Arama


DuRu - avatarı
DuRu
Ziyaretçi
14 Şubat 2012       Mesaj #2
DuRu - avatarı
Ziyaretçi
Türkçede Durum Eki "-de" ile Bağlaç Olan "de"nin Yazımı
Türkçede durum eki “-de” ile bağlaç olan “de”nin yazımı çoğu kez birbirine karıştırılır. Durum eki “-de”, adı üzerinde bir ektir ve kendinden önce gelen sözcüğe bitişik yazılır. Bağlaç olan “de” ise bir sözcüktür, kendinden önce gelen sözcükten ayrı yazılır.

“de”nin bitişik mi, yoksa ayrı mı yazılması çoğu kişide sıkıntı yaratır. Diline gereken özeni göstermeyen, duyarlı olmayan bir kişi için “de”nin bitişik ya da ayrı yazılması arasında hiçbir fark yoktur. Güzel Türkçemizi sevmek, dilimize karşı sorumlu olduğumuzu bilmek “de”nin yazımını öğrenmemiz için yeterli olacaktır.

Öncelikle karşımıza bir “de” geldiğinde bunun durum eki mi, yoksa bağlaç mı olduğunu hiç tereddüt etmeden bilmemiz gerekir. Durum eki ile bağlacı birbirinden ayırabilirsek, geriye kalanlar birkaç küçük ayrıntıdan ibaret.

“de”nin yazımını iki başlık altında inceleyeceğiz:
  • Durum eki olan “-de”nin yazımı
  • Bağlaç olan “de”nin yazımı

a) Durum Eki Olan "de"nin Yazımı
Durum eki olan “-de” her şeyden önce bir ektir. Dolayısıyla kendinden önce gelen sözcüğe eklenir, yani bitişik yazılır. Durum eki “-de”nin ayrı yazılması gibi bir şey söz konusu olamaz. Durum eki “-de”nin kendinden önce gelen sözcüğün son hecesindeki ünlü ve ünsüzlerin özelliklerine göre “-da, -de; -ta, -te” biçimleri vardır. Bunlardan hangisi uygunsa, o yazılır.
Durum eklerini şöyle bir hatırlayacak olursak;
  • belirtme durumu “-ı, -i, -u, -ü”,
  • yönelme durumu “-a, -e”,
  • bulunma durumu “-da, -de; -ta, -te”,
  • ayrılma durumu “-dan, -den; -tan, -ten”,
  • ilgi durumu “-ın, -in, -un, -ün”.
İşte şu an üzerinde durduğumuz konu, bu durum eklerinden biri olan “bulunma durumu” eki “-da, -de; -ta, -te”dir.

Bulunma durumu eki olan “-de”nin yazımıyla ilgili olarak bilinmesi gereken özellik ve kuralları şu şekilde sıralayabiliriz.
Bulunma durumu eki olan “-de”;
  • Bir ek olduğu için kendinden önceki sözcüğe bitişik yazılır.
  • Kendinden önceki ünlü ve ünsüzlerin özelliklerine uygun olarak “-da, -de; -ta, -te” biçimlerine girebilir.
  • Vurgu, kendinden önceki sözcük üzerinde değil, bizzat ekin kendisi üzerindedir. Yani vurgu, sözcükte değil, ektedir.
  • Özel adlardan sonra geldiğinde kesme işaretiyle (’) ayrılır.
  • Cümleden çıkardığımızda cümlenin yapısı ve anlamı bozulur. Yani durum eki olan “-de”yi cümleden atamayız, bir anlamda cümlenin olmazsa olmazıdır.
  • Eklendiği sözcüğe “içinde, üzerinde” anlamlarını katar. Eklendiği sözcük “yer” anlamı taşır, “nerede?” sorusunun cevabıdır. Yalnız, bu “yer” anlamını biraz esnek düşünmemiz gerekir.


b) Bağlaç Olan "de"nin Yazımı
Bağlaç olan “de” her şeyden önce bir sözcüktür, bu sebeple kendinden önceki sözcükten ayrı yazılır. Türkçede sözcük türleri dediğimizde aklımıza şunlar gelir: ad, fiil, sıfat, zamir, zarf, edat, bağlaç ve ünlem. O halde bağlaç olan “de”, bu sekiz sözcük türünden biridir.

Bağlaç olan “de” kendinden önce gelen sözcükten ayrı yazılmasına rağmen, kendinden önceki sözcüğe kalınlık-incelik yönünden uyum sağlar, yani “da, de” biçimlerine girer.

Bağlaç olan “de” kendinden önceki sözcüğe ünsüz benzeşmesi yönünden uyum sağlamaz. Çünkü bağlaç olan “de”nin sadece yumuşak ünsüzlü biçimi vardır: “da,de”. Kendinden önce gelen sözcük ister yumuşak ünsüzle, ister sert ünsüzle bitsin bağlacımız her zaman “da, de” biçimindedir. Sert ünsüzle biten sözcüklerden sonra “de” bağlacını “ta, te” biçiminde sert ünsüzle yazmak bir yazım yanlışıdır.

Bağlaç olan “de”nin yazımıyla ilgili olarak bilinmesi gereken özellik ve kuralları şu şekilde sıralayabiliriz.
Bağlaç olan “de”;
  • Bir sözcük olduğu için kendinden önceki sözcüğe bitişmez, her zaman ayrı yazılır.
  • Yalnız “da, de” biçimi vardır, “ta, te” biçimi yoktur.
  • Vurgu kendinden önceki sözcük üzerindedir.
  • Özel adlardan sonra geldiğinde, özel ad ile bağlaç olan “de” arasına kesme işareti (’) konmaz.
  • Cümleden çıkardığımızda cümlenin yapısında ve anlamında bozulma olmaz. Sadece cümlenin anlamında biraz daralma, eksilme görülür. Bu konuyu biraz açalım. “Peki cümleden attığımızda bozulma olmuyorsa, acaba ‘de’ bağlacını iş olsun diye mi kullanıyoruz? ‘de’ bağlacı, cümleye anlam yönünden hiçbir katkı sağlamıyor mu?” gibilerinden sorular aklımıza gelebilir. Elbette ki dilimizde kullandığımız her sözcüğün belli bir amacı vardır. “de” bağlacı da cümlelere türlü anlam incelikleri, anlam zenginliği katar. Kural şu: “de” bağlacını cümleden çıkardığımızda, cümlenin anlamı bozulmaz. Bu ifade doğru, fakat gerisi var. “de” bağlacı olan cümle ile “de” bağlacı çıkarılmış cümle, ifade ettiği anlam yönünden aynı değildir. “de” bağlacını cümleden atarken, aynı zamanda “de” bağlacının cümleye kazandırdığı belli bir anlam inceliğini de cümleden atmış oluruz.
Örnek:
“Yemeğin yanına salata da ister misin?”
“Ben ağlamayayım da kimler ağlasın?”
“Arabayı satıp da arsa mı alsak?”
“Onunla konuşsam da beni dinlemez.”
“Hırsızı görmüş de korkusundan sesini çıkaramamış.”
“Gecenin bir vakti annem de annem diye tutturdu.”
“Er geç kader bize de güler.”
“Seni gördüm de içim rahat etti.”
“Çocuklar okusun da ne okursa okusun.”
“Telefon da telefon diye her gün başımın etini yiyor.”
“Hoşuna gitse de gitmese de bu kurallara uyacaksın.”
“Nişanlın amma da cimriymiş.”
“Patronunla konuşsan da birkaç gün izin alsan.”
“Anadan geçilir de yârdan geçilmez.”