bakışı züleyhayı kıskandıran adam
yüreğinin sarısı
saçlarına vurmuş tacirin kölesi
hangi pazarlarda teşhir edildin
denildi mi ederin?
saçlarının her buklesi
topuklarına inmek isteyen merhamet damlası mı
okun kaç bedeni devirdi
yoksa kozasına kabzolan ipek böceği miydin?
bakışından sıçrayan
eşk midir yoksa isyan mı?
yüreğinin yangınları mı
yoksa çevirdi kömüre gönül elmasını.
ellerin hangi bilindik işlere değdi
eyledin mi hiç kahveyi yeşil
yeşili mi boyadın zifte
hangi rüzgarlar değdi,
hangi başaklar kıskandı sarını
gözünün gidemediği hangi odakların yolcususun
ellerin hiç değdi mi bir kızın gül kokan ellerine
yoksa ellerin mi verdi kokusunu güle
bakışı kendinden önde giden adam
hiç değdi mi gözün bir başka gözün süveydasına
yoksa ondan mıdır saclarının sarılığı
isa dokunsa pinhan yarana
bakışının gitmek istediği aralığa
karanlık dehlizlerden koşarak hızla
saclarından evvel
bedenin savrulurdu.
bakışı züleyhayı kıskandıran adam!
saclarından damlayan
sevdanın hüznü mü?