Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Şubat 2012       Mesaj #9
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Oksin bitkilerde büyüme ve gelişmeyi etkileyen en önemli hormonlardan biridir. Oksin kelimesi yunan αυξειν (auxein) kelimesinde gelmedir ve 'büyüme' anlamına gelir. IAA (Indol-3-asetik asit) en önemli doğal oksin ve NAA (1-Naftalinasetik asit) en önemli sentetik oksin dir.
• Bitkinin uç noktalarında bulunur.
• Bitkilerde boyca uzamayı sağlar.
• Hücre bölünmesi ve büyümesini sağlar.
• Hücre ve doku farklılaşmasında etkilidir.
• Işığı sevmez.
• Bitkinin ışık görmeyen yerlerinde üretilir.
• Işığın olduğu yerden ışığın olmadığı yere doğru kaçar. (Bu yuzden bitkiler güneşin pozisyonunu takip eder)
• Bitkilerde yönelim olayında etkilidir.
• Çok fazla salgılanması büyümeyi durdurur.
• Büyüme hücrelerini uyarır

ETİLEN Olgunlaşmakta olan meyvelerin dokularında,kök nodüllerinde,yaşlanan yapraklarda ve çiçeklerde bulunan bitkisel hormondur.Gaz halinde bulunan tek hormondur.
• Meyve olgunlaşmasını sağlar.
• Nişastanın şekere dönüşmesini sağlar.
• Yaprak dökümünü etkiler.
• Tohum çimlenmesi ve tomurcuklanmada etkilidir.
• Salgılandığı bölgede etkilidir.
• Giberellinlerin fizyolojik etkileri [değiştir]
• Giberellinler, birçok otsu çok yıllık bitkilerin ve tanesiz hububatların uzayan gövdelerindeki genişleme ve hücre bölünmesi olaylarının başlatılmasında, meyve büyümesi ve tohum çimlenmesinin uyarılmasında, tohum dormansisinin kırılmasında, çiçeklenme için uygun şartların oluşumunda ve ilkbaharda ılıman bölge odunsu bitkilerinde dormansi kırılmasında görev alırlar.
• Cüce bitkilerin gövde uzaması [değiştir]
• GA tek gen cüce mutantların (cüce mısır) ve rozet şeklindeki (lahana, marul) bitkilerin gövde uzamasını uyarırlar. Bu etkiye paralel olarak gövde kalınlığında azalma, yaprak boyutunda küçülme ve yapraklarda açık yeşil renge doğru azalmalar meydana gelir. Diğer taraftan gövde uzamasını sağlayan GA miktarıyla gövde uzaması arasında her zaman doğru bir orantı yoktur.
• Uzun gün bitkilerinde gövde uzaması [değiştir]
• Bazı bitkiler rozet formunda kalır, uzun günlerde ise gövde büyür, uzar ve sadece bu peryotta çiçek açar kısa gün koşullarında bırakılan bitkilere giberellin uygulanması, gövdenin uzamasını sağlar. Bu sonuçlar tabii olarak gövde uzamasının giberellinler tarafından uyarıldığını gösterir.
• Meyve oluşumu ve büyüme [değiştir]
• Giberellinlerin dıştan uygulanması, oksinlerin etkisiz olduğu bazı durumlarda meyve oluşumunu uyarırlar. Büyüme uyarılmasının en güzel örneği üzümlerdedir. GA, partenokarpiye neden olur. Bu işlem bitki çiçeğine GA çözeltisi püskürtülerek sağlanır. Partenokarpi, döllenme olmadan meyve oluşumudur. Meydana gelen meyve normal görünüşlü fakat meyve tohumsuzdur. Oksinler de partenokarp meyve oluşumunu uyarır fakat GA’lar daha aktiftir.
• Çiçeklenmenin uyarılması [değiştir]
• GA, bitkilerin büyük bir kısmında çiçeklenmeyi uyarır. Bu işi yapan tek kimyasal olarak giberellik asitler bilinir. Çiçeklenme için gerekli GA miktarı türlere göre değişmekle birlikte ortalama 3-100 mg arasında değişir. Hormon uygulanması bir kez değil belli aralıklarla tekrarlanmalıdır.
• Vernalizasyonla ilişkisi [değiştir]
• Dıştan uygulanan GA iki yıllık bitkilerde vernalizasyonun (bitkinin soğuk şoku etkisiyle çiçeklenmenin uyarılması olayı) yerini tutar. GA uygulanması, soğuğa maruz kalmadan çiçeklenmeyi sağlar.
• Tohum çimlenmesinin uyarılması [değiştir]
• Bazı tohumlar özellikle yabani bitkilerin tohumları çimlenmek için ışık ya da soğuğa ihtiyaç duyar. Böyle tohumlarda, ışık ya da soğuk muamelesi olmaksızın giberellin uygulaması dormansi kırılabilir. Daimi olmamakla beraber tohumların üşümesine cevap olarak giberellin seviyesinde sık sık değişiklik olur.
ABA’nın fizyolojik etkileri [değiştir]
ABA’nın tomurcuk dormansisini uyardığı bilinmektedir ayrıca başka pek çok fonksiyona sahip olduğu saptanmıştır. ABA bitkilerde diğer düzenleyici olaylarda da rol oynar. Örneğin kuraklık ve nem stresinden bitkileri korumak için stomanın kapanmasını sağlar. Uzayan gövdelerde giberellin tarafından başlatılan hücre uzamasını büyük ölçüde azaltır.
Geotropizmaya etkisi [değiştir]
Mısır bitkisinin kökleriyle yapılan çalışmalar geotropizma olayında ABA’nın rol aldığını göstermiştir. Burada ABA kök şapkasından sentezlenmekte ve bazipetal bir yönde vasküler dokularla taşınmaktadır. ABA yerçekimi etkisiyle alt kenara çekilir ve bu kenarın büyümesini inhibe eder. Kökün üst kenarı inhibe edilmediğinden kök aşağı doğru büyür.
Stres ve stoma kapanması [değiştir]
Su, tuz ve donma streslerinde ABA ile yapılan çalışmalarda ABA’nın bir stres hormonu olarak görev yaptığı bulunmuştur. Kuraklık koşullarında, yaprak ABA konsantrasyonlarının 40 kat kadar artabileceği belirlenmiştir. ABA stoma kapanmasına neden olup terleme ile su kaybını azaltır. ABA sentezleme yeteneği olmayan mutantlar, stomalarını kapatamadıklarından sürekli sararma gösterirler. Bu mutantlara dışardan ABA uygulamasıyla turgor oluşumu sağlanır ve stomalar kapanır. Bu olay birkaç dakikada gözlenebilen hızlı bir cevaptır.
Büyüme [değiştir]
Oksin tarafından uyarılan fide büyümesi ABA tarafından inhibe edilir. Bu nedenle ABA bir büyüme inhibitörü olarak adlandırılır. Hücre çeperlerini yumuşatan oksinlere karşı ABA, hücre uzaması ve hücre duvarı asidifikasyonunu engelleyerek hidrojen salınmasını inhibe eder. Böylece büyüme engellenir.
Tomurcuk dormansisi [değiştir]
Büyüyen fidelerin tomurcuklarına dıştan ABA uygulanması onların dormant olmasına neden olur. Burada bazı çevresel faktörlere cevap olarak, bitkilerde sentezlenen ABA’nın tomurcuklara hareket ettiği ve dormansiyi sağladığı anlaşılır. Kısa günlerin yaprak ve tomurcuklarda ABA seviyesinin artmasına neden olduğu görülür. Kısa gün şartlarının daha fazla ABA sentezlemek için yaprakları uyardığı bulunmuştur. Günler uzayıp sıcaklık uygun hale gelince ABA seviyesinde azalma GA seviyesinde artma tomurcuk dormansisinin kırılmasını sağlar.
Tohum dormansisi [değiştir]
Kuru dormant tohumlar dormant olmayan tohumlardan daha fazla ABA ihtiva ettiği bilinmektedir. Bununla birlikte tohum çimlenmesi esnasında sitokininler ve giberellinler gibi büyüme uyarıcılarının miktarında artış gözlenmektedir. ABA genellikle strafikasyona (düşük soğuk muamelesi) ihtiyaç duyan tohumların dormansisinde rol oynar.
Su alınımı [değiştir]
Kök dokularına ABA uygulanması su ve iyon akışını uyarır. ABA sadece turgoru düzenlemekle kalmaz aynı zamanda köklere giren suyu da artırır. ABA su geçirgenliğini artırarak veya toprak-kök arasında su potansiyel gradiyentini artırıp su alınımını hızlandırır. Ayrıca ABA yaprak büyümesini baskı altına alırken, lateral köklerin çıkışını ve kök büyümesini uyarır. ABA’nın bu etkileri köklerin su absorbsiyon alanında artışa, yaprak alanında ise azalışa neden olarak, bitkide kuraklığa karşı avantaj sağlanır.
Absisyon ve senesens [değiştir]
Önceleri ABA’nın yaprak absisyonunda rolü olduğu ileri sürülürken, yapılan son çalışmalarda yaprak absisyonunun ABA ile fazla ilişkisi olmadığı belirlenmiştir. ABA daha çok çiçek ve meyve absisyonunda rol alır. Sağlam bitkilere uygulanan ABA üzüm çiçekleri, elma, kiraz, zeytin ve üzümün oldun meyvelerinin absisyonunu hızlandırmıştır. Ayrıca pamuk meyvelerinde ABA seviyesinde iki ayrı artış zamanı belirlenmiştir. Birincisinin olgun olmayan meyvelerin düşmesiyle meydana geldiği, diğerininse olgun meyvelerin son çatlama döneminde olduğu tespit edilmiştir.
Diğer ABA etkileri [değiştir]
ABA’nın patateste yumru oluşumunu uyardığı saptanmıştır. Ayrıca dıştan uygulanan ABA’nın Dahlia ve yer elması yumrularının oluşumunu başlattığı gözlenmiştir. Diğer taraftan dıştan uygulanan ABA genç meyveleri olgunlaşmasını hızlandırır. Örneğin çilek ve üzümlerin olgunlaşması esnasında endogonik ABA seviyesi artmıştır.
ABA’nın özellikle ılıman bölge bitkilerinin donma hasarlarına karşı dayanıklılığı arttırdığı, dıştan uygulanan ABA’nın Acer (akçaağaç), elma ve yonca fidelerinin donmasını geciktirdiği, kabak fidelerinin donma hasarlarına karşı koruduğu belirlenmiştir.
Sitokininlerin fizyolojik etkileri [değiştir]
Bitki hormonlarının tek başlarını da çalıştıkları pek sık görülen bir durum değildir. Bazen tek bir hormonun uygulanmasıyla bir cevap meydana gelebilir. Fakat bu cevaba dokuda bulunan endogonik hormonlar katkıda bulunabilir. Sitokininler yüksek bitkilere uygulandığı zaman fizyolojik, metabolik, biyokimyasal ve gelişimler birçok olayı uyarabilirler. Sağlam bitkilerdeki bu olayların düzenlenmesinde sitokininlerin rol alması muhtemeldir.
Hücre devrinin kontrolü [değiştir]
Ökaryotlardaki hücre devri farklı biyokimyasal ve sitolojik olayla ilgili olan kompleks bir yapıdır. Aktif olarak büyüyen meristemlerde olduğu gibi bölünen bir hücre populasyonunda hücre boyutu sabit kalır yani bir hücre oluştuktan sonra tekrar bölünmeden önce sitoplazmik organel kütlesini iki katına çıkarır. Sitoplazmik kütledeki büyümenin çoğunluğu G1 fazında meydana gelir oysa nükleusun diğer birimlerinin ve DNA replikasyonu S fazında meydana gelir.
Bitki hücre devrinde iki kontrol noktası vardır: Birisi DNA replikasyonunun başlamasını diğeri ise mitozun başlamasını düzenler. Bitki hücreleri DNA’larını replike etmeden önce veya replike ettikten sonra bölünme devrini durdurabilirler.
Kültüre alınmış dokularda oksin/sitokinin oranı morfogenesisi düzenler [değiştir]
Kinetinin keşfinden sonra kültüre alınmış tütün öz segmentleri veya kallus dokuları kültür ortamındaki oksin/sitokinin oranına bağlı olarak kök ve gövdeleri meydana getirdiği gözlenmiştir. Oksinin kinetine oranla yüksek seviyesi kök oluşumunu uyarır oysa sitokinin oranının yüksek olması gövde oluşumunu uyarır. Ara seviyelerde bu dokular farklılaşmamış kallus olarak büyürler.
Sitokininler hücre farklılaşmasında ve bitki doku kültürlerinde organogenesisde önemli rol oynar. Buradaki etkileri, ortamdaki nispi IAA ve GA konsantrasyonuna bağlıdır. Bu konudaki bilgiler çeşitli oranlarda sitokinin, oksin ve giberellik asit bulunan ortamda büyütülen tütün kültürlerinden elde edilmiştir.
Sitokininler senesensi geciktirir ve besin mobilizasyonunu uyarır [değiştir]
Sitokininlerin en iyi anlaşılan etkisi yapraklardaki senesens olayını geciktirmesidir. Bitkiden koparılan yapraklar nemli ve minerallerin olduğu bir ortamda muhafaza edilse bile yavaşça klorofil, RNA, lipit ve proteinlerini kaybederler. Bu ölüme yol açan yaşlanma prosesi senesens olarak adlandırır. Sadece bir yaprak sitokininle muamele edilirse yapraklar yeşil kalır ve aynı yaşa sahip diğer yapraklar ise sararır ve bitkiden ayrılır. Hatta bir yaprak üzerindeki küçük bir alan sitokininle muamele edilirse o alan yeşil kalır ve bununla birlikte yaprak üzerindeki diğer dokuların senesensi devam eder. Sitokininler sağlam bitki üzerine püskürtülürse etkisi gayet tesirli olabilir.
Sitokininler kloroplast olgunlaşmasını başlatır [değiştir]
Tohumların büyük çoğunluğu karanlıkta çimlenebilmesine rağmen karanlıkta büyüyen fidelerin morfolojisi, ışıkta büyüyen fidelerinkinden çok farklıdır. Karanlıkta büyüyen fideler etiol olarak adlandırılır. Etiol fidelerin internodları çok uzamış, yaprakları genişlememiş ve kloroplastları olgunlaşmamıştır. Işıkta çimlenen fidelerde kloroplastlar embriyoda mevcut proplastidlerden direkt olarak olgunlaşırlar. Bununla birlikte etiol fideler ışıklandırıldığı zaman ancak etioplastlar kloroplastlara olgunlaşabilir. Eğer etiol fideler önce sitokinin ile muamele edilirse çok daha geniş granalara sahip kloroplast oluştururlar.
Lateral tomurcuklar üzerindeki etkisi [değiştir]
Sitokininler tarafından lateral tomurcuklanmanın başlatılması, apikal dominansinin kaldırılmasıyla sağlanır. Bu olayda sitokininler ile oksinler arasında bir antogonizm olduğu düşünülmektedir. Sitokininin oksine oranla yüksek olduğu zaman lateral tomurcuk gelişmesi başlatılır. Lateral tomurcuklar bazı sitokininleri kendileri de sentezler fakat sentezlenen bu miktarın oksinin inhibitör etkisini aşmak için yetersiz olduğu bulunmuştur. Dıştan uygulanan sitokininler dormant olan birçok tohumda çimlenmeyi uyardığı gözlenmiştir.
Sitokininler hücre genişlemesini uyarırlar [değiştir]
Sitokininler belli doku ve organlardaki hücre genişlemesini uyarır. Bu etki ayçiçeği, kabak, hardal gibi yapraklı kotiledonlara sahip dikotiladonlarda açıkça görünmektedir. Sitokinin muamelesi, kotilendonların kuru ağırlığında artma olmaksızın hücre genişlemesini başlatır
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.