Arama

Çevre ve Ekoloji Haberleri - Tek Mesaj #27

Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
14 Mart 2012       Mesaj #27
Avatarı yok
Yasaklı
Su Kıtlığı Yaşanacak
UNESCO tarafından yeni açıklanan bir rapora göre, tüm dünyayı yakın gelecekte temiz su kıtlığı tehdit ediyor.

Uzmanlar su kıtlığının 2070 yılına kadar da Orta ve Güney Avrupa’da hissedileceğini vurguluyor.İklim değişikliği ve dünya nüfusunun hızla artması ile sanayi ve ziraatçilik nedeniyle kirletilen sular, tüm dünyanın gelecekteki temiz su ihtiyacını ciddi oranda tehdit ediyor.

Fransa’nın Marsilya kentinde bütün hafta boyunca politikacıları, enerji şirketlerinin temsilcileri ve aktivistleri biraraya getiren Dünya Su Forumu öncesi, BM Eğitim, Kültür ve Bilim Örgütü UNESCO tarafından dünya genelindeki su kaynaklarına ilişkin dikkat çekici bir rapor yayınlandı. 700 sayfalık ayrıntılı raporda dünya genelindeki temiz su sıkıntısına dikkat çekiliyor ve giderek artan gıda, enerji ve tıbbi alandaki hijyenik tüketimin, temiz su ihtiyacına olan talebi ciddi oranda arttırdığının altı çiziliyor.

Üç yılda bir düzenlenen ve suyu temel insan hakkından ziyade ticari bir ürün olarak görmekle suçlanan Dünya Su Forum'unda da ele alınacak rapora göre, bir süre sonra içme suyunun temini, dünyanın birçok bölgesinde yetersiz kalacak. Bunda diğer faktörlerin yanı sıra düşük yağış miktarı ve değiştirilen akarsu rotalarının da etkili olduğu belirtiliyor.

Raporu hazırlayan araştırmacılardan Kanadalı biyokimyager Richard Connar’a göre, dünyadaki su miktarı aynı kalıyor ama kullanılıp kirletilen kaynak suyu miktarı son 50 yılda üç katına çıktı. Bu su, temizlenemediği ve okyanuslara döküldüğü için de içme suyu temininde giderek daha büyük sıkıntılar baş gösteriyor.

Rapora göre dünya genelinde hâlihazırda yaklaşık 1 milyar insan temiz içme suyundan yoksun ve bu nedenle her yıl binlerce çocuk yaşamını yitiriyor. Ayrıca temiz su ihtiyacına olan bu “benzeri daha önce görülmemiş artış” birçok önemli kalkınma hedefini de tehlikeye sokuyor.

BM raporunu hazırlayan araştırmacılar, gelecekte su nedeniyle savaşların çıkacağını düşünmüyor ama iklim değişikliğinin 2030 yılına kadar Asya ve Afrika’nın güneyindeki gıda üretimini ciddi oranda vuracağına dair uyarıyor. Uzmanlar su kıtlığının, 2070 yılına kadar da Orta ve Güney Avrupa’da hissedileceğini vurguluyor.

UNESCO Genel Sekreteri Irina Bokowa gelecekteki su ihtiyacının nasıl karşılanacağı konusundaki şüphelerin giderek arttığını düşünüyor ve “Riskler de ona göre artıyor” diye konuşuyor.

İnsanlığı Bekleyen Felaket
Bilim insanları, yaptıkları araştırmanın sonuçlarının özellikle sahil şeridinde oturanlar için hiç de iç açıcı olmadığını belirttiler.

Alman uzmanlar, kuzey yarıküredeki en büyük buz kütlesini oluşturan Grönland Buz Katmanı'nın geleceğini bilgisayar ortamında canlandırdı. Sonuç, özellikle sahil şehirlerinde oturanlar açısından hiç de iç açıcı değil.

Almanya'nın Potsdam kentinde bulunan İklim Araştırmaları Enstitüsü'nün (PİK) Madrit Complutense Üniversitesi ile işbirliğiyle yaptığı araştırmaya göre, Grönland'daki buz katmanı tahmin edilenden daha hızlı eriyor.

Kuzey yarıküredeki en büyük buz kütlesini oluşturan Grönland Buz Katmanı'nın kalınlığı 3 bin metreyi aşıyor. Buz tabakasının iklim değişikliğinin bir sonucu olarak erimesi, deniz seviyesinin metrelerce yükselerek sahil bölgelerinin sular altında kalmasına neden olacak.

"Nature Climate Change" isimli bilimsel dergide yayımlanan araştırma sonuçlarına göre, Grönland buz tabakasının erimesinden dünya çapında milyonlarca kişi etkilenecek.

Simülasyon Yazılımı Kullandılar
Mevcut ısı artışı, sanayi devrimi öncesine kıyasla yüzde 0,8'i buluyor. Uzmanlar, uluslararası anlaşmalarla artış seviyesini 2 derecede tutmaya çalışıyor.

Potsdam İklim Araştırmaları Enstitüsü'nün (PİK) yeni bir simülasyon (canlandırma) yazılımıyla hazırladığı Grönland araştırması, çeşitli senaryolar üzerinde duruyor.

Buna göre, sıcaklık artışının 2 derecede tutulması halinde bile Grönland 50 bin yıl içinde eriyecek. Artışın 8 dereceyi bulması halinde ise Grönland Buz Katmanı 2 bin yıl içinde deniz seviyesini ciddi ölçüde artıran bir faktöre dönüşecek.

Nükleerin Bedeli Ağır
Greenpeace Uluslararası Genel Direktörü Kumi Naidoo İstanbul’a geldi.Fukuşima’nın birinci yıldönümünde hem nükleer santralin tehlikelerini anlatan, hem de Türkiye’de planlanan santrallerle ilgili mesajlar veren Naidoo, Akkuyu’da bir nükleer santralin ülke için intihar demek olduğunu söyledi.

Naidoo, Japonya’daki nükleer reaktörlerin durmasıyla geçecek nükleersiz bir yazın ardından kimsenin elektrik sıkıntısı çekmediğini göreceklerini kaydetti.

Naidoo, "Fay hatlarına bu kadar yakın bir santral bir intihar girişimi, neden bir hükümet ve bir halk, bu riski alsın? Dünyanın en önemli turistik çekim merkezlerinden birini tehlikeye atsın? Fukuşima’daki radyasyon, sulara karıştı, havada kilometrelerce öteye taşındı. Japonya turizmi çöktü. Türkiye’de nükleer santral yapılırsa, milyonlarca turistin bölgeye gelmesi tehlikeye girer.

Dünyanın her yerinde bu tip santraller, toplumda en az sesi çıkan, en fakir halkın yaşadığı yerlerde kuruluyor. Fukuşima’da çalışan Tepco yetkililerinin hiçbiri, aileleri de santralin etki alanı içinde yaşamıyordu. Bu yüzden devletten veya şirketten bir yetkili 'merak etmeyin güvenlidir' dediğinde, 'o zaman sen yaşa orada, inanayım' demeli.

Günümüzün siyasi ve iş liderleri, nesiller arası dayanışma kavramını yok sayıyor. Bugün yapacağımızı her seçim, sadece önümüzdeki 10-20 yılı değil, gelecek 50-100 yılı etkileyecek” dedi.

Kaynak:Ntvmsnbc(19 Mart 2012,10:42)
Son düzenleyen Safi; 18 Şubat 2019 14:12