Arama


Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
3 Mart 2012       Mesaj #61
Avatarı yok
Yasaklı
Alıntı

ne hz muhammet kalmıştır nede hz ali hepsi ölmüştür

Öncelikle bu tür hassas dini konularda üslubunuza dikkat edin.Kainatın Efendisi olan,Peygamber Efendimiz için Hz Muhammed(S.A.V.) ve Peygamberimizin(S.A.V.) en yakını,sonuncu büyük halife Hz Ali için Hz Ali (R.A) denilmesi, öldü tabiri yerine de vefat tabirinin kullanılması gerekir.Bu bir SAYGIDIR,EDEPTİR,HÜRMETTİR...! Edebi olmayan ise akıl fukarası bir hiçtir...!

Hz Muaviye de bir Sahabedir.Onun hakkında söz söylerken de edepli olunmalıdır ! Sahabiler arasındaki görüş ayrılıkları sadece siyasidir, siyasi konulardadır. Asıla, esasa yani dine ait konularda ayrılık asla yoktur.


Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

en son muavye halife olmuştur 19 yıl 4 ay halifelik yapmıştır bu süre zarfında ne hz muhammet kalmıştır nede hz ali hepsi ölmüştür ve kuranda muavye gibi bir insanın eline kalmıştır muavye hz muhammet le hz ali ye savaş açmıştır aynı zamanda hz muhammetinde kayım biraderidir kuranı yazanlardan biride muavyedir 6 halife vardır bildiğimiz halifelerden sonra hasan da halife olmuştur hz ali öldükten sonra muavye halifeliğini ilan etmiştir şimdi aleviler kuranın 6666 ayet olduğunu söyler ve kuranın eksik olduğunu söylerler muavye gibi birinin elinden geçen kurana siz nekadar güveniyorsunuz ben kuran yok demiyorum sadece kurandan alıntı ve eklenti vardır diyorum ilk camiyi de muavye yapmıştır buzamanın müslümanları onun adını anmazlar ama gittiği yoluda bırakmazlar hala muavyenin eserleriyle yaşarlar.. bende araştırdım okudum yazıyorm sizde eğer gerçeklik payı yok diyorsanız bana demeyin internet ten araştırın ilk cami deyin muavye nekadar halifelik yapmıştır yazın görün alici muavyeci vardır alevi sünni yoktur muavyenin oğlu yezidide ehlibeyit soyunu kurutmuştur kerbela olayında Zeynel Abidin sağ kalmıştır ehlibeyit soyunu sürdürmüştür...ömer osman diyor sünniler ömer osmanda halifelik oyunu muavyeye kullanmışlardır yani muavyeci olmuşlardır bana sünniliğin nerden gelidiğini kim açıklar hariciyiz derler hariciler çöl araplarıdır türkiyede yaşamazlar... sorularınızı internete yöneltin bana değil orada bulursunuz ama işinize gelene doğru gelmeyene yalancı demeyin saygılar okuyanlara teşekürler eyvallah canlar...

Konunun ilk sayfalarında Kur'an'ın hangi dönemde ? kaç tarihinde ? kimin zamanında ? kitap haline getirildiği ile ilgili bilgi verildi.Kur'an ; Hz Ebubekir(R.A) zamanında (632-634) yılları arasındaki dönem içinde orjinal şekliyle kitap haline getirilip,3.halife Hz Osman(R.A) zamanında da çoğaltılarak arap yarımadası dışına çıkarılmıştır.Kısacası hiçbir zaman Kur'an'ın yeniden yazılması, eklemeler yapılması gibi saçmalıklar söz konusu değildir.Kur'an-ı Kerim ,şu an olduğu gibi her zaman Allah(C.C) tarafından korunmuş,İlahi bir Kelamdır.Yalan yanlış bilgiler vererek insanların zihinlerini bulandırmayın.

'' ( ...... )

Burada sûre sayısındaki itilaflara da değinmekte yarar görüyoruz.
İbn-i Mes’ut Kur’ân’da 112 sûre olduğunu ; Muavvezeteyn’in (Kul eûzü‘ler) sûre olmadığını söylemesini , âlimler ; bunların dua olduğunu zannetmesine bağlamışlar ve bizzat Efendimiz tarafından namazda okunmasının ; Sûre olduğunun ispatı olarak kabul edilmiştir. Bunun dışında bazı sûreleri bitiştirmek neticesinde daha az sayıda sûre bulunduğu yanında bazı kunut dualarının sûre olduğu iddiaları olmuşsa da mesnetleri olmadığından kabul görmemişlerdir.

Halifeye teslim edilen “Ana Mushaf” , Hz. Ebû Bekr’in vefatından sonra Hz. Ömer’e , O’nun vefatı ile de Efendimizin zevcelerinden olan Hz. Ömer’in kızı Hz. Hafsa validemize intikal etmiştir.

Hz. Osman’ın hilâfetinde Huzeyfe (r.a.) ; sınırların genişlemesi , yeni millet ve toprakların devlete dahil olması ile Kur’ân okuyanların âyetleri kendi lehçelerine göre okuduklarını tespit etmiş , bunun mânâyı bozmaya doğru gideceğinden ürkmüş , Hz. Osman’ın dikkatini çekmiş , O’da ; Hz.Zeyd bin Sabit başkanlığında Abdullah bin Zübeyr , Sâ’d bin As , Abdurrahman bin Hâris ‘i görevlendirerek bir nüsha daha yazdırmış , sonra bunu ; Ümmül Mü’minîn Hz.Hafsa’da bulunan nüshayı emaneten alarak karşılaştırmış , hiçbir farklılık olmadığını görünce “Asıl Mushaf’ı” iade etmiş ve bu nüsha esas alınarak 7 adet çoğaltılmış , bunlar : Şam , Yemen , Bahreyn , Kûfe , Basra , Mekke’ye yollanmış biri de Medine ‘de bırakılmıştır.

Bugün elimizde bulunan Kur’ân-ı Kerim nüshalarının aslı bunlardır.

Yazılan , usta öğreticiler huzurunda okunması öğrenilen , ve hâfızlar (yalnızca ülkemizde 150.000 civarında hâfız bulunmakta) tarafından tek harekesi değiştirilmeden ezberlenmiş olarak günümüze kadar gelmiş bulunan Kur’ân-ı Kerim hakkında zaman zaman ; asıl Kur’ân bu değil , veya bu Kur’ân eksik veya şu âyetler sonradan eklenmiştir , hatta şeytan Rasûlullah Efendimizin ağzından konuşarak aslında âyet olmayan bir kısım ifâdelerin Kur’ân’a eklenmesini sağlamıştır … gibi akıl dışı iddialar olagelmiştir. Kur’ân’ın toplanması esnasında gösterilen titizliğin ve yukarıda zikredilen intikal usullerinin ; öne sürülen bu sapık iddiaların neden mümkün olamayacağını ispat konusunda yeterli delil sayılacaktır.

İnnâ nahnü nezzelnezzikre ve innâ lehû lehâfizûn. (Hicr Sûresi-Âyet :9)
Hiç şüphe yok ki, Kur'ân'ı biz indirdik, elbette onu yine biz koruyacağız.

Kur’ân’ın şefâatine nâil ve mahzar olmamız dileğiyle …''

Kaynak : Sufizmveinsan


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.