Arama


virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
4 Ekim 2006       Mesaj #1
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi

Ksenophon

Ad:  Ksenofon (Xenophon, Ksenophon)1.jpg
Gösterim: 2732
Boyut:  27.0 KB

(d. İÖ 431, Attika - ö. İÖ 350’den kısa bir süre önce, Attika, Yunanistan)
Yunanlı tarihçi.

Anabasis (Anabasis, Onbinlerin Dönüşü, 1944, 1984) adlı yapıtıyla tanınır. Anlatım biçiminden dolayı Antik Çağda çok tutulan yapıt, Latin edebiyatı üzerinde de büyük bir etki bırakmıştır.

Yaşamı.


Varlıklı bir Atinalı aileden gelen Ksenophon, Atina ve Sparta arasındaki Peloponnesos Savaşı’nın (IÖ 431-404) karışık ortamında yetişti. Gençlik yıllarında Atinalı süvarilerin oluşturduğu seçkin birlikte görev aldı. Varlıklı çağdaşlan gibi Sokrates’in yanında öğrenim gördü. Aşın demokratik yönetime karşı eleştirel bir tutum takındı; İÖ 411 ve İÖ 404’te kısa sürelerle iktidarı ele geçiren demokrasi karşıtlanna yakınlık gösterdi. İÖ 401’de Atina’da demokrasinin yeniden kurulması üzerine ülke dışına çıkmayı yeğledi. Sokrates’in İÖ 399’da ölüme mahkûm edilmesiyle demokrasiye olan nefreti daha da arttı. Birkaç yıl sonra vatan haini olarak sürgün edildi.

Ksenophon’un yaşamının en önemli dönemini, Yunanlı paralı askerlerle birlikte Pers hükümdarı Kyros’un hizmetine girdikten sonra geçirdiği serüvenler oluşturur. Paralı askerliği Kyros’un ölümüne değin sürdüren Ksenophon, daha sonra “On Binler” olarak bilinen Yunan kuvvetlerinin komutanlığına seçildi. Yunanistan’dan 1.500 km uzakta olan bu ordunun başında Kültlerin ve Ermenüerin yaşadığı yabancı topraklarda sürekli çarpışarak yol aldı ve sonunda İÖ 400’ün başlarında Karadeniz kıyısındaki Yunan kenti Trapezus’a (bugün Trabzon) ulaştı.

Anabasis adlı yapıtının temelini oluşturan bu serüven genç yaşta ün kazanarak zenginleşmesini sağladı. Ksenophon, bundan sonra da paralı askerlikten vazgeçmeyerek Bulgaristan’da bir TrakyalI hükümdarın, ardından Anadolu’da Spartalılann hizmetine girdi. Anadolu’dayken büyük hayranlık duyduğu Sparta kralı II. Agesılaos’la tanıştı. Onun karargâh subayları arasında yer alarak İÖ 396’dan İÖ 394’e değin Perslere karşı yürütülen savaşlara katıldı. Agesilaos’un Atina ve öteki bazı Yunan devletlerine bağlı kuvvetleri yendiği Koröneia Çarpışmasında bulundu. Daha sonra Agesilaos’a Delphoi’ye kadar eşlik etti, Atmalıların arşiv ve hâzinesi için ayrılmış yapıda Apollon’a bir armağan sundu. AtinalIlar tarafından sürgün edilmesi de büyük olasılıkla bu döneme rastlar.

Ksenophon Sparta ve Agesilaos’a bu olaydan sonra daha da bağlandı. Hizmetlerinin karşılığında önce Sparta’da bir evle, ardından Olympia yakınındaki Skillous’ta bir malikâneyle ödüllendirildi. Mutlu bir evlilik yaptı ve iki oğlu oldu. Yeterli boş zamanından ve servetinden yararlanarak ava çıkma, eğlence partileri düzenleme ve Av Tanrıçası Artemis için küçük bir tapmak yaptırma gibi işlerle uğraştı. Sparta’nm konumunun giderek zayıflaması üzerine ÎÖ 371’de Korinthos’a sığındı. Atina ve Sparta’nın The bai’ye karşı ittifak kurmasından sonra sürgün cezası kaldırılınca, İÖ y. 365’te Atina’ ya geri döndü. Atina’da eski yaşam biçimini kurmakla birlikte, demokrasiye karşı olumsuz tavrını sürdürdü. Oğullarının süvari birliğine katılmasını sağladı. Büyük olasılıkla son yapıtı olan ve Atina’nın Yunan devletlerine karşı banşçı bir politika izlemesi gerektiğini savunan Poroi e peri prosodon’u (Gelir Araçları ve Yollan Üzerine) İÖ 355’te yazdı. Tarihsel kaynaklarda çok yakışıklı olduğu belirtilen Ksenophon’un iki mermer büstü günümüze ulaşmıştır.

Yapıtları.


Ksenophon’un, en özgün yapıtı olan Anabasis, Onbinlerin Dönüşü’nü takma adla yayımladığı sanılmaktadır. Aynntılı betimlemeleriyle yetkin bir anlatım biçimine ulaşan yapıtta yer alan kurgusal konuşmalar yapmacık bir hava taşır. Tehlikeden ve yeni şeyler keşfetmekten hoşlanan, atılgan, duyarlı ve biraz romantik bir gencin bakış açısıyla aktarılan anılar yer yer okuyucuda silinmez izler bırakır.

Ksenophon’un binicilik konusundaki deneyimlerinin ürünü olan Peri hippikes (Binicilik Üzerine) av ve savaşla ilgili olarak meslekten bir binicinin bilmesi gereken konulan içerir. Aynca atlara karşı duyduğu sıcak sevgiyi yansıtır. Bu alandaki bir başka yapıtı olan Hipparkhikos (Süvari Subayı) Atina süvari birliğindeki askerlik sistemini anlatan bölümleriyle önem taşır. Bazı araştırmacılara başka bir yazara ait olduğu öne sürülen Kynegetikos (Avcılık Üzerine) zengin teknik bilgiler içerir ve avcılığın hızlı düşünüp hızlı harekete geçme yeteneğini geliştirme ve savaşa hazırlanma açısından yararlı olduğunu göstermeye çahşır.
Ksenophon’un Sokrates’i savunmak amacıyla yazdığı üç kitap, Sokrates’e hayranlığını ve sofistlere duyduğu tepkiyi yansıtır. Bunlar 1962’de Şölen ve Sokrates’in Savunması adıyla Türkçede yayımlanan Apologia Sokratous ve To Symposion ile Apomnemoneumata Sokratous’tur (Sokrates’ten Anılar).

Ksenophon’un Sokrates’i Platon’dan çok farklı bir yorumla ele alması felsefi tartışmalardan çok kişisel öyküler, sofra sohbetleri ve eğitimin daha fıratik yönleriyle ilgilenmesine bağlanabilir. Ksenophon malikâne yönetimi üzerine yazdığı Oikonomikos’ta da (İktisat Üzerine) Sokrates’ten söz eder. Ama diyaloglar biçiminde yazılmış bu yapıttaki düşünceler bütünüyle kendisine aittir. Yapıtta bahçecilikle ilgili bilgiler ve başka ayrıntılar da yer alır. Makyaj yaptığı ve, yüksek topuklu ayakkabı giydiği için kocasından duyduğu azarlara uysallıkla katlanan hoş ve sevimli malikâne hanımını anlatan bölüm başlı başına bir çekicilik taşır. Ksenophon bir devlet adamının eğitimi ve ailenin önemi üzerindeki düşüncelerini Kyropaidia’da anlatmıştır. Tarihsel bir roman olan bu yapıtta Ahameniş hanedanının kurucusu Kyros’un ideal bir eğitim sürecinden geçişi ele alınır. Kyropaidia, Ksenophon’un düşünce alanında verdiği en özgün ve gösterişli yapıttır. Bu yapıta ek olarak yazdığı Hieron krallık konusunda bir kral ile şair arasında geçen hayali konuşmalardan oluşur.

Thukydides’e duyduğu hayranlık nedeniyle onun yarım kalmış çalışmalarını tamamlamaya çalışan Ksenophon’un, kişisel deneyimlerine dayanarak IÖ 411-403 arasındaki dönemi anlattığı tarih yapıtı, eleştirel çözümlemeden yoksun yapısıyla Thukydides’in yapıtlarındaki düzeyin çok gerisinde kalır. Bu yapıt daha sonra İÖ 411’den İÖ 362’ye değin Yunan tarihini kapsayan Hellenika (Yunan Tarihi, 1963) adlı yapıtın I. ve II. kitaplarını oluşturmuştur. İÖ 403’ten sonraki olaylar için kendisinin ve başta Peloponnesoslular olmak üzere tanıştığı çeşitli çevrelerin deneyimlerine dayanan Ksenophon, bazen açık çarpıtmalara varan önyargılı bir yaklaşımla hareket eder ve birçok önemli olayı anlatmadan geçer. Bu nedenle araştırmaya dayalı nesnel ve kapsamlı tarihçiliğin uzağında kahr. Thukydides’e öykünerek yazdığı konuşmalar, siyasetin temel ilkelerini değerlendirmekten çok, fıkra ve özdeyişler anlatmaya, hitabet gösterileri yapmaya yöneliktir. Aktardığı olayları açıklamak için özellikle son bölümlere doğru sık sık tanrının inayetine başvurur. Bilgilendirici olduğu kadar övücü nitelikte de olan Lakedaimonion politeia (Lasedomonyalılar ve Atina Cumhuriyeti, 1935) ve Agesilaos adh yapıtlarında Sparta’yı ve Agesilaos’u anlatır. Son yapıtı Poroi e peri prosodon Atina’nın o zamanki ekonomik yapısı konusunda son derece ilginç bir panorama sunar.

Değerlendirme.


Ksenophon bir düzyazıcı olarak Antik Çağ üe ilgili edebiyat eleştirmenlerince tarihçi Herodotos ve Thukydides’le aynı düzeyde tutulur. Latin edebiyatı üzerindeki etkisinin ise ikisinden daha güçlü olduğu kabul edilir. Yapıdan 16. yüzyılda pek çok Avrupa diline çevrilmiş ve yakın zamana değin önemini korumuştur. Yaşadığı olaylan doğrudan bir üslupla aktarması ve önemli kişilerle döneminin ilgi çeken konulan üzerine kendi görüşlerine de yer vermesi, ilk gazeteci olarak değerlendirilmesine neden olmuştur. Yapmacık ve abartmalı ifadelerden kaçman kendine özgü, zarif ve anlaşılır üslubu da önemli bir yenilik sayılır.

kaynak: Ana Britannica
Son düzenleyen Safi; 7 Aralık 2016 22:16