Arama

Platonik Aşk - Tek Mesaj #37

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Eylül 2006       Mesaj #37
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
PLATONİK AŞK… Sende 26 yaşının evde kaldım korkusu, bende 13 yaşının cesaretsizliği vardı… Tüm gecelerimi süslerdi, çaldığım resmin, İsmin Bahar-dı… Gözyaşları dökerdim, yakınına uzak olmaya… Bilmediğim bir acı yakardı yüreğimi… Bir nasılsın deyişinle midemde kelebekler uçardı… Tanrıma şükür dualarımdı, komşum oluşunuz… Tanrıma şükür dualarımdı, seni her gün görebilmek… Ressam olmak isterdim, zeytin tanesine çizebilmek için resmini… Kokun sürükledi beni, iğde ağacı yetiştirme merakına… Yalvarırdım ay tutulmalarına ışığı, pencerenin ışığını gölgelemesin diye geceleri… En uzak yıldızlarda bahçeli evler yapardım hayallerimde, büyüdüğümde seninle yaşayacağımız sevgi kokulu sevgi evleri… İş dönüşlerini beklerdim, gizli, sana görünme korkusu içinde duraklarda… Servisten neşeli inişin neşem olur ve sonrasında da kıskançlık duyardım, neden, niçin sorularının sarmalında… Her üzüntülü inişinde ise, bildiğim tüm bedduaları sıralardım sabahlara dek; seni üzenlere… Deniz kıyısındaki kayalıkların kuytu köşelerine kazıdım, kalp içinde ismimizin baş harflerini… İsmini verdiğin mevsimde doğan tüm çiçekler düşmanımdı benim, öpüp, kokladığın sürece… Belki bundandı iğde ağacını sevişim... Her gün bıkmadan, usanmadan kopardığım ve evinizdeki vazoya koyduğum iğde dalı için bana teşekkür edişin ve yanağımdan öpüşün en mutlu anlarımdı… Kızarırdım her öpüşünde bu, öpüşünün yanağımda bıraktığı sıcaklık kadar; art niyetimin fark edilme korkusundandı… İğde dalının yerine koyardım kendimi ve mahrem zamanlarını düşlerdim geceleri… En sisli göz yaşlarımı döktüm, evlendiğinde; evlenerek gurbete gidişinde… Seviyorum demiştin evleneceğin insanı… Onunla nereye gidersem gideyim, mutlu olacağım… Ne diyebilirdim ki… Senin mutluluğun, benim mutluluğum olacaktı bundan sonra… Düğünde benimle çektirdiğiniz 3 kişilik bir resmi, 2 kişilik resim haline getirmek için kesişim, kıskançlığım değil, hep mutlu olacağını düşünme amacımdandı… Bir gün üzerse seni sevdiğin insan, kırılırsan O’na, beni hatırla… Bil ki bu minik yürek, senden ayrı fakat seninle… Ay olmasa da, her yıldız arkadaşım benim geceleri… Göz kırpmaları selamım, titreyen ışıkları kalp atışlarımdır… Kopardığım iğde dallarını bıkmadan, usanmadan koyuyorum vazoya her çiçek açışında... Bir gün gelirsen bu taraflara; o mevsimde gel… En taze haliyle selamlasın seni, yüreğimle kopardığım iğdeler… Seni sevdiğimi bilmediğini biliyorum… Üzmüyor artık bu düşünce beni… Aşk, sevgi, belki bunların en güzeli; sevilence bilinmeyeni…

Uzaklığında,
Gündüz güneşi,
Gece yıldızları yakalarım.
En ücra köşesinde,
Yüreğimdeki sevgin,
Saklarım.
En mavi göz yaşlarımı
Döktüm sana uzaktan.
Bulutlardan şiir defteri,
Yağmurdan kalem,
Kuzey rüzgarları en sadık ulaklarım.
Gölge etmem mutluluğuna,
En habersiz mısralarımı
Sevgi üstüne,
İğde yapraklarında sana yazarım…