Ben ikisini birbirinden ayıramam.
Bence tarih de ayırmamıştır. Uygarlık tarihine baktığımızda; ileri diye niteleyebileceğimiz her uygarlık; yapısında bu ikisini de bulundurmaktadır. Yani bilim sepeti dolu uygarlığın sanat sepeti de doludur. Ya da; sanat sepeti dolu olan uygarlığın bilim sepeti de doludur.
Bu arada bilimle teknolojiyi birbirine karıştırmamak gerekir. Bir uygarlığın bilimi geri olabilir ama teknolojisinin ileri seviyede olması mümkündür. O yüzden; tarihten; bilimi gelişmiş ama sanatının esamesi okunmayan bir uygarlık örneği verirseniz; bu aslında o uygarlığın biliminin değil teknolojisinin gelişmişliğini gösterir.
Örneğin İran atom bombası yapabilir. Atom bombası bir teknolojidir. Ama İran'ın atom fiziği konusunda bilimi yoktur. Olamaz da. İsveç'te dört üniversitede atom fiziği üzerine kürsü bile varken; İran'da bu yoktur. İsveç'te de atom bombası yoktur. Ya da en azından ben öyle biliyorum.