Arama

Türk sanat müziği nedir? - Tek Mesaj #19

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Nisan 2012       Mesaj #19
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Türk müziği, makamlı bir müzik türüdür. Bununla beraber Türk sanat müziği ile klasik Türk müziği birbirinden farklı dönemlerdir.
10. yüzyılda yaşamış olan Farabi’den Timurlenk’in öldüğü 1405’e kadar geçen süre, Türk müziğinin nazari yönleriyle açıklandığı ve yazıya aktarılmaya başlandığı oluşum dönemini kapsamaktadır. Bu dönemin sonlarına doğru, çok meşhur bir üstad olan Abdülkadir Meragi, bir sonraki evrenin tohumlarını ekmiş, Türk müziğine yeni bir yön vermiştir.
Bunu takiben, 15. yüzyılın başından Yavuz Sultan Selim ’in tahta çıktığı 1512’ye değin; anlatılageldiği şekilde, Türk müziğinin ses perdeleri ve makamları üzerinde birtakım nazari değişilikler yapılmıştır. Bu da, Diyar-ı Rum'un ve Balkanlar’ın dört bir köşesine Mevlevihanelerin yayıldığı, İstanbul’un fethedilip, Bizans İmparatorluğu kalıntıları arasına Enderun Saray Okulunun kurulduğu, kökleştiği ve Orta Asya’dan Ali Şir Nevai, Hüseyin Baykara, Ali Kuşçu, Şadi gibi ilim adamlarının İstanbul’a cezbedildiği bir dönüşüm dönemi, keza bir nevi Rönesans olarak görülmektedir.
Türk Sanat Müziği, ciddi anlamda üzerinde yaşanılan toprakların milletlerinin müziklerinden etkilenmiştir. Özellikle Bizans Kilise Müziği ve diğer milletlerin müziklerinden yararlanmıştır. Türk Sanat Müziğinde yer alan pek çok makam Osmanlı üzerinde hakimiyet süren toplumlardan alınmıştır.
Bunun ardından, 16. yüzyılın başından IV. Murat’ın öldüğü 1640’a dek, Doğuya düzenlenen seferler sayesinde, Osmanlı sarayına Orta Doğu’dan getirilen müzik ve sanat adamlarının faaliyet gösterdiği, Şii-Sünni mezhepleri arasında derin ayrışmaların patlak verdiği şark dönemi yaşanmıştır.
17. yüzyılın ortalarından Lâle Devri'nin sona erdiği 1730’a kadar, Avrupai Barok ve Rokoko etkilerin Osmanlı sarayına nüfuz ederek, zamanının doğu kültürüyle apayrı bir sentez oluşturduğu klâsik dönem süregelmiştir. 1730’dan İsmail Dede Efendi’nin 1836’daki ölümüne dek uzanan dönem ise son klasik dönem olarak adlandırılmaktadır.
Tanzimat Fermanı'nın ilan edildiği yıllardan II. Dünya Savaşı'nın sona erdiği 1945’e kadar süren akım ise romantik dönem olarak anılmaktadır.
20. yüzyılın ortalarından bugüne kadar gelen dönem çağdaş dönemdir. Bu dönemin en son temsilcilerinden biri Münir Nurettin Selçuk'tur.
Sadettin Kaynak, Bimen Şen, Refik Fersan, Yesari Asım Arsoy, Dramalı Hasan Güler en önemli temsilcileridir. Bir esmer dilberin vuruldum hüsnüne” (kürdilihicazkar), “Leyla” (hicazkar), “Enginde yavaş yavaş” (hicaz), “Kalplerden dudaklara” (nihavent) bu dönemin birkaç örneğidir.

Çok geç oldu ama mesajı daha yeni görüyorum Msn Happy)
Son düzenleyen Mira; 1 Nisan 2012 15:36 Sebep: Küfür silindi.