sesindeki hüzün
Kulaklarımdan gitmiyor sesin, sesinin tonundaki hüzün
Sesin ne kadar yakın sesin ne kadar üzgün
İçime akan karamsarlık içime akan senin türkün
Ruhun bir prangadır kalbim içinde sürgün
Gözümü bağlayan yanılgılarımdan kurtulmak için
Ey kalbim aklımın önüne kalın duvarlar örün
Biliyorum acıdan kavrulmuş tüm umutsuz ruhlar
Sende kaçamadın kendinden kapalı kaldı tüm yollar
Onun için öyle karışık öyle masum kaldı yüzün
Tutunmak daha da zorlaştı artık yüzünün kıvrımlarına
Göz yaşların izin vermiyor bakışlarım hayata küskün
Gözlerinin içinden uzanıp gitmem için ta ruhuna
izin vermiyor her şeyi anlamama sesindeki hüznün
nasıl ulaşsam sana gözlerin bakışların donsun
Tüm olup bitenler ruhumu alıp giderken umarsızlığa
Gözlerim gözlerinin içinden senin esirin olsun
Ki belki durulmaz bu ruhum ama erişir sonsuzluğa
Biliyorum hiç bilinmeyecek belki de öldüğüm
Fakat çözülemeyecekte ruhlara sarıp sarmaladığım
Tanınmayacak onun resmini kazıdığım son yüzüm
Hiç bilinmeyecek hiç neden ona bakarken öldüğüm
Kulaklarımdan gitmiyor sesin, sesinin tınıları
Seni bir kerelik sevdim, bir kerelik ve ömür boyu
Ağlama başımı döndüren ağlayışının ölümcül yankıları
Sarhoşluk veriyor seni anlamak hasta ruhlara
isyanların ölüm kadar gerçek hayat kadar kördüğüm
Bekliyorum seni zamanın vardığı yolun sonunda
sonsuz anlayışlara ve kavrayışlara hayat verdi ölümün