Arama

Diyarbakır - Tek Mesaj #9

kamyon - avatarı
kamyon
Kayıtlı Üye
3 Ekim 2006       Mesaj #9
kamyon - avatarı
Kayıtlı Üye
DİYARBAKIR DERGâHLARI



Diyarbakır’da günümüze ulaşan, bu konuda yeterli bir bilgi verebilecek dergah örnekleri ile karşılaşılamamıştır. Bazı dergahların kalıntıları ise yeterli bilgi vermekten çok uzaktır. Diyarbakır önemli bir kültür merkezidir. Buradaki medrese ve dergahlarda çok sayıda bilimsel kişiler, sanatçılar ve alimler yetişmiştir. Diyarbakır’da yaşamış beylerbeyi, paşa gibi devletin önde gelenlerinin yanı sıra yörenin önemli kişilerinin de devam ettiği dergahlardan günümüze herhangi bir iz gelmemiştir. Evliye Çelebi, bu dergahlardan Şeyh Rumi ile Balıklı, İbariye dergahlarının isimlerini vermektedir. Ayrıca bu konuda araştırmaları olan Bahri Konyar, “Son zamanlarda Şeyh Zeki’nin Dağkapısında bugün itfaiye garajı olan Rufai Tekkesi, Şeyh Ömer Efendi’nin Sinoğlu Mahallesi’nde bu gün arsa olan yine Rufai ve İbrahimbey Mahallesi’nde Ercişli Şükrü Efendi’nin Rufai Tekkesi vardı” diyerek dergahlarla ilgili bazı ip uçları vermektedir.


Eğil Tekke Köyü Dergahı (Eğil)

Diyarbakır Eğil İlçesi Tekke Köyü’nde bulunan bu yapının önceleri medrese olduğu sanılmış, Prof. Dr. Metin Sözen’in yaptığı araştırmalar sonunda bu yapının dergah olduğu anlaşılmıştır.
Tekke Köyü Dergahının ne zaman ve kimin tarafından kurulduğu bilinmemektedir. Bu konuda bir kitabe günümüze ulaşmadığı gibi kaynaklarda da onunla ilgili bir bilgiye rastlanmamıştır.

Yapının günümüze gelen kalıntılarından dikdörtgen planlı olduğu, kare planlı bir eyvandan sonra kubbe ile örtülü küçük ve dar bir avluya girilmektedir. Girişin sağında bir,yapının kısa tarafında da tonoz örtülü iki hücre yer almaktadır. Girişin karşısında kare planlı kubbeli küçük bir mekan ve yanında yine kare planlı çapraz tonozlu ikinci mekan görülmektedir. Dergahın diğer kenarında da çapraz tonozlu, yapının kısa kenarı duvarında da boydan boya uzanan bir koridor bulunmaktadır. Dergahın bu yöndeki duvarına dışarıdan yerleştirilmiş küçük dikdörtgen bölümün ne olduğu kesinlik kazanamamıştır.


Uzun Hasan Padişah Tekkesi (Merkez)

Diyarbakır Balıklı Mescid’e bitişik olan bu tekkeyi Uzun Hasan Padişah yaptırmıştır. Ancak bu tekke yıkılmış ve günümüze gelememiştir. Bazı kaynaklarda bu tekkenin bitişiğinde Çorbahane denilen bir yapı olduğu yazılıdır.


Mazenderanı Tekkesi (Merkez)

Diyarbakır Dağkapısı denilen yerde bulunan bu tekke Arakçin Baba Dergahı olarak da tanınmıştır. XVI.yüzyılda yapılan, Rufai tarikatına bağlı olan bu dergahtan da hiçbir iz günümüze gelememiştir.


Mevlevihane (Merkez)

Diyarbakır’da bugünkü Vali Konağı ile Orduevi’nin bulunduğu yerdeki Mevlevihane’nin ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı,ilk postnişinini kim olduğu bilinmemektedir.Mevlevi kaynaklarında bu yapı zaviye olarak ismi geçmektedir.

I.Dünya Savaşından önceki yıllarda yıkılmış ve günümüze hiçbir iz gelememiştir.


Azizoğlu Tekkesi (Merkez)

Diyarbakır Hanzade Mahallesi’nde, Yalı Bahçesi denilen yerde bulunan bu dergahı Nakşibendi şeyhi Aziz Mahmut Urmevi l630-1637 yıllarında yaptırmıştır.

Diyarbakır ve çevresindeki illerde büyük bir ünü ve müridi olan Aziz Mahmut Urmevi, Sultan IV.Murat tarafından l638 yılında Diyarbakır’da idam ettirilmiştir. Bundan sonraki yıllarda da tekke hiçbir varlık gösterememiş ve yıkılmıştır. Günümüzde tekke ile ilgili hiçbir kalıntı bulunmamaktadır.


Örfizade Tekkesi (Merkez)

Diyarbakır, Memeddin Mahallesi’nde bulunan bu tekke Sadeddin Cebbavi tarafından yaptırılmıştır. Yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır.

Yakın tarihlere kadar ayakta kalabilen bu tekkenin mukarnaslarla bezeli gösterişli bir kapısı vardı. Bunun yanındaki duvarda da ise sivri kemerli, dışarıya taşkın bir çeşmesi vardır. Kesme taştan yapılan tekkenin siyah beyaz taşlardan oluşan ve küçük sütunların çevrelediği bir mihrabı bulunuyordu. Günümüzde bu tekkenin büyük bir bölümü yıkılmış ve yerine bir ilkokul yaptırılmıştır.


Gülşeni Tekkesi (Merkez)

Diyarbakır Urfa Kapısı yakınındaki Sarı Saltık Türbesi yanındaki bazı yapı kalıntılarının ne oldukları anlaşılamamış, bunun bir mescit olduğu sanılmıştır. Sarı Saltuk Türbesi ile yanındaki mescidin yapım tarihi bilinmemektedir. Böyle olunca da tekkenin de ne zaman yapıldığı kesinlik kazanamamıştır. Bu yapının güney duvarında pencereler ve bir mihrap dikkati çekmiştir. Bunun arkasına sonraki devirlerde bazı bölümlerin eklendiği kaynaklardan öğrenilmiştir. Diyarbakır ile ilgili eski kaynaklar burada Gülşeni tarikatına bağlı bazı müritlerin zikrettiğini yazmaktadır. Büyük olasılıkla buraya eklenen tekke mescidi de kendi içerisine almış ve burası bir Gülşeni tekkesine dönüştürmüştür. Yakın tarihlerde Sarı Saltuk Türbesi önünden geçen yol nedeniyle bu kalıntılar yıkılmıştır.

Sekin Tekkesi (Çermik)

Diyarbakır, Çermik ilçesinde Çermik Kalesi’nin güneyinde, Haburman Köprüsü’nün kuzeyinde, yolun sağında bulunan tekke, bir tümsek üzerinde Sekin ismi verilen yerdedir. Tekkenin ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir.

Günümüze çok harap bir durumda gelebilen tekke, dikdörtgen planlı, tonoz örtülü kesme ve moloz taştan yapılmış bir yapıdır.