada Mama Hâtun askerleriyle ona yardım etti.
Ancak, çok geçmeden, kendisine karşı olan emirler tarafından tahttan indirilen Mama Hatun’un yerine Muhammed’in oğlu Melikşah geçti. Bunun zamanında, Anadolu’daki diğer beylikler gibi, Saltuklular da Anadolu Selçuklu Devleti'nin tehdidine maruz kaldı. Anadolu Selçukluları sultanı Rükneddin İkinci Süleyman Şah, 1202 senesinde Gürcistan Seferine çıktı ve bağlı hükümdar ve beylere haber gönderip, kendisine katılmalarını istedi. Süleyman Şah, 25 Mayıs 1202’de, Erzurum önlerine geldi. Kendisini karşılamaya gelen Saltuklu beyi Melikşah’ı yakalatıp hapsettirdi. Böylece, Saltuklu Beyliği, sona ermiş oldu. Süleyman Şah, bölgenin idaresini kardeşi Mugiseddin Tuğrul Şaha verdi. Melikşah’ın topraklarının elinden alınışına, Süleyman Şahı karşılamada ağır davranması sebep gösterilmektedir.
Saltuklular zamanında Erzurum, diğer Anadolu şehirleri gibi, iktisadî ve ticarî açıdan oldukça önemli bir şehirdi. Akdeniz limanlarından ve Suriye’den yola çıkıp, Konya, Kayseri, Sivas ve Erzincan yoluyla Âzerbaycan’a, İran’a giden ve Türkistan’dan Erzurum’a gelip aynı yoldan Akdeniz ve Trabzon limanlarına ulaşan büyük bir ticaret yolunun üzerinde bulunuyordu. Bu bakımdan Erzurum’da ekonomik hayat oldukça canlıydı. Bunun yanında, geniş otlaklara sahip olması sebebiyle, bölgede hayvancılık çok gelişmişti.
Saltuklu beyleri, kültür ve sanata çok önem vermişler ve sahip oldukları yerlerde çeşitli mimarî eserler yaptırmışlardır. Melik Gâzi; Kale Camii ve Tepsi Minareyi inşa ettirmiştir. Erzurum’da 1179’da inşa edilen Ulu Camiyi Nâsıreddin Muhammed yaptırmıştır. Üç kümbetler ismiyle bilinen türbelerden biri, İzzeddin Saltuk’a aittir. Bu türbenin yanında bir de zâviye vardır. Tercan’da, Mama Hatun tarafından bir kervansaray ve türbe yaptırılmıştır. 1232 senesinde, Ebû Mensûr tarafından inşa ettirilen Micingerd Kalesi, Saltuklulara ait önemli eserlerdendir. Bunlar zamanımıza kadar ulaşmıştır.