Arama


Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
16 Şubat 2012       Mesaj #124
Avatarı yok
Yasaklı
APEX’in Gözleri Boğa’nın Karanlık Bulutları Üzerinde

eso1209a

Toros bir yıldız oluşum filamanın APEX görüntüsü.(APEX image of a star-forming filament in Taurus.)

Şili’deki APEX (Atacama Kaşifi Deneyi) teleskobu ile alınan bu yeni görüntüde sekiz ışık yılından daha uzun bir kozmik toza ait kıvrımlı iplikçikler görülüyor. Yeni doğan yıldızlar burada gizlenmiş haldeler ve yoğun gaz bulutları daha fazla yıldız oluşturmak üzere çökme sınırındalar. Burası yeryüzüne en yakın yıldız oluşum bölgelerinden birisidir. Kozmik toz tanecikleri oldukça soğuktur, bir milimetre civarındaki dalgaboylarında gerçekleştirilen bu tür gözlemlerde sönük ışımayı tesbit edebilmek için APEX üzerindeki LABOCA kamerası gibi aygıtlar gerekmektedir.

Boğa (Taurus) takımyıldızı doğrultusundaki Boğa Moleküler Bulutu, yeryüzünden yaklaşık 450 ışık yılı uzaklıkta bulunmaktadır. Bulutun bu görüntüsünde Barnard 211 ve Barnard 212 olarak bilinen uzun, ipliksi yapıların iki parçası görülmektedir. İsimlerini Edward Emerson Barnard tarafından 20. yüzyılın başlarında derlenen “gökyüzünün karanlık izleri” adlı fotoğraf atlasından almışlardır. Görünür ışıkta, bu bölgeler yıldızların arasında kaybolarak karanlık şeritler halinde görünürler. Barnard bunu doğru bir şekilde “uzaydaki engelleyici madde” olarak tahmin etmişti.

Bugün bu karanlık izlerin gerçekte yıldızlararası gaz ve toz tanecikleri olduğunu biliyoruz. Toz tanecikleri - çok ince is ve kuma benzer minik parçacıklar - görünür ışığı soğurur, bu nedenle bulutların arkasındaki zengin yıldız alanlarını göremeyiz. Avcı (örneğin ESO1103) benzeri diğer yıldız oluşum bölgelerindeki gibi büyük kütleli yıldızlara sahip olmadığı için Boğa Moleküler Bulutu özellikle görünür dalgaboylarında karanlıktır. Toz taneciklerinin kendileri de sönük bir ışıma yaparlar, fakat yaklaşık -260 santigrat derece gibi oldukça soğuk olduklarından, ışıkları sadece görünür ışıktan çok daha uzun dalgaboylarında görülebilir, yaklaşık bir milimetre civarında (ESO1209b görüntüsüne bakın ve fareyle üzerine gelerek ESO1209ea görüntüsüyle karşılaştırın, görünür ışığın karanlık ve örtülü göründüğü yerde, milimetre aralığının nasıl parlak olduğunu görün.)

Bu gaz ve toz bulutları onların gerisinde bulunan yıldızları gözlemek isteyen gökbilimciler için aslında engel değil. Gerçekte, onların kendileri de yeni yıldızların doğdukları yerlerdir. Bulutlar kendi kütleçekimleri altında çöktüklerinde, kümelenerek parçalanırlar. Bu kümelerin içinde, yoğun çekirdekler oluşabilir, ve burada hidrojen gazı füzyon başlatmak için yeterince yoğunlaşır ve ısınır: ve yeni bir yıldız doğar. Buna bağlı olarak yıldız doğumu görünür ışık gözlemlerini engelleyen yoğun bir toz örtüsü ile kaplanır. Bu nedenle yıldız oluşumunun erken dönemlerinin anlaşılabilmesi için milimetre aralığı gibi daha uzun dalgaboylarında gözlem yapılması gerekir.

Burada sağ üst kısımda gösterilen iplikçik Barnard 211’dir, daha aşağıdaki ise Barnard 213. APEX üzerindeki LABOCA kamerasıyla milimetre aralığında yapılan gözlemlerle, burada turuncu tonlarda görülen kozmik toz taneciklerinin sahip oldukları sıcaklıktan kaynaklanan ışımaları gözler önüne seriyor, arka plandaki zengin yıldız arkaplanı ise görünür ışıkta yapılan gözlemlerle elde edilmiştir, yukarıdaki görüntü hem görünür, hem de kırmızı ötesi gözlemlerin birleştirilmesiyle elde edilmiştir. İplikçiğin üstündeki parlak yıldız φ Tauri’dir, sol tarafta kısmen görülen yıldız ise HD 27482’dir. Her iki yıldız da bize bu iplikçiklerden daha yakındırlar ve onunla bir bağlantıları yoktur.

Gözlemlere göre Barnard 213 kümelere ayrılmış ve yoğun merkezleri oluşturmuş durumda — bunu ışıldayan gazın parlak noktalarıyla görüyoruz — ve yıldız oluşumu başlamış durumda. Bununla birlikte, Barnard 211 şu an evriminin daha erken bir aşamasında; çöküşler ve kümelenmeler halen devam ediyor, ve bunlar gelecekte yıldız oluşumuyla devam edecek. Bu nedenle bu bölge gökbilimcilerin Barnard’ın yıldızların yaşam döngülerinde kritik bir rol oynayan “gökyüzündeki karanlık izlerini” araştırabilmeleri için mükemmel bir yerdir.

Gözlemler Alvaro Hacar (IGN Ulusal Gökbilim Gözlemevi, Madrid, İspanya) ve arkadaşlarınca gerçekleştirilmiştir. LABOCA kamerası 5000 metre yüksekliğe sahip Şili And Dağları’ndaki Chajnantor platosunda bulunan 12-metrelik APEX teleskobu üzerinde bulunmaktadır. APEX şu anda aynı yerde bulunan hem inşası devam eden hem de çalışmalarına başlayan yeni nesil milimetrealtı teleskobu Atacama Geniş Milimetre/milimetrealtı Dizgesi (ALMA) için bir yol göstericidir.

ESO ve APEX Teleskobu

APEX bir Max-Planck Radyo Astronomi Enstitüsü (MPIfR), Onsala Uzay Gözlemevi (OSO) ve ESO ortak projesidir, teleskobun işletilmesini ESO üstlenmiştir.

ALMA projesi Şili Cumhuriyeti ile işbirliğinde bir Avrupa, Kuzey Amerika ve Doğu Asya ortaklığıdır. ALMA Avrupa’da ESO tarafından, Kuzey Amerika’da ABD Ulusal Bilim Vakfı (NSF) ve Kanada Ulusal Araştırma Vakfı (NRC) ile Tayvan Ulusal Bilim Konseyi (NSC) işbirliği tarafından, Doğu Asya’da Tayvan’daki Sinica Akademisi (AS) işbirliği ile Japonya Ulusal Doğa Bilimleri Enstitüsü tarafından desteklenmektedir.

ALMA’nın yapımı ve işletilmesi Avrupa kısmında ESO tarafından, Kuzey Amerika kısmında Üniversiteler Birliği Kuruluşu (AUI) tarafından yönetilen Ulusal Radyo Astronomi Gözlemevi (NRAO) tarafından, Doğu Asya kısmında Japonya Ulusal Gökbilim Gözlemevi (NAOJ) tarafından yürütülmektedir. Birleşik ALMA Gözlemevi (JAO), birleştirilmiş liderliği ve ALMA’nın oluşturulması, idaresi ve işletilmesinin yönetimini sağlamaktadır.

2012 yılı Avrupa Güney Gözlemevi'nin (ESO) kuruluşunun 50. yılını temsil etmektedir. Avrupa Güney Gözlemevi ESO, Avrupa'daki en önemli hükümetlerarası gökbilim kuruluşudur ve dünyanın en üretken gökbilim gözlemevidir. 15 ülke tarafından desteklenmektedir: Avusturya, Belçika, Brezilya, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Fransa, Finlandiya, Almanya, İtalya, Hollanda, Portekiz, İspanya, İsveç, İsviçre ve İngiltere. Tasarıma, inşaya ve önemli bilimsel keşiflere olanak sağlayan güçlü yer tabanlı gözlem faaliyetlerine odaklanan iddialı bir program yürütmektedir.


Kaynak:ESO Basın Açıklaması/Görüntülü Bülten(15 Şubat 2012)