Tarih öncesinden beri kesintisiz iskan gören eski bir kent olan Nikomedia'dan ilk çağın yanı sıra Helenistik, Roma ve Bizans döneminden günümüze ulaşmış az da olsa bazı kalıntı ve buluntular vardır. Bu günkü yeni kent dokusu eski antik yerleşim üzerine kurulduğu için, antik kalıntıların çoğu yeni binaların temelleri altında kalmış durumdadır. Bunlardan taşınabilenler müzede sergilenmektedir.
Akçakoca Anıt Mezarı Kandıra Kefken yolu yakınında, Babadağ'dadır. 1234-1328 arasında yaşadığı sanılan Kocaeli fatihi Akçakoca Bey'e ait anıt mezarın Yapım Tarihi 1974'dür. Dışa açık piramidal gövdeli anıtın merkezinde basamaklarla çıkılan podyum üzerinde Akçakoca Bey'in mezarı yer almaktadır.
Kurtuluş Savaşı sırasında Kocaeli bölgesinde Kuva-yı Milliye hareketlerini örgütleyen, Yahya Kaptan'ın anıt mezarı ise 8 Ocak 1920'de yaşadığı ve öldürüldüğü yer olan Tavşancıl'da bulunmaktadır.
Kaiser Wilhelm Köşkü Hereke kıyısında, eskiden Sümerbank'a ait olan dokuma ve halı fabrikasının sınırları içindedir. Köşk Alman İmparatoru Kaiser Wilhelm'in istanbul-İzmit Demiryolu'nun açılışı için İzmit'e geldiğinde kalması amacıyla inşa edildi. İtalyan mimar Raimondo d!Aronco tarafından yapılan köşkün parçaları Yıldız Sarayında hazırlandı ve parçlar Hereke'ye taşınarak üç günde monte edildi. ,
20. yüzyılın başında yapılan Pembe Köşk Yukarı Pazar'dadır. Valilik tarafından onarımı yaptırılan yapı 3 katlı, kagir, giyotun pencereli bir konaktır.
Eskihisar köyünde yer alan Kale, Anadoludaki benzerleri arasında sağlam olarak ayakta kalabilmiş ender yapıtlardan biridir. Bizans İmparatoru I. Manuel Komnenos tarafından dikdörtgen planlı, 4 kapılı ve 10 burçlu olarak yaptırıldığı sanılan kalenin ana girişi iki yuvarlak burç arasından kuzey cephededir. 1995 yılında kale restorasyonu sırasında yapılan temizlik çalışması esnasında Bizans dönemine ait mimari parçalar ortaya çıkarılmıştır. Sur duvarları üzerinde Bizans mimarisini gösteren işlemler mevcuttur. Binanın altında 8 sutunlu ve 15 kubbeli bizans sarnıcı ile 1.025 seyirci kapasiteli tiyatro ortaya çıkarılmıştır.
Ressam, arkeolog ve müzeci Osman Hamdi Bey yazları, 1884'te Eskihisar köyünde köşk, resimhane, kayıkhane ve müştemilat olarak yaptırdığı bu evde geçirmiştir. Planlarını Fransız mimarisinden etkilenerek kendisinin çizdiği köşkün yapı malzemelerinin çoğunu yurtdışından getirtmiştir. Köşk I. Dünya Şavaşında karargah komutanına tahsis edilmiş, İsmet Paşa Kurtuluş Savaşına giderken bir kaç gün burada kalmış, 1933'te de Atatürk köşkü ve bahçeyi ziyaret etmiştir. 1987 yılından itibaren müze olarak hizmet veren köşkte Osman Hamdi Bey'in tablolarının röprodüksiyonları segilenmektedir.
Demirciler köyündeki Demirciler Konağı 19. y.y. yapısıdır. Konağın içindeki kalemişi bezemeler ve mimari üslup açısından önemlidir.
19. yüzyıl geleneksel Türk evlerinin bulunduğu Kapanca Sokak ve yakın çevresinde 32 adet korunması gereken yapı bulunmaktadır. Bu sokakda bulunan 18 ev özellikleri yaşatılarak dış cephe ve çatıları İZEYAP tarafından yapılmıştır.
Saatçi Ali Efendi Konağı İzmit, Veli Ahmet Mahallesindedir. 1776 tarihli yapı, İzmit'te günümüze kadar gelebilen en erken tarihli konak özelliği gösterir. Üç katlıdır. Vitraylı çifte camlı, kemerli pencereleri, içte ve dışta kalemişi bezemeleri ile konak geçirdiği restorasyon sonrasında 1987'de Etnografya Müzesi olarak hizmete açıldı.
izmit Mutasarrıfı hasan Paşa tarafından 1863'te yaptırılan Redif Dairesi ikinci ampir üslubunda, yarı kagir kışla tipi bir yapıdır. izmit'in Osmanlı döneminde redif (ihtiyat, yedek) subayları için yapılmış askeri yapılarından olan Redif Dairesinin iç mekan tavan bezemeleri önemlidir.
İzmit kent surları bu gün bile görülebilir durumdadır. Roma dönemine ait dış surlar geniş bir alanı kaplar. Kentin en yüksek bölümünü çevreleyen surlar Bizans dönemine ait iç kaledir.
Her antik kentte olduğu gibi Nikomedia'da da antik çağda şehri çevreleyen surlarla dış etkilere karşı korunmuş bir akropol vardır. Etrafı surlarla çevrili akropolün kalıntıları kentin kuzayindedir.
Kentin Doğu kesiminde ve hastane bayırı denilen yerde antik çağda kente su sağlayan kalıntılar görülmektedir.
Su perileri nymphalara adanmış, İnönü Caddesi'nin bulunduğu bölgede yer alan Nymphaion (anıtsal eşme)'un kalıntıları müzede bulunmaktadır.
Kentin Agorası, DMO binası ve Seka İlköğretim Okulu'nun bulunduğu yerden başlamakta ve Mannesman Boru Fabrikası'nın bulunduğu alana kadar yayılmaktadır.
Sırrı paşa Konağı İzmit, Hazı Hasan Mahallesindedir. İzmit'in ilk mutasarrıfı olan Sırrı Paşa tarafından 19. y.y.'ın ikinci yarısında yaptırıldı. İki katlı konağın yüksek bahçe duvarlarında kullanılan taşlardan bir bölümü antik yapı kalıntılarına aittir. Konağın İç Mekan duvar bezemeleri Dolmabahçe Srayının restorasyonu için gelen ressamlar tarafından tezyin edildiği ileri sürülür.
Portakal Hafız Konağı'da yine Hacı Hasan mahallesinde bulunan bir başka konaktır. 19. y.y. sonuna tarihlenen iki katlı kagir konak orta sofalı plan özelliğine sahiptir.
Sultan Abdülaziz tarafından hassa mimarı Garabet Amira Balyan'a yaptırılan Kasr-ı Hümayun (Av köşkü, Hümkar Kasrı) Atatürk'ün ilk basın toplantısını yaptığı bina olma açısından önemlidir. İki katlı cephesi kesme taşla kaplı kasır, ince uzun yuvarlak kemerli pevcereleri, sutunceleri ile yeni-klasik özellikler gösterir. Uzun yıllar vilayet binası olan saray 1967-1993 yılları arasında İzmit Müzesi olarak kullanıldı.
Süleyman Paşa Hamamı İzmit'in eski ticaret merkezi olan Ykarı Pazar'dadır. 14. yüzyıla ait, Orhan Gazi döneminin önemli yapılarından olan ve günümüze kadar gelebilen yapı, çifte hamam özelliği göstermektedir. İzmit'in ayakta kalan en erken tarihli Osmanlı dönemi yapısıdır.
Mehmed Bey Hamamı, İzmit Kent merkezinde Fethiye Caddesin'dedir. Fevziye Camisi'yle birlikte Mehmed Bey tarafından 16. yüzyılda yaptırıldığı bilinir.
Şehzade Gazi Süleyman Paşa tarafından 1332-1333 yıllarında yaptırıldığı bilinen Orhan Gazi Camisi İzmit'in en yüksek kesimindeki iç kalenin ortasında yer almaktadır. Onarım geçiren cami içindeki küçük kubbenin bezemeleri, taşıyıcıları ile silmeler Abdülmecid dönemi ampir üslup özellikleri göstermektedir.
Gebzenin kuzeybatı kesiminde bulunan Çoban Mustafa Paşa Kulliyesi, medrese, darüşşifa, kütüphane, türbe ve kervansaraydan oluşan bir bütündür. Külliyenin yapımında Mimar Acem Ali ile Mimar Sinan'ın çalıştığı ileri sürülmektedir
Son düzenleyen asla_asla_deme; 27 Aralık 2008 20:57
Sebep: Kırık Link / Aynı Ek