Gerçek bir kadını beklemek
-Emre DEMİR-
Seni ben kallavi sokağında gördüm
Bir kadın. Gerçek kadın tek bir kadındır. Kadının gerçekliğine ikna olunan süre zarfında, dünyadaki tek kadın odur. Sonra bir başka gerçek kadın ortaya çıkar. Önceki de, şimdiki de, gerçektir. Gerçek değişkendir. Gerçeğe göre değişmek gerekir. Hakikate vakıf olmak, mutlak bir gerçeği keşfetmek değil, an be an değişen gerçeğe göre pozisyon almak. Kadını gördüm, onayladım.
Sen beni görmedin, görmedin
Kadın beni görmedi. Belki gördü, belki görmedi. Görüp görmemesi mühim değil. Kadın bana bakmadı. Bakmadan görmüş olabilir. Öyle olmuştur. Gerçek bir kadın, kendisini izleyen erkeğe kamera muamelesi yapar. Erkeğin, kadının gerçekliğine ikna olduğu süre zarfında, kadın bir oyun oynar. Sinemada oyuncunun kameraya bakmaması gibi, kadın, kendisini izleyen erkeğe bakmaz. Kameraya bakmak, dramayı bozar. Erkeğin, kadının “gerçeklik” oyununu bozabilmesi için, öznel kamera konumuna geçebilmesi gerekir. Bu durumda, kadın erkeğe senaryonun bir parçası olarak bakacaktır.
Kapıları çaldım adını sordum
Söylemediler öğrenemedim
Seni ben kallavi sokağında gördüm
Bir daha görmedim bilmedim
Gerçek bir kadın, tek bir kez görünür. İkinci kez karşınıza çıkan kadın, ya bir noterle evlidir ya da evlenmek üzeredir. Gerçek ve kadın, bir kez karşınıza çıkar. Gerçeği farketmemenin telafisi yoktur ve ağırdır. Gerçeğe, gözlerinizi kırpmadan bakmanız gerekir. Gerçekliğin içinde yaşamak yoktur. Gerçeğe göre yaşamak vardır. Bugün gerçek bir kadın gördüm. Bundan sonra herşey farklı olacak.
Belma sebil adını yakıştırdım
Gerçek bir kadının ismi olmaz. Gerçek kadının ismini öğrenmemek gerekir. Yapılacak olan, kadını bir isimle ilişkilendirmektir. Adlandırma, gerçeği inşa eder. Çoğu zaman, gerçek, kendi ismini belirlemez; isim, isimlendirdiği gerçeği belirler.
Aklıma geldikçe her sefer
Gözlerinin mavisini bitirdim
Saçlarının siyahına başladım
Gerçek kadının erkeğe verdiği zevk, kadının kendisinden ziyade, imgesinin zihinde canlanmasıdır. Kadını tek bir kez görmek yeterlidir. Sonrası erkeğin zihnindeki bir kurgu sürecidir. Kadın ikinci kez ortaya çıkarsa oyunu ve kurguyu bozacaktır. Bir film çekersem, tek bir kez görünüp kaybolan kadınlar kullanacağım. Başroldeki bir kadının, gerçek bir kadın olması imkansızdır. Başrol kadınları, ev hanımlarıdır. Başroldeki erkeğin, başroldeki kadında aradığı, tek bir kez görünüp giden kadının imgesidir.
Kallavi sokağında güvercinler
Benim karanlık istanbul’um
Bir esnaf kahvesinde oturdum
Belma sebil ya geçti ya geçer
Rüzgârını içime doldurdum
Gerçek kadın bir daha geçmez. Bunu bilmek, erkeğin beklememesini gerektirmez. Buluşmak başka, beklemek başkadır. Beklemek, buluşmak amacıyla kısırlaştırılmamış, her türlü beklentiden münezzeh, ilâhi bir durumdur. Gelecek olanı beklemek, kolay ve zahmetsizdir. Tıpkı gideni özlemek gibi. Gerçek bir kadın, cenneti bekler gibi beklenmelidir. “Rüzgârını içime doldurdum” da ne laf ama.
Kallavi sokağında güvercinler
Bunca yıl sönmemiş umudum
Nisan değilse mayıs
Perşembe değilse Pazar
Gerçek bir kadını, korkuyla beklerim ben, karşılaşma korkusuyla. Kadınlarla değil, kadınların hayaliyle mutlu oluyorum daha çok. Baudrillard, kadın ile hayat’ı birbirinden ayırdı. Kadın ve hayat arasında rekabet var. Kadını görürsün, kadın gider ve hayata dönersin.
Ben belma sebil’i bulurum
a.i.
Onu bir daha görür müyüm, bilmiyorum, sorun değil, ben daha çook belma sebil bulurum..
O Kadar Kalabalik ki Yalnizligim..