Arama


mydarling24 - avatarı
mydarling24
Ziyaretçi
24 Eylül 2006       Mesaj #68
mydarling24 - avatarı
Ziyaretçi
Tanrı Daha Yalnız, Bilmiyorlar!

Son günlerde bir durgunluk var üzerimde. Tarifi zor yorgunluğu atmak için uyumak ya da dinlenmek çare olsaydı, kendimi yatağa bağlar ve göz kapaklarımı bantlardım. (Mazoşistim sanki)
Sigaram yok!
Uykusuzum!
İnsanlar da var?
“Anne ben manyak oldum!” Msn Happy

Neden hep aynı önsöz çıkıyor karşıma, karaladığım her kâğıdın ardında? Ön sevişme tadında başlayıp, aniden bitiyor. Değer yargısı zamana acımadan bir bir gömüyor insanları karanlığına.
-S**erim lan böyle işi!
deyip küfürü gündelik dilime yapıştırmak, sonra kaynatıp suyunu sıkmak istiyorum.

Yanlış yerdesin ey güzel!
Bakma bana!
Aşk; ekmek su gibi muhtaçlığım
Ve yalnızlığımdır.
Rol yapmak zorundayım, yanındayım,
Ama yüz gönül yılı uzağındayım…
Bırak özlemin ebedi kalsın,
Ben seni bende yaşayım…

--
Şiir mi bu şimdi? Ya da ne amaçla yazıldı? Anlatmak için mi?

Sen de sor! Bir kez olsun sor kendine… Korkmadan sor!?
“-Ben ne yapıyorum” diye.
Bırak insanları, onlar Tanrı’ya her gün azapla dua ediyorlar. Sağ bacağın sol elden medet umması gibi; yıldızlarda, sönen mumda, mezar taşında, üç beş santimlik sakalda arıyorlar mutluluğu – yalnız kalmamayı. Ve Tanrı herkesten daha yalnız bilmiyorlar.
Ağlıyorlar isyan bayraklarıyla, onun adına (bedduayla) küfrediyorlar, günah ve sevap adını verdikleri –Tanrı’nın koymadığı- kurallarla yollarını aydınlatıyorlar.
İnsanlar düşünüyorlar; düşünmeyi hayalle karıştırıp, şarapta gerçeği arıyorlar.
Milyar yıl geçti,
Bulamıyorlar…