Arama


byz_qny - avatarı
byz_qny
Ziyaretçi
1 Nisan 2012       Mesaj #2
byz_qny - avatarı
Ziyaretçi
Zamanımızdan takriben 3200 yıl önce Çanakkale Boğazı yakınlarında “Troya” isimli bir kent varmış. Bu kentin, barışsever, fakat cesur insanları, kralları, Priamos’un idaresi altında uzun yıllar barış içinde çok mutlu bir hayat sürmüşler.
Bir gün kral Priamos’un karısı Hekabe çok kötü bir rüya gördü. Rüyasında, karnından ateşler çıkmakta ve ateşin dumanı, bütün Troya surlarını sarmaktaydı. Hekabe, bu rüyasını önce kocasına, daha sonra da bir kâhine anlattı. Kâhinin yaptığı yorum hiç de iç açıcı değildi. Ona göre Hekabe hamileydi ve doğacak olan çocuk, ileride Troyalıların başına büyük dertler açacaktı. Onun için bebek doğar doğmaz öldürülmeliydi. Bu kehanete inanan Kral Priamos, çocuk doğduktan sonra bir adamını bebeği öldürmek için görevlendirdi. Savunmasız yeni doğmuş bebeği öldürmeyen Troyalı onu o zaman ki adı “İDA” olan “Kazdağı”na götürüp, bir ormana bıraktı. Nasıl olsa, yabani hayvanlar onu öldürür diye aklından geçirdi. Ama bebeği, yabani hayvanlardan önce bir çoban buldu. Bu çocuk, ilerde gerçekten Troyalıların başına birçok dertler açacak olan Paris’ti.

DEVAMI
Troya (Truva) Efsanesi
Truva (Troya) Savaşı
Son düzenleyen Safi; 11 Haziran 2017 01:46