DUVARLAR
uykuya haram gecenin tam ortasında
yokluğun büyürken içimde
dokunsalar yıkılacak
ker*** bir duvar gibi
un ufak olur duygularım
suyu çekilmiş kavakların
sararan yapraklarının düşmesi gibi
göz yaşlarım yastığa dökülür
sevdam ve yokluğun aynı şarkıyı söylerken
duvarlara yalnızlığımı çizerim
telaşlı bir koşuya başlar duvardaki saat
yürek acımla yalnızlığımı çizdiğim duvarlar
karabasanlar gibi üzerime gelir
kaç ay geçti aradan ya da kaç yıl
yine böyle bir gece yarısı
aydınlığı geçerken kırık camdan içeri sokakların
karanlık ve kederli gözlerinle
sen gittin
sessiz çığlıklarım geceye karıştı
duymadın
ne sözlerim vardı oysa içimde
dört nala koşar duvardaki saat
alevlenen bir çıra olur bedenim
sessiz çığlıklarım duvarlara dokunurken
gece ihanet eder bana
bir emanet gibi karanlığını geri alır
aydınlığı geçer kırık camdan içeri sabahın
Atila IŞIK