''Berlin'de yalnızsınız değil mi?'' dedi..
''ne gibi?''
''yani.. yalnız işte.. kimsesiz.. ruhen yalnız.. nasıl söyleyeyim..
öyle bir hâliniz var ki..''
''anlıyorum, anlıyorum.. tamamen yalnızım.. ama Berlin'de değil..
bütün dünyada yalnızım.. küçükten beri..''
''ben de yalnızım..'' dedi..
bu sefer benim ellerimi kendi avuçlarının içine alarak:
''boğulacak kadar yalnızım..'' diye devam etti, ''hasta bir köpek kadar yalnız..''
Sabahattin Ali