Arama

Frigyalılar - Tek Mesaj #1

PiSiK0PATR - avatarı
PiSiK0PATR
Ziyaretçi
13 Ekim 2006       Mesaj #1
PiSiK0PATR - avatarı
Ziyaretçi

Frigya, PHRYGİA olarak da yazılır.

Ad:  Frigya1.JPG
Gösterim: 9299
Boyut:  66.0 KB

Anadolu’da antik bölge.

Doğuda Kapadokya, sonraları Galatya, güneyde Likonya, Pisidya, batıda Misya, Lidya, Karya, kuzeyde de Bitinya ve Paflagonya bölgeleriyle çevrilidir. Bugünkü Ankara, Afyonkarahisar ve Eskişehir illerinin yaklaşık tümünü, Konya, İsparta ve Burdur illerinin kuzey, Kütahya ilininse batı bölümünü içine alır.

Zaman içinde çeşitli bölümlere ayrılan bu bölgenin, daha güney ve doğudaki geniş kesimi Büyük Frigya (Phrygia Magna) adını taşıyordu. Kuzeybatıdaki kesimine ise Küçük Frigya (Phrygia Minoris) ya da Phrygia Epiktetos denmekteydi. Doğuda Halys (Kızılırmak), batıda Dindymos (Murat) Dağı, güneybatıda Göller Yöresi ve kuzeyde de Köroğlu Dağlarıyla sınırlanıyordu. Sonraları güneybatıdaki bölümleri Pisidya’ya bırakılan Frigya ikiye ayrılarak, bunlara birinci ve ikinci anlamına gelen Drima ve Sekunda adları verildi. Bu iki bölgeye daha sonra, büyük ve küçük anlamlarına gelen magna ve parva, son olarak da 5. yüzyılda pakatia- na ve salutaris denmeye başladı. Frigya Pakatiana ülkenin ,batı sınırında, kuzey- güney doğrultusunda uzanan bir yöreydi. Frigya Salutaris ise ülkenin hemen doğusunda bulunuyordu.

Bölge adını, Küçük Asya’ya 1Ö 1200 yıllarından sonra Trakya ve Boğazlar üzerinden girmiş bir Trak boyu olan Frigler’den almıştır. Anadolu'da önceleri Marmara Denizi' nin güney ve güneydoğu kıyıları ile İznik Gölü ve Sakarya Irmağı yöresinde oturan Frigler sonralan, Avrupa’dan yeni göçmenler gelince yerlerinde barınamayıp Orta Anadolu’ya doğru ilerlediler. İÖ 10. yüzyıla doğru, sonraları başkentleri olacak olan Gordion’a vardılar.
Ad:  Frigya2.JPG
Gösterim: 2377
Boyut:  50.2 KB
Hint Avrupa karakterli dilleri ve Fenike alfabesinden alınmış bir yazıları olan Frigler, Roma döneminde genellikle müzik ve dansta ünlü, ama cesaret ve enerjiden yoksun, köle ruhlu bir ulus olarak tanınıyorlardı. Buna karşılık Homeros onları gayet savaşçı insanlar olarak tanımlamıştır. İÖ 8. yüzyılın ortalarında bir devlet kuran Friglerin ilk kralı, Gordion'a adını vermiş olan Gordios'tu (Gordies). Onu, oğlu Mi- das izledi. Midas, İÖ 8. yüzyılın sonlarında etki alanı batıda Ege Denizi kıyılarından, doğuda Halys'in (Kızılırmak) öte yakasına kadar yayılan bir krallığın başındaydı. Midas'ın zengin ve görkemli devleti İÖ 7. yüzyılın başlarında göçebe Kimmer boylarının saldırılarına uğradı, bunun sonucunda Gordion yakılıp yıkıldı. Kimmerlerden kurtulabilen bazı Frig soyluları, yukarı Sakarya vadisi ya da Kızılırmak'ın doğusundaki Hattuşa (Boğazköy) ve Pazarlı gibi merkezlere çekilerek İÖ 547'ye değin bağımsız yaşamlarını sürdürdüler.

Lidya Krallığı’nın yıkılışından sonra bölge Pers İmparatorluğu’nun satraplık sistemi içine alındı; Kapadokya, Paflagonya ve Hellespontos ile birlikte Büyük Frigya Satraplığı’na bağlandı. İÖ 333 yılında da Büyük İskender’in eline geçti. İskender Gordion'u aldığında kentteki ünlü kördüğümü bir kılıç vuruşuyla çözerek, inanıldığı gibi tüm dünyaya egemen oldu. Onun ölümünden sonra generalleri arasında çekişme konusu haline gelen Frigya önce I. Antigonos’un, İÖ 301'deki İpsos Çarpış- ması’ndan sonra Lysimakhos’un, İÖ 281 tarihindeki Korupedion (Kurupedion) Çarpışması'nı izleyen yıllarda da Selevkosların eline geçti. İO 277’de bir Kelt boyu olan Galatların istilalarına sahne oldu. Bir süre sonra Frigya'nın, Ankara'nın da içinde bulunduğu bu kuzeydoğu kesimi Galatya adıyla anılmaya başladı. İÖ 188’de Selevkos kralı III. Antiokhos ile Roma arasında imzalanan Apameia Barışı’ndan sonra Frigya, Pergamon (Bergama) Krallığı’nın yönetimine bırakıldı. Pergamon kralı III. Attalos İÖ 133'te ölünce, Pontus kralı V. Mithradates ile Bitinya kralı II. Nikomedes Frigya'yı aralarında paylaştılar. İÖ 116’da ise yöre Roma’nın Asya Eyaleti sınırları içine alındı.

Bölgenin en önemli kenti, İÖ 277’den sonra Galatya'ya bağlanan Polatlı yakınlarındaki Gordion'dur. Sangarios (Sakarya) ile Tembris (Porsuk) ırmaklarının birleştiği yerin yakınında kurulmuş olan kentin geçmişi İÖ 3. binyıla değin uzanır. Sonraları yine Galatya’ya bağlanan Ankyra’nın da (Ankara) önceleri önemli bir Frig yerleşmesi olduğu bilinmektedir. Zaten bazı eskiçağ yazarları da kentin Midas tarafından kurulduğundan söz ederler. Aynı Gordion ve Ankyra gibi, Galat istilasından sonra Galatya bölgesi içinde kalan ve gene Midas tarafından kurulduğuna inanılan üçüncü Frig kenti Pessinus’tur. Ankara Eskişehir karayolu üzerinde, Sivrihisar ilçesinin 13 km güneyindeki Pessinus, Frigya baştanrıçasının kutsal kenti olarak ün salmıştı.

Bölgenin güneybatı ucunda Lidya ve Karya ile komşu en önemli kentlerin başında Hierapolis (Pamukkale) gelir. Pergamon kralı II. Eumenes tarafından yeniden kurulmadan önce kutsal bir Frig kenti olan Hierapolis’te Tanrıça Kybele’ye hizmet eden Frig rahipleri bulunurdu. Bu yöredeki öteki önemli kentler arasında Laodikeia, Kolossai ve Themisonion ile Kelainai (Dinar) önde gelir. Bunlardan sonuncusu, Selevkos krallarından I. Antiokhos (İÖ 324- 261) tarafından Apameia ya da Apameia Kibotos adıyla yeni yerine taşınmış ve Ephesos’tan hemen sonra gelen çok önemli bir ticaret merkezi haline gelmişti. Güneydoğudaki Philomelion, Tyriaion, Iulia, Prymnessos ve Polybotos da Frigya’nın görece kalabalık nüfuslu merkezleri arasındaydı.

Bölgenin kuzeybatı kesimini oluşturan Küçük Frigya’da, Roma döneminde bir birlik içine girmiş olan Aizanoi (Çavdarhisar), Nakoleia, Kotyaion (Kütahya), Midaion, Dorylaion ve Kadoi (Gediz) adlı altı kent vardı. Anadolu’nun oldukça geniş bir bölümüne yayılmış olan Frigya bölgesinin iklimi yöreden yöreye farklılık göstermekle birlikte, bir bütün olarak ele alındığında step iklimi özelliklerine sahipti. Bu nedenle de kışlar genellikle sert ve sürekli; yazlar, çukur alanlarda sıcak, yayla sırtlarındaysa serin geçmekteydi. Ülkenin büyük bir bölümü ormanlar ve otlaklarla kaplıydı. Ekime elverişli, iyi sulanan ovalar yeterli değildi. Bu nedenle de hayvancılık ve buna bağlı olarak yünlü dokumacılığı oldukça gelişmişti. Bunda, Orta Anadolu keçi ve koyunları- nın yünlerinin çok kaliteli olması da rol oynuyordu. Gordion’daki tümülüslerde ele geçirilen keten ve yünden kumaş kalıntıları Frig dokumalarının en eski örnekleridir. Bunların yanında, günümüz Türk kilimlerinin ataları arasında yer alan ve tapetes adını taşıyan, geometrik örgeli Frig kilimleri antik dünyada haklı bir üne sahipti.

Frigya bölgesi doğal kaynaklar bakımından da zengindi. Güneybatıdaki Domimaion mermer ocakları Roma döneminde çok yoğun biçimde işletilmişti. Bunun yanında albatr ve mika da çok bulunan ve bölge ekonomisine katkısı büyük olan hammaddeler arasındaydı. İÖ 8. yüzyılın ortalarıyla İÖ 7. yüzyılda bölgede gelişmiş bir tunç endüstrisi bulunmakta ve üretilen nesneler hemen hemen bütün antik dünyaya ihraç edilmekteydi. Aynı dönemde orman ürünleriyle ilişkili olarak gelişmiş bir mobilya sanayisi de bulunmaktaydı. Gordion’daki, Midas’a ait olduğu sanılan büyük tümülüste bulunmuş ahşap masa ve kakma bezemeli panolar Frigler’in mobilyacılıkta ulaştıkları üstün düzeyin en güzel kanıtlarıdır.

Kaynak: Ana Britannica
Son düzenleyen Baturalp; 25 Aralık 2016 18:59