Gece Işıkları
uzaklarda kaldı gül bahçeleri
ve uzakta mercan adalarının pembe sahili
......
denize düşüyor ayın sureti
sularda parçalanıyor güneş
hey damla! dalgalanan sensin denizde
ve taşıdığın; sureti yıldızların
bir sabah; inerken karanlığın perdeleri
ak sütü güneşin, ayın ve yıldızın
susuz kalmış iskele önleri
hey balık! sana taş pişiyor
çöllerin sıcak güneşi
.....
bir çocuk kumlarda
atlar sahibini arıyor bozkırlarda
ve bir çocuk hayatın içinde
uzak iklimlerde
fırtınalarda eriyen ölüm korkusu
şimdi dostum sana
kurtların musikisi
bir yaprağa miras kalan
güllerin kırmızısı
ey sonbahar! Kopardın fırtınaları
bir habbede gizlenen kader
sarı, kırmızı ve mavi
yıldızlarla konuşurken laleler
kızardı meyveler ve gece ışıkları
salınsın bugün turnalar meşelerde
en koyu yeşili paylaşsın ağaçlar
cennetin siyah taşına dokunurken beyaz eller
damarlarımdaki eski damlalar;
şimdi okyanusta gezinmekte
ruhum seni kim tutabilir
ne ten kafesi
nede zaman
.....
ey sözü kaldıramayan kartal !
sadece yalnızlığa anlat bildiklerini
efsaneler gezer dağlarda
bir yıldızın gökteki ibadeti sunulurken
katran ağacında
...
dökülürken bir yandan yapraklar, parçalanırken cisim
düşler kurulurken, bir yıldız kayarken
sizi kim tutabilir, ey yağmur yüklü bulutlar
çöller bu kadar aç, bu kadar susuz iken