Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Aralık 2011       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Robert Kearns Detroit Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak hayatını devam ettirirken Detroitteki otomotiv sektöründen etkilenerek küçük yaşlardan bu yana yaptığı icatlara bir yenisini daha eklemeyi kafasına koymuştu.
1964 yılının yağmurlu bir gününde ailesi ile otomobilinde giderken yağmurda çalışan sileceklerine dalıp sürekli çalışmalarından ve camı çizdiklerinden dolayı yakınmış, insan göz kapağı gibi gerektiğinde kapanacak, sürekli çalışmayarak belirli bir zaman periyodunda çalışıp duran bir silecek modeli yapmak istemişti.
Fasılalı silecek (otomatik silecek) işte o gün doğmuştu. Hemen çalışmalarına başladı ve şu anda otomobillerimizde kullandığımız ve genelde sileceklerin birinci kademesini oluşturan aksak ritimde çalışan sileceği icat etti.
Otomotiv sektörü içinde yer alan çocukluk arkadaşının da desteği ile soluğu o dönemin devi Ford’un kapısında aldı. Ford yetkilileri bu icattan çok etkilenecek, patenti satın alma teklifi yapacaktı. Ancak Kearns, icadını kendisi üretip pazarlamayı düşünmüştü. Ford kendisinden bir prototip istedi. Yakın arkadaşının da ısrarı üzerine geliştirdiği prototipi Ford’a veren Kearns, hemen üretim için kolları sıvadı. Üretim için yer kiraladı ve bankalardan krediler çekti.
Ancak kısa bir süre sonra alacağı haber ile hayalleri suya düşecekti. Ford, prototipi kullanmaktan vazgeçtiğini kendisine bildirecekti. Kearns onca yatırımın ardından bir bataklığa doğru sürüklenecek ve patlak veren ailevi sorunları ile uğraşmak zorunda kalacaktı. Aradan geçen bir yılın sonunda Kearns, Detroitteki yeni Mustang tanıtım fuarında kendi geliştirdiği otomatik silecekler ile karşılaşacaktı. Şaşkınlıktan donakalan Kearns, ertesi gün Ford’un kapısını çalarak kendi icadının haklarının kendisine verilmesini isteyecekti. Ancak olumsuz cevap alan Kearns Ford hakkında bir hukuk mücadelesi başlatmak zorunda kalacaktı.
Bunalıma giren Kearns, 1 yıl kadar Ruh Hastalıkları Hastanesinde tedavi gördü. Tedavisinin ardından Ford gibi bir deve kafa tutabilecek yürekli bir avukat da bulamayan Kearns, oldukça yıpranan ailesinin de kendisini terk etmesine şahitlik edecekti. Ford Motor, bu dönemde davadan vazgeçmesinin karşılığı olarak kendisine gittikçe artan tazminatlar önerecek, vazgeçme karşılığı olarak 250 bin dolardan başlayan feragat ücretini davanın son aşamasına gelindiğinde 30 milyon dolara kadar çıkaracaktı.
Tam 12 yıl süren dava süresince kendi avukatlığını kendisi yapan Kearns, kendisine önerilen paradan daha düşük bir tazminat ile davayı kazanacak ve böylece itibarını geri alarak, Ford’un icadı kendisinden çaldığı ispatlayacaktı. Aynı sistemi bazı modellerinde de kullanan Chrysler’dan da 18 milyon dolar tazminat kazanacak olan Kearns, artık bu icadın tescilli mucidi sayılacaktı. 2005 yılında aramızdan ayrılan Robert Kearns’ün hayat hikayesi itibarın para ile ölçülemeyeceği dersini tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor.
Robert Kearns Detroit Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak hayatını devam ettirirken Detroitteki otomotiv sektöründen etkilenerek küçük yaşlardan bu yana yaptığı icatlara bir yenisini daha eklemeyi kafasına koymuştu.
1964 yılının yağmurlu bir gününde ailesi ile otomobilinde giderken yağmurda çalışan sileceklerine dalıp sürekli çalışmalarından ve camı çizdiklerinden dolayı yakınmış, insan göz kapağı gibi gerektiğinde kapanacak, sürekli çalışmayarak belirli bir zaman periyodunda çalışıp duran bir silecek modeli yapmak istemişti.
Fasılalı silecek (otomatik silecek) işte o gün doğmuştu. Hemen çalışmalarına başladı ve şu anda otomobillerimizde kullandığımız ve genelde sileceklerin birinci kademesini oluşturan aksak ritimde çalışan sileceği icat etti.
Otomotiv sektörü içinde yer alan çocukluk arkadaşının da desteği ile soluğu o dönemin devi Ford’un kapısında aldı. Ford yetkilileri bu icattan çok etkilenecek, patenti satın alma teklifi yapacaktı. Ancak Kearns, icadını kendisi üretip pazarlamayı düşünmüştü. Ford kendisinden bir prototip istedi. Yakın arkadaşının da ısrarı üzerine geliştirdiği prototipi Ford’a veren Kearns, hemen üretim için kolları sıvadı. Üretim için yer kiraladı ve bankalardan krediler çekti.
Ancak kısa bir süre sonra alacağı haber ile hayalleri suya düşecekti. Ford, prototipi kullanmaktan vazgeçtiğini kendisine bildirecekti. Kearns onca yatırımın ardından bir bataklığa doğru sürüklenecek ve patlak veren ailevi sorunları ile uğraşmak zorunda kalacaktı. Aradan geçen bir yılın sonunda Kearns, Detroitteki yeni Mustang tanıtım fuarında kendi geliştirdiği otomatik silecekler ile karşılaşacaktı. Şaşkınlıktan donakalan Kearns, ertesi gün Ford’un kapısını çalarak kendi icadının haklarının kendisine verilmesini isteyecekti. Ancak olumsuz cevap alan Kearns Ford hakkında bir hukuk mücadelesi başlatmak zorunda kalacaktı.
Bunalıma giren Kearns, 1 yıl kadar Ruh Hastalıkları Hastanesinde tedavi gördü. Tedavisinin ardından Ford gibi bir deve kafa tutabilecek yürekli bir avukat da bulamayan Kearns, oldukça yıpranan ailesinin de kendisini terk etmesine şahitlik edecekti. Ford Motor, bu dönemde davadan vazgeçmesinin karşılığı olarak kendisine gittikçe artan tazminatlar önerecek, vazgeçme karşılığı olarak 250 bin dolardan başlayan feragat ücretini davanın son aşamasına gelindiğinde 30 milyon dolara kadar çıkaracaktı.
Tam 12 yıl süren dava süresince kendi avukatlığını kendisi yapan Kearns, kendisine önerilen paradan daha düşük bir tazminat ile davayı kazanacak ve böylece itibarını geri alarak, Ford’un icadı kendisinden çaldığı ispatlayacaktı. Aynı sistemi bazı modellerinde de kullanan Chrysler’dan da 18 milyon dolar tazminat kazanacak olan Kearns, artık bu icadın tescilli mucidi sayılacaktı. 2005 yılında aramızdan ayrılan Robert Kearns’ün hayat hikayesi itibarın para ile ölçülemeyeceği dersini tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor.