Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Şubat 2012       Mesaj #10
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Mercek
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Git ve: kullan, ara

Mercekler ışığın saydam ortamlardan geçerken kırılma özelliğinden yararlanılarak yapılmıştır. İki küresel ya da bir küresel bir düzlem yüzeyin kesişmesi ile oluşmuş saydam maddelerdir.

Odak: Işığın toplandığı noktadır. F ile gösterilir odak uzaklığı: Odak noktasının merceğe olan uzaklığıdır. Küresel aynalardaki gibi yarıçap uzunluğunun yarısına eşit değildir. Bir mercekte odak uzaklığını şu etkenler değiştirir. Aynadan F kadar uzaktadır.

* Hammadde ve kullanıldığı ortamın ışık kırma indisine
* Merceğin yüzeylerinin eğrilik yarıçapı
* Işığın dalga boyuna

2F noktası: Aunadan 2F kadar uzak olan özel bir noktadır.
Konu başlıkları
[gizle]

* 1 Kullanım alanları
* 2 Mercek çeşitleri
o 2.1 İnce kenarlı mercekler
o 2.2 Kalın kenarlı mercekler
* 3 Mercek Sapınçları
* 4 Özel mercekler
* 5 Gözdeki mercek
* 6 Merceğin oluşturduğu görüntü
* 7 Merceklerin yapımı ve tarihi

Kullanım alanları [değiştir]

1. Gözlük camı
2. Büyüteç
3. Projeksiyon makinesi
4. Mikroskop
5. Dürbün
6. Teleskop
7. Fotoğraf makinesi
8. Projektör

Mercek çeşitleri [değiştir]

İki tip mercek vardır

1. ince kenarlı(yakınsak)mercekler
2. kalın kenarlı(ıraksak)mercekler

İnce kenarlı mercekler [değiştir]

Görüntüler çukur aynadaki gibi oluşur.

* Asal eksene paralel gelen ışın odaktan geçerek gider, odaktan gelen ışın ise mercekten sonra asal eksene paralel devam eder.
* 2F noktasından gelen ışın diğer merkezden geçerek yoluna devam eder.
* Optik merkeze gelen ışın doğrultu değiştirmeden aynı yönde yoluna devam eder.
* 2f'den gelen ışın kırıldıktan sonra diğer 2f'den geçer.
* f doğrultusunda gelen ışın ince kenarlı mercekte f/2 den geçerek kırılır.

Kalın kenarlı mercekler [değiştir]

Görüntüler tümsek aynadaki gibi oluşur.

* Asal eksene paralel gelen ışın sanki odaktan geliyormuş gibi (uzantısı odaktan geçecek şekilde) geçer, odak noktasını hedefleyerek gelen ışın ise asal eksene paralel olacak şekilde doğrultu değiştirir.
* 2F noktasını hedefleyerek gelen ışın sanki diğer 2F noktasından geliyormuş gibi kırılır.
* Optik merkeze gelen ışın doğrultu değiştirmeden aynı yönde yoluna devam eder.

2tane vardır boklu kakalı

Mercek Sapınçları [değiştir]

Mercek Gauss koşullarına uygun olarak kullanılmadığı zaman, elde edilen görüntüler bozulur ve sapınç (aberasyon) diye adlandırılan olaylar görülür.Renkser Sapınç: Beyaz ışıkta aydınlanmış bir nesne, az ya da çok önemli renklenme gösteren bir görüntü verir. Buna merceğin kırılma indisinin, ışığın dalga boyuyla birlikte değişmesi yol açar. Beyaz ışık farklı renklerdeki belirli sayıda ışınımın üst üste gelmesi biçiminde ele alınırsa (tek bileşenli [tek renkli] ışınım) bu ışığın kırmızı ışınımları morunkilerle aynı noktaya yakınsamazlar. Böylelikle farklı renklerde birçok görüntü elde edilir. Bunlar ancak kısmen üst üste gelirler. Geometrik Sapınç: Büyük açılımlı bir demet kullanıldığında bir nesne noktası, bir P’görüntü noktası verir; çünkü merceğin kenar bölgelerinden geçen ışınlar eksene yakın bölgeden geçenlere oranla daha çok parlar; yakınsak bir merceğin merkez bölgesine göre kenarları da yakınsak, ıraksak bir merceğin kenarları da daha ıraksaktır (küresel sapınma). Yukarıdaki bozulma düzeltilse bile, mercek, ana eksenin yakınında bulunan bir noktanın görüntüsünü, bu noktadan çıkan demet çok genişse normal biçiminde vermez. Biçimi kuyruklu yıldızı (komet) anımsatan bir leke elde edilir; bu sapınca koma adı verilir. Dar demetlerin kullanılması, kusurlardan arınmış görüntülerin elde edilmesi için yeterli olmaz. Gerçek merceğin ana eksenine çok eğimli olarak gelen ince bir ışık demetiyle nesne-noktanın iki ayrı görüntüsü meydana gelir. Astigmatizm adı verilen bu sapınç bir dairesel yarı çaplarını aynı anda net bir görüntüsü elde edilmesinin olanaksızlaşmasından kaynaklanır: Yatay çap belirgin olunca dikey çap belirsizdir; bu durumun tersi de söz konusudur. Ayrıca bu kusurlar düzeltilse bile ana eksene dik olan geniş bir düzlemsel yüzeyin görüntüsü eğri bir yüzeydir. Bu kusara alan eğriliği adı verilir. Yukarıda sözü edilen kusurlar giderildikten sonra başkaları ortaya çıkabilir; bunların sonucu olarak görüntülerin doğrusal büyümesi, merceğin ekseninden uzaklaştıkça artar. Böylece, eksenden geçmeyen bir doğru çizgi içbükeyliği görüntünün merkezine doğru (fıçı biçiminde bükülme) ya da ters yönde (hilal biçiminde bükülme) dönmüş olan eğri bir çizgi verir. Bu sapınçların azaltılması sorunu çok güçtür, çünkü düzeltilmeleri için gerekli koşullar çoğu kez birbirine karşıttır. Gözlükçüler, isteğe göre, çeşitli merceklerin biçimlerinden, maddelerinden ve karşılıklı yerlerinden yararlanmak amacıyla bir çok merceği bir arada kullanırlar.

Özel mercekler [değiştir]

Silindirik mercekler, silindir bir yüzey ve bir düzlemle, küresel-silindirik mercekler bir küre ve silindirle sınırlandırılmıştır. Bazı merceklerse yüzlerinden biri bir düzlem ya da bir küreyle değiştirilebilen, iki tor KAKALEYTE [[Kategori]zeyiyle sınırlandırılmıştır; bu tor mercekler özellikle gözlerdeki astigmat durumunun düzeltilmesine yararlar. Fresnel’in deniz fenerlerinde kullanılan kademeli mercekleri eksenin küresel sapıncının kısmen, ama yeterli olarak giderilmesini sağlar. Merkez bölgesinin kalınlığının azaltılması, büyük çapta uygulamaların gerçekleştirilmesine olanak verir. Böylelikle ısınma ve büyük enerji yitimi tehlikesi de azaltılmış olur.

Gözdeki mercek [değiştir]

Gözde de, görüntüyü oluşturan bir dışbükey mercek sistemi vardır. Öndeki kavisli, saydam katman (kornea) ile arasındaki suyumsu sıvı bir sıvı mercek oluşturur; gözbebeğinden (iristeki küçük delik ) göze giren ışık, ilk aşamada bu mercek tarafından odaklanır. Sonra ışık, gözbebeğinin ardında yer alan, içteki dışbükey göz merceğinden geçer. Bakılmakta olan cismin görüntüsünün odaklama ayarının yapılabilmesi için, küçük kaslar göz merceğinin eğriliğini ve biçimini değiştirebilir. Görüntü, gözün arkasında, ağtabaka denen ışığa duyarlı bir alanın üzerinde oluşur. Mercek sistemi dışbükey olduğundan görüntü baş aşağı gelmiş durumdadır;görüntüyü doğru konuma getiren beyindir.

Merceğin oluşturduğu görüntü [değiştir]

Elinize dışbükey, yani yakınsak bir mercek alın ve merceği bir cisme iyice yaklaştırın; öyle ki, mercek ile cisim arasındaki uzaklık, merceğin odak uzaklığından daha küçük olsun. Bu durumda cismi doğal konumunda, ** büyültülmüş olarak göreceksiniz. Daha sonra merceğin ardına, yani sizin baktığınız tarafına bir kart koyun; bu durumda, kartın üzerinde cismin görüntüsünün oluşmadığını fark edeceksiniz(oysa pencereye tutulan mercek örneğinde görüntü oluşmuştu ). Kart, film yada ekran üzerine düşürülebilen görüntülere “gerçek “ görüntü denir. Bu tür yüzeylerin üzerinde oluşturulamayan görüntülere de sanal görüntü adı verilir yada eski adıyla zahiri görüntü denir. Sanal görüntüler ancak merceğin içinden bakılarak görülebilir. Bir büyüteç ya da oyuncak bir teleskopla bakarken, gözlenen cismin çevresinde genellikle renkli saçakların oluştuğunu görürsünüz. Bunun nedeni farklı renklerden ışık ışınlarının mercekten geçerken farklı açılarla kırılmasıdır. Örneğin, mavi ışık ışınları kırmızı ışık ışınlarından daha büyük bir açıyla kırılmaya uğrar. Beyaz ışık, gökkuşağındaki bütün renklerin karışımından oluştuğu için, görüntünün çevresinde bir gökkuşağı saçağı oluşur. Bu saçağı gidermek için mercek, her biri ayrı tür camdan yapılmış iki katman halinde hazırlanır. Bu tip merceklere bileşik mercek denir. Bunların üretimi oldukça zor ve masraflıdır; kaliteli fotoğraf makinelerinin ve dürbünlerin pahalı olmasının nedeni de budur.

Merceklerin yapımı ve tarihi [değiştir]

Mercekler, cam bloklarının karborundum (silisyum karbür) ya da korindon (alüminyum oksit) gibi aşındırıcı bir tozla zımparalanmasından sonra, demir oksitli bir cila macunuyla perdahlanması(parlatılması) yoluyla hazırlanır. Bu işlemlerden bazıları makineyle gerçekleştirilir, ama gene de mercek yapımsüreci yavaş ve pahalıdır; son perdah işlemi ve merceğin sınanması büyük hüner ister. Günümüzde, gözlük camı, kontak lens ve büyüteç yapımında plastiklerden de yararlanılır; bu tür gözlük camlarına piyasada organik cam denir. Eski Yunanlılar ve Romalılar, güneş ışınlarını odaklıyarak ateş yakmak için bazen içi su dolu cam kaplardan yararlanırlardı. Gözlük ve büyüteç 1300’den önce; teleskop 1608’de icat edildi. Çok güçlü bir büyüteç türü olan MİKROSKOP;TELESKOP kendi maddelerinde ayrıntılı olarak işlenmiştir. Topluiğne başı büyüklüğündeki merceklerden, 1 metre çapındaki merceklere kadar çok değişik boyutlarada mercekler yapılabilir. ABD’de, Wisconsin’deki Yerkes Gözlemevi’nde bulunan büyük teleskopun objektif büyüklüğü 1 metredir.

Kaynak: Mercek nedir? Mercekler hakkında bilgi verir misiniz?