Tüm yaşananlar sığar mıymış bir kaç satıra? Tek bir kağıt alır mıymış hatıraları? Şimdi saymaya kalksam tüm olanları, belki bir ömür yetmez. Lakin iş yazmaya gelince kelimeler de yardım etmez. Sadece tanışmamızı anlatsam GÜLÜM... Hani dolmuş kuyruğunda ayağıma basışın. Kızaran bir yüzle özür dileyişin... Çok kızmıştım sana o zaman, sinir etmiştin beni. Ben nerden bilebilirdim beni bu kadar kızdıran birini sevebileceğimi?! Çok değil iki gün sonra bu sefer köşedeki markette kafama düşürmüştüm un paketini. "Yine mi siz?" diyerek ben... Sen dayanamayıp gülerken. Öyle öyle konuşmalar, yavaş yavaş tanışmalar. Sonra öğrendik ki iki sokak arayla oturuyoruz seninle. Meğer müstakbel sevgililer yaşıyormuş aynı mahallede... Tüm yaşananlar sığar mı tek bir kağıda? Bir kaç satır anlatabilir mi? Tanışmamızın yedinci ayında evlenmeye karar vermiştik. Arada geçen yedi ay değil sanki yedi gün idi. O yedi ayın her günü sanki birer GÜL idi. Sonra???... Sonra birgün aniden bir haber getirdin bana. Dişin için gitmişken doktora... Yüzün asık, rengin solmuş... Meğer benim GÜLÜM KANSER OLMUŞ!.. İnanamadım, inanamadık, inanılmaz. Böyle bir acı tarifsiz, anlatılmaz. Kemiklerimin sızladığını hatırlıyorum acıdan. Kopan kalbimi ise asla... Tanışamamızın üçüncü yılında ve bir ekim soğuğunda. Loş ışıklı bir hastahane odası. Acılar yankılanıyor duvarlarda... Ve bir ekim soğuğunda... Tanışmamızın üçüncü yılında... Ellerimden kayıp giderken elin. Dönerken ufka doğru gözlerin... Ve ÖLÜM... Ve AYRILIK! Tüm yaşananlar sığarmıymış bir kâğıda... Beni anlatmaktan aciz bir kaç satıra?...