Arama

Fosil Yakıtlar - Tek Mesaj #7

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Aralık 2011       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Fosil Yakıt Nedir?


Fosil yakıtlar, mineral yakıtlar olarak da bilinir, hidrokarbon içeren kömür, petrol ve doğal gaz gibi doğal enerji kaynaklarıdır. Fosil yakıtlar endüstriyel alanda çok geniş bir kullanım alanı bulmaktadır.
Fosil yakıtlar toprak altında bulunur. Bulmak için derin kuyular, tüneller vb. açmak gerekebilir.
Kömür En eski fosil yakıt örneklerinden biri.
Elektrik üretiminde, genelde fosil yakıtın yanması ile açığa çıkan enerji bir türbine güç olarak iletilir. Eski jeneratörlerde genelde yakıtın yanması ile elde edilen buhar türbini döndürmek için kullanılırdı, fakat yeni enerji santrallerinde yanma ile elde edilen gazlar, direkt olarak gaz türbinini döndürmektedir.

20 ve 21. yüzyılda dünya çapındaki teknolojik gelişmelerle, fosil yakıtlardan elde edilen enerjiye olan ihtiyaç artmaktadır. Özellikle petrolden elde edilen benzin, dünya çapında ve bölgesel olarak büyük çatışmaların ana sebebi haline gelmektedir. Dünya çapındaki bu enerji ihtiyacının artması ile çözüm arayışları, yenilenebilir enerji kaynaklarına doğru yönelinmelidir.
Ad:  fosil yakıt.JPG
Gösterim: 31812
Boyut:  22.6 KB


Fosil Yakıtlar Nasıl Oluşmuştur?


Fosil yakıtlar, çürüyen tarih öncesi bitki ve hayvanlardan milyonlarca yılda oluşmuş, kömür, petrol ve doğalgaz gibi yakıtlardır. Fosil yakıtlar yenilenebilir kaynaklar değillerdir.

Isı enerjisi elde etmek için kullandığımız yakıtların büyük bir kısmı fosil yakıtlardır. Fosil yakıtlar ; birikmiş güneş enerjisinin depo edilmiş şeklidir. Bitki ve hayvanların kalıntılarıyla oluşur. Oluşumları milyonlarca yıl sürer. Genellikle kaya katmanlarının altında sıkışmış ve gömülmüş olarak bulunur.

Kömür, bataklıklardaki bitkiler ve bitkisel atıklardan oluşur. Kömürlerin oluşması milyonlarca yıl sürebilir.
Petrol, hayvan ve bitki atıklarından oluşmuştur. Karaların hemen altında ya da deniz altındaki yataklarda bulunur.
Doğal gaz da petrol gibi karaların altındaki boşluklarda ya da deniz altında bulunur.
Yakıt olarak kullanılan odun, bitkilerden elde edilir. Bitkiler büyümeyi, gelişmeyi ve besin yapmayı güneş enerjisi ile gerçekleştirir. Bu enerjiyi depo eder. Odun yakıldığında bu enerji, ısı enerjisine dönüşü.

Petrolün oluşumu


Milyonlarca yıl önce, bugün bildiğimiz kara parçalarının çoğu denizlerle kaplıydı. Bu sularda sayısız bitki ve hayvan yaşıyordu. Bunlar ölünce kalıntıları dibe çöküp çürümüştü. Denizlere, ırmaklara çamur ve kum taşınıyordu.
Taşınan bu çamurlar ve kumlar, bitki ve hayvan kalıntılarının üstünü tabak örttü, eski tabakalar daha derinlere gömüldükçe üstlerindeki ağırlığın giderek çoğalmasıyla oluşan basınç , ısı meydana getirdi ve yavaş yavaş , milyonlarca yıl sonra ölü bitkiler ve hayvanlar petrol, ham petrol ve doğal gaz haline geldi.

Kaya sertleştikçe petrol ve gaz, yoğun kaya ve kumtaşının sıkışmasıyla dışarı çıkıyordu. Petrol, düşünmüş olabileceğiniz gibi yer altında petrol havzalarında birikmiyordu. Kumtaşlarının arasında ufak yerlerde birikiyordu. Örneğin, bir kovayı ağzına kadar kuru kumla doldurursanız, içine hala su koyabilirsiniz. Çünkü kum taneleri arasında suyun sığacağı daha pek çok yer vardır.
işte petrol de yeraltı kumtaşında bu şekilde bulunur. Basınç altında kalan petrol, boşluklar arasına ve geçirgen ortamlara doğru göç eder ve rezervuar dediğimiz yerlerde birikir. Bazen de yer kabuğundaki çatlaklardan yüzeye sızıp, ufak havuzlar ya da katran çukurları meydana getirir.

Yüzyıllar geçtikçe yerin kabuğu değişmiş, tabakalar değişmiş ya da kırılmış, denizler geri çekilmiş, dağlar oluşmuştu. Yaşlı deniz yatakları kum ve toprak haline gelmişti.
Yerin kabuğunun hareketi bazı kaya tabakalarının kıvrılmasına neden olmuş ve bazıları kemer şeklinde bükülmüştü. Petrol ise içinden geçemeyeceği yoğun kaya engelleri ile kapanıncaya kadar hareket etmiş, böylece petrolün içinde toplandığı kapanlar oluşmuştu.

Doğalgazın oluşumu


Denizlerin ve göllerin dibine çökelen tortularda önce yoğun bir bakteri etkinliği gerçekleşir ve buradaki organik maddelerden metan, karbondioksit, azot ve azot oksit ürer. Bu aşamada bol miktarda metan gazı oluşur. Buna karşılık etan ve daha ağır hidrokarbonlar hemen hemen hiç bulunmaz. Bazı bakterilerde hidrojen sülfür oluşturur. Çökellerin altındaki tortuların gömülmesiyle bakteri etkinliği sona erer ve organik maddeler, kerojene dönüşür. Kerojende ısıl ayrışmayla petrole ve doğalgaza dönüşür. 1000-3000 metre arasındaki derinliklerde ilk aşamada metan ve karbondioksit ile birlikte ham petrol oluşur. Daha aşağılarda, tortulun kalınlığı ve sıcaklığı arttıkça petrolün yerini, hafif ve gaz halindeki hidrokarbonların oluşumu alır. 5000m. altındaki derinliklerde ise molekül parçalanması kerojen artıkları ve kuru metan oluşumuna yol açar.Doğalgazda bulunan helyum ve argon radyoaktif parçalanma ürünleridir. Toryum ve uranyum radyo izotoplarından helyum, potasyumdan ise argon ürer. Doğalgaz yataktan çıkarıldığı haliyle kullanılmaz. Metan bakımından (%95) çok zengindir ve içinde ağır hidrokarbonlar da bulunur. Ayrıca çeşitli oranlarda azot, karbondioksit, hidrojen sülfür ve başka kükürt bileşikleri içerir. İçerdiği sıvıların ve katıların ayrışılması amacıyla çeşitli işlemlerden geçirilir. Ayrıca işlemi tamamlanınca ticari özelliklere uygun gaz elde edilir.
Son düzenleyen Safi; 27 Mayıs 2016 17:37