Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Ocak 2012       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Eflatun'un öğrencilerinden Eudoxus, gezegenlerin hareketlerini her birinin merkezi dünya olan bir hareketli küreler kümesi ile açıklamaya çalıştı.

Polonyalı astronom Nicolaus Copernicus ( 1473 de doğmuştur ) Ptolemy sisteminin çok karışık olduğu kanısındaydı.

Copernicus, dünyanın günde bir devir yaparak döndüğünü düşündükten sonra, gezegenler sisteminin merkezini dünya alacak yerde güneş alarak gezegenlerin yörüngelerinin büyük ölçüde basitleştirilebileceğini bulmuştu. Böylece dünya ne evrenin merkezi oluyor, ne de duruyordu.

1546 da doğmuş olan Danimarkalı astronomi bilgini Tycho Brahe, basitliğine rağmen Copernicus sistemini kabul edememişti. Bunun yerine, güneşin dünya etrafında ve diğer gezegenlerin de güneş etrafında döndüğü gelişmiş bir jeosantrik sistem ileri sürdü.

1571 de doğmuş olan Johannes Kepler, Tycho Brahe'nin zıttı bir kimseydi. Tycho çok büyük mekanik yeteneğe ve hünere sahipti fakat matematiğe karşı ilgisi azdı. Kepler, bir deneyci olarak beceriksizdi ama matematiğin gücüne hayran olmuş bir kimseydi. Sayıların gücüne karşı duyduğu bu derin saygı ile eski Yunanlılara taklaşıyor, sayısal bilmeceler çok ilgisini çekiyordu.

Kepler astronomiye çok önemli ilerlemeler getirdi. O, Tycho Brahe'nin göz kamaştırıcı denel veri çizgilerini basit, anlaşılır bir eğriler ve kurallar sistemi haline getirdi. Kepler'in bu sistemi ona " Göklerin Kanun Yapıcısı " adını kazandırdı.

İşte, Kepler'in bulduğu üç kanunun ifadeleri:

I . Her gezegen, odaklarından birinde güneş bulunan eliptik bir yörünge üzerinde hareket eder.

II. Güneşi gezegene birleştiren doğru parçası, eşit zaman aralıklarında eşit alanlar tarar.

III. R2 / T2 oranı bütün gezegenler için aynıdır. Eğer bu sabit orana K dersek, üçüncü kanun


Kaynak: Doğadaki temel kuvvetler nedir, büyüklüklerine göre dizilişleri nasıldır?