Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Ekim 2006       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
F

fahiş: (fâhiş) - aşırı; ağır; çok fazla

fail: suç işleyen kimse , eden, yapan

faili meçhul: Kimin yaptığı belli olmayan veya bilinmeyen

failimuhtar: Yaptıklarından sorumlu olacak durumda ve yaşta olan (kimse), başına buyruk

fariğ: bir şeyi veya hakkı başkasına devreden; ferağda bulunan; feragat eden; taşınmaz maldaki tasarruf hakkını başkasına bırakan kişi

fariza: Şeriata uygun bir biçimde mirasçılara düşen pay. Ödev, görev.

farz : zorunlu; baş koşul; boyun borcu; çok gerekli; varsayma


fasıl: ayıran; bölen

fâsıla: aralık; ara

fasl etme: halletme; neticelendirme

fehime: anlayış

fek: kaldırma; bir hukuki sınırlamanın kaldırılması; sona erdirme; bitirme

fer' î: bağımlı; ekli; eklentili; ikinci derecede olan

ferağ: devir; devretme; bir hakkı birine geçirme; mirî veya vakıf arazinin yararlanma hakkının satışı

feragat: (ferâgat) - vazgeçme; elçekme; dinlenme

ferd: tek; yalnız olan şey; eşi olmayan; tek olan sayı

ferdi: fertle ilgili , bireysel

ferman: bir kararın yerine getirilmesi için padişahtan çıkan tuğralı emir

fesâd: (fesad) - karıştırıcı; arabozucu; karışıklık; bozukluk; dolan

fesh: bozma; bozulma; dağılma; dağıtma; kapatma; kaldırma

fesih: fesih: Devam etmekte olan bir hukuki ilişkiyi, tek taraflı olarak ve ileriye dönük olmak üzere sonlandıran bozucu yenilik doğurucu irade beyanı

fevkani:üst

fevkinde:üstünde; aşan

feyz: feyiz; bolluk; bereket; ilham; aşk

fi-i cârî: geçer değer

fiil: eylem; hareket; edim; iş

fiil ehliyeti: Bir kimsenin, kendi eylemleriyle haklar ve yükümlülükler yaratması yeteneği


filhakika:hakikatte; gerçekte; doğrusu

fi-l-vâki: gerçi; gerçekten; vakıa

firar: Bir sanık, tutuklu veya hükümlünün gözlem altından kurtulması

fırka: Kanun maddelerinin kendi içlerinde satır başlarıyla ayrıldıkları ufak bölümlerden her biri, insan kalabalığı grubu; parti

fıtrî: tabii; yaradılışındaki; doğasındaki

formalite: Yöntem veya yasaların gerektirdiği işlem

fuhûş:(fuhuş) - haddini aşma; kötülük; namusa aykırı hareket

fürûht : satma; satım; satış

fuzali işgal: bir taşınmaz malı sahibinin izin ve rızası olmadan ele geçirmek, kullanmak

fuzuli : (fuzûlî) - boşuna; yersiz; lüzumsuz; haksız; boşboğaz