05 Ekim 2006
IMF HEYETİ, ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA TÜRKİYE'YE GELİYOR -HEYET, 20 EKİM'E KADAR TÜRKİYE'DE ÇALIŞMA YAPACAK
ANKARA (A.A) - Uluslararası Para Fonu (IMF) heyetinin, Stand-by düzenlemesine ilişkin değerlendirme çalışmalarında bulunmak üzere 9 Ekim Pazartesi günü İstanbul'a geleceği bildirildi.
Hazine Müsteşarlığı'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, 9 Ekim'de İstanbul'da özel sektör ile görüşmelere başlayacak olan IMF heyeti, temaslarına 11 Ekim 2006 tarihinden itibaren Ankara'da resmi kurum ve kuruluş yetkilileri ile devam edecek.
Değerlendirme çalışmalarının 20 Ekim 2006 tarihine kadar tamamlanması hedefleniyor.
Heyetin ziyareti kapsamında, son makro ekonomik durum ve beklentiler ile yapısal reformlar konusundaki gelişmelerin ele alınacağı kaydedildi.
Bu çerçevede, 2006 yılı program hedefleri doğrultusunda kamu maliyesi ve para politikası alanlarındaki son gelişmelerin gözden geçirileceği ve vergi, sosyal güvenlik ve mali sektör reformlarına ilişkin çalışmaların da değerlendirileceği ifade edildi.
05 Ekim 2006
DEVLET BAKANI BABACAN: -''ENERJİ FİYATLARINDAKİ ARTIŞIN, CARİ İŞLEMLER AÇIĞINA ETKİSİ ÇOK BÜYÜK'' -''ENERJİ FİYATLARININ, BIRAKIN DÜŞMEYİ BU SEVİYELERDE DURMASI BİLE, HEM CARİ İŞLEMLER AÇIĞINA HEM DE ENFLASYONA OLUMLU ETKİDE BULUNUR'' -''ENERJİ FİYATLARI 2002 YILINDAN BUYANA HİÇ DEĞİŞMESEYDİ, GEÇEN YILKİ CARİ AÇIĞIN GSMH'YE ORANI YÜZDE 3,9 OLACAKTI, BU YILKİ CARİ AÇIĞI İSE YÜZDE 4 OLARAK KAPATACAKTIK'' -''İLK ALTI AYDAKİ ÖZEL SEKTÖR YATIRIMLARININ REEL ARTIŞI, GEÇEN YILA GÖRE YÜZDE 21 ORANINDA ARTIŞ GÖSTERDİ. ÖZEL SEKTÖR YATIRIMA, ARTAN ORANDA DEVAM EDİYOR'' -''ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA CUMA GÜNÜ İTİBARIYLA TARAMA SÜRECİ TAMAMLANACAK''
ANKARA (A.A) - Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, enerji fiyatlarındaki artışın, Cari İşlemler Açığına etkisinin çok büyük olduğunu söyledi.
Babacan, ''enerji fiyatlarının, bırakın düşmeyi bu seviyelerde durması bile, hem cari işlemler açığına hem de enflasyona olumlu etkide bulunur'' dedi.
Babacan, NTV Televizyonununda katıldığı Eko-Diyalog programında yaptığı konuşmada, Cari Açık üzerindeki en önemli etkinin ''enerji fiyatları'' olduğunu vurguladı.
Babacan, ''enerji fiyatları 2002 yılından bu yana hiç değişmeseydi, geçen yılki cari açığın Gayri Safi Milli Hasıla'ya (GSMH)'ye oranı yüzde 3,9 olacaktı, bu yılki Cari Açığı ise yüzde 4 olarak kapatacaktık'' dedi.
Türkiye'nin dış ticaret hacminin de arttığına dikkati çeken Babacan, ''2002'de 36 milyar dolar olan ihracatımız, bu yıl 80 milyar doları geçecek, Türk Lirası'nın son 3-4 yıl içinde değerlenmesine rağmen ihracat artıyor. İhracat, Türk Lirası'nın değer kaybettiği zamanlarda dahi bu kadar artmamıştır'' dedi.
Babacan ithalatın önemli bir kısmının yatırım mali ithalatını olduğunun altını çizerken, geçen yılki yatırım malı ithalatının 20 milyar doları geçtiğini, bu yılki rakamın ise geçen yılın çok daha üstünde gerçekleşeceğini vurguladı.
Babacan, ''geçen yıl, yatırım malı ithalatı daha aşağıda olsaydı Cari Açık ta yüzde 1,5 oranında düşük çıkardı'' dedi.
-ÖZEL SEKTÖR YATIRIMLARI YÜZDE 21 ARTTI...-
Özel sektör yatırımlarının arttığına da işaret eden Babacan, ''ilk altı aydaki özel sektör yatırımları reel olarak, geçen yıla göre yüzde 21 oranında artış gösterdi. Özel sektör yatırıma artan oranda devam ediyor'' şeklinde konuştu.
Ali Babacan, doğrudan yabancı sermaye girişiyle, uzun vadeli kredileri topladıkları zaman Cari Açığın fazlasıyla kapandığını da vurguladı.
-ENERJİ İTHALATI...-
Babacan, enerji faturasının Cari Açık üzerindeki etkisine değinirken, şunları söyledi:
''Türkiye enerji ithal eden bir ülke, petrol, petrol ürünleri, doğal gaz ve kömürden oluşan enerji ithalatımız bu yıl 28-29 milyar dolar düzeyinde olacak.Türkiye, enerji ithalatına dünyada en çok bağlı ülkelerden birisi durumunda.Enerji fiyatlarının düşmeyi bırakın bu seviyelerde durması bile, hem Cari İşlemler Açığına hem de enflasyona olumlu etkide bulunur. Enerji ithal eden bir ülke olarak, son dört yıldır, enerji fiyatlarındaki artıştan çok olumsuz etkileniyoruz.
Yeni bir çalışma yaptıklarının altını çizen Babacan, ''bu çalışmayla, enerji fiyatları, 2002 yılından buyana aynı kalsaydı, Türkiye'de Cari Açık ne olacaktı buna baktık'' dedi.
Geçen yılki Cari Açığın, GSMH'nin yüzde 6,4'ü oranında olduğunu hatırlatan Babacan, ''enerji fiyatları 2002 yılından buyana hiç değişmeseydi, geçen yılki Cari Açığın GSMH'ye oranı, yüzde 3,9 olacaktı, bu yılki Cari Açığı ise yüzde 4 olarak kapatacaktık'' dedi.
Babacan, enerji fiyatlarındaki artışın geçen yılki maliyetinin 9 milyar dolar olduğunu, bu yılki maliyetinin de 13,5 milyar dolar olmasının beklendiğini kaydetti.
-ÖZEL SEKTÖRÜN DIŞ BORCUNDA KAYGI YOK...-
Babacan bu arada, bankacılık sektöründe, içeride, kredi hacminde büyük bir genişleme bulunduğunu, tüketici kredileri, konut kredilerinin hacminin arttığına dikkati çekti.
Babacan, ''ancak bunlar Türkiye'nin GSMH düzeyine göre, hala olması gereken düzeyde değil. Türkiye'de bankacılık sektörü geliştikçe bu kredi hacmi de büyüyecek, bu gayet doğal bir gelişmedir'' şeklinde konuştu.
Borçlanmanın kamu yerine özel sektör tarafından gerçekleştirilmesinin her zaman daha iyi olduğunu, çünkü özel sektörün borçlanmada daha kontrollü olduğunu belirten Babacan, özel sektörün dış borcunun Merkez Bankası'nın rezerv denetimi açısından çok önemli olduğunu, Merkez Bankası'nın sadece kamuya değil, özel sektörün dış borcuna da baktığını ve özellikle özel sektörün kısa vadeli dış borcunun da bu çerçevede önemli olduğunu ifade etti.
Özel sektörün dış borcunun dikkatli takip edildiğini belirten Babacan, ancak özel sektörün dış borcunun artmasıyla ilgili bir kaygılarının bulunmadığını da vurguladı.
-''ENFLASYON GERİLEYECEK''
Babacan enflasyonla ilgili soruya karşılık, gıda harcamalarının etkisiyle Ekim ayında da enflasyonun yüksek çıkabileceği uyarısında bulunurken, ''enflasyonla mücadele bizim bir numaralı hedefimizdir. Merkez Bankasının bir numaralı hedefi de enflasyondur, para politikasını enflasyonla mücadele temeline göre belirler '' şeklinde konuştu.
Babacan, enflasyonla mücadele çerçevesinde, mevsimsel yükselmelere rağmen, yıl sonu enflasyonunu yüzde 10'un altında beklediklerini de kaydetti. -AB İLE İLİŞKİLER...-
Babacan, ekonomide gerçekleştirilen reformlar ile Avrupa Birliği (AB) yolunda gerçekleştirilen reformların paralel olduğunu belirtirken, Türkiye'nin ekonomideki başarısının, AB sürecindeki pozisyonunu da güçlendirdiğini ifade etti.
Babacan, AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn'in, kendisiyle yaptığı görüşmede, müzakereleri yürüten teknik ekibin kalitesinden son derece memnun olduğunu ifade ettiğini kaydetti.
-TÜM TARAMA SÜRECİ GELECEK HAFTA TAMAMLANIYOR...
Ali Babacan, gelecek hafta, AB ile yürütülen tarama sürecinin tamamıyla bitirileceğini belirtti.
''Önümüzdeki hafta cuma günü itibarıyla tarama süreci tamamlanacak'' diyen Babacan, tarama sürecinin bitirilmesinin ardından, tek tek fasıllar üzerindeki müzakerelerin başlayacağını bildirdi.
Bu süreçte tüm üye ülkelerin tek tek onaylarının gerekeceğini anlatan Babacan, ''siyasi bir süreç olmasaydı, Türkiye 3-4 yılda tüm müzakereleri tamamlayarak tam üyeliğe hazır hale gelirdi'' şeklinde konuştu.
Babacan, Kıbrıs Rum kesiminin tutumu yüzünden Türkiye'nin müzakere sürecinin aksamasının, tüm Avrupa Birliği ve bölge ülkelerini olumsuz etkileyeceği uyarısında da bulundu.
Son düzenleyen AreX; 5 Ekim 2006 13:33
Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi