Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Tek Mesaj #10457

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Ekim 2006       Mesaj #10457
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
*YANINA KALMAYACAK*



Hüzzam makamında bir geceye bürünür kainat.

Yıldızlar saçlarına dolanır, iner yeryüzüne ağır ağır.

Aşka dair bütün efsaneler yok olur birer birer.

Ferhat yoktur, Kerem bir bilmece, Kamber rüyadan ibaret.

Ürkerek bakarsın karanlık caddelerin dipsiz uzantılarına.

Yamaçlarına sevda konsa da, sen bir türlü havalanamazsın.

Geceler günlere kalbolurken, ilk ışıklar umut getirir zannetme.

Gerçekler, hayallere en ağır darbeleri indirir ardı ardına.

Bırak havalansın artık elindeki beyaz güvercinler.

Ay'ın kabahati yok güneşin garip mahmurluğunda.

Ay'dan hesap soran ilk kişi sen değildin ki yıldızsız gecelerde.

Ve, Ay'dan hesap soran son kişi de sen olmayacaksın!

Tütsüler yakacaksın evinin dört bir yanında saatlerce.

Beyhude, zamanı baygın kokularla oyalatmaya çalışman.

Hiç değilse, pencereni aç, ne olup bitiyormuş, görsün gözlerin.

Aşk dışında başka oyuncakları da mırıldansın sözlerin.

İstersen kapısını çal ikindi vakti aniden göklerin.

Modern zaman şarkılarını hiç düşürme dilinden.

Hislerin açık denizlerde sallantıdadır şimdi, bilirim.

Demirlemek kıyıya ne de zordur değil mi, vaktin alabora olduğu.

Gecenin bu en belalı, en sessiz, en kafa bozucu yerinde.

Bir de uluması yok mu, şu uğursuz köpekler de nerden çıktı?

Evimin önünden başka barınak kalmamış mıdır koca memlekette,

Der ve bir de köpeklere galiz küfürler savurmayı geçirirsin içinden..

Bunların da üstüne Ay'ı da göremediğinde bir gece gökyüzünde,

Bir aydınlık ararsın odana dolacak, perdeleri sonuna kadar açarak.

Kifayetsiz bu sokak ışıkları, nerede bu Ay, demek hakkın değil.

Eline dökülen Ay ve yıldızları denize fırlatan Sen değil misin?

Ne çabuk unuttun bir kedi uyuşukluğunda geçen zamanlarını.

Oysa, güneşi de bir fecr karanlığında tam alnından vurmuştun.

O günden beri kan kırmızıdır güneşten salkım saçak yayılan ışık.

Herşey kan kırmızı; günahlar, cinayetler, ağaçlar ve o masum kedi.

Masumiyeti bile kan kırmızıya boyadın bir tek hamlenle.

Artık, kapat pencerelerini sıkı sıkıya, çek perdelerini.

Odan kan kokacak yoksa, leşler arasında yatar gibi olmak zor.

Süzülmesin Güneş kanlı ışıklarıyla odana, ölümü yakıştırsam da

Sana, ölüm iniltilerin merdiven gıcırtılarıyla inecek sokağa, ağır ağır.

Kapılar sana doğru açılmayacak sonuna kadar, karanlık, boğazına

Bir kement atacak, ışığın gibi nefesin de kesilecek; anlayacaksın...

Hiçbirşey, umduğun gibi olmayan; yanına, ödenmemiş hesap gibi,

Yapılmamış söz gibi, asla ve asla yanına kalmayacak.