Gönderme tarihi : 12/10/2006 21:50
Konu : [turkiye_turklerindir ] Türk Mİlleti Boykota
Ermeni soykırımının inkarını suç sayan tasarıyı Türkiye'nin ve AB'nin tepkilerine rağmen kabul eden Fransa'ya en güzel cevabı Türk halkı vermeye hazırlanıyor...
Fransız Parlamentosu sözde Ermeni soykırımına ceza öngören yasa tasarısı kabul etti. Şimdi yasa Fransız Senatosu'na sunulacak. Kongre metin üzerinde değişiklik yapmaz ise yasayı olduğu gibi Fransa Cumhurbaşkanı Chirac'a sunacak. Yani Meclis'in yasayı kabul etmesi her şeyin bittiği anlamına gelmiyor.
Şimdi sıra Türkiye'nin cevabında çok büyük bir katılımla Fransa ürünlerini boykot kararı alındı boykota tüm Türkiye halkı istisnasız olarak katılacak ve ekonomik yönden zaten çok sıkıntılı bir dönemde olan Fransa Türkiye nin boykotuyla hayatının tokadını yiyecek ve köpeklerin kurtlara havlayamayacağını anlayacak...
1. Önümüzdeki günlerde boykot ilerledikçe Türkiye'deki Fransız veya Fransız ortaklı büyük şirketlerden "Biz Türkiye'de üretim yapıyoruz, biz Türk firmasıyız" gibi açıklamalar geldiğinde bilin ki boykot işe yarıyor demektir. Çünkü istediğimiz bu büyük firmaların Fransa'daki üst düzey yöneticilerinden Fransız hükümetine baskı yapmalarını istemelerini sağlamak.
2. Fransa ekonomisi şu an kötü durumda. Fransız hükümeti ekonomiyi canlandırmak için en son çıkardığı iş yasasını halkın baskısıyla geri çekti. Bu olay aynı zamanda hükümetin otoritesini de sarstı. Şu anda yapacağımız başarılı bir boykot Fransız hükümetini iyice zor durumda bırakacaktır, halkın tepkisini yoğunlaştıracaktır.
3. Hangi ürünler boykot edilmeli? Tüm ürünler için ayni kalitede birçok seçenek var. İşte boykot edilecek ürünler istisnasız herkezin katılması Türk onuru için çok değerli bir olaydır lütfen bunun bilincinde olarak bu ürünleri kullanmayalım...
Benzin: Total, Elf
Süpermarket: Carrefour, Gima, Dia Endi, ChampionSA
İnşaat: Ondulin Avrasya (Onduline -Bituline-Isoline), Lafarge, Chryso, Weber Markem
Seyahat: Air France, Club Med, Fransa'da tatil, Fransız Kültür Merkezi
Tıraş Bıçağı: BIC
Çakmak: BIC, Cartier
Kırtasiye: BIC, Sheaffer
Yoğurt: Danone, Yoplait
Şişe Suyu: Perrier, Danone, Evian
Mutfak ve diğer ev eşyalar: Tefal
Oto Lastiği: Michelin, Uniroyal, Recamic
Oto Yedek Parça: Valeo
Otomobil: Renault, Peugeot, Citroen
Spor Ekipmani: Le coq sportif
Motosiklet, Bisiklet: Peugeot
Giyim: Lacoste , Givenchy, Pierre Cardin, Yves Saint Laurent, Etam, René Derby, Sonia Rykiel, Cacharel, Daniel Hechter
Çanta: Longchamps, Lancel, Louis Vuitton
Şampuan: L'Oreal, Studio Line, Lancome
Saç ürünleri: L'Oreal, Studio Line, Garnier, Kerastase
Cilt Bakım ürünleri: Clarins, Guerlain, Avon, Avene
Bebek giyim, mama, oyuncak: Bledina, Mellin, Majorette, DPAM, Petit Bateau
Kozmetik: L'Oreal, La Roche Posay, Biotherm, Christian Dior, Clarins, Vichy
Parfüm: Chanel, Christian Dior, Clarins, Drakkar Noir, Fahrenheit, Lancome,Lavendar Harvest
Dergi: Marie Claire, Elle
Telekom: Alcatel
Sigorta: AXA, Günes Sigorta, Basak Sigorta, Basak Emeklilik (Groupama International)
Finans: Societe General Bankasi, TEB (Türk Ekonomi Bankasi)
İlaç firmaları Sanofi (Aventis&Synthelabo&Pasteur ortakligi): Servier, Fournier, Guerbet, Pierre
ABD planı ve uyum
12.10.2006 BEHİÇ KILIÇ
ATATÜRK'ün vefatının ertesi günü başlayan süreçte, gelinen nokta...
'Vatanın bütün kal'alarına girilmiş, bütün tersaneleri dağıtılmış, millet fakr-u zaruret içerisinde harap ve bitap düşürülmüş!..'
Olduğu için...
Yedi düvel artık hiçbir sıkıntı duymadan memleket saht-ı mailinde oyun kurabiliyor!.. Üstelik bu oyunun riskli noktalarına 'yerli' oyuncuları yerleştirip elini yakmayacak şekilde...
Misallerden biri eşkıya meselesi...
Konu Türk milletinin itiraz fırsatı bile bulamayacağı şekilde, toplumun tepesine yerleştirilmiş 'akredite efendilere' hallettiriliyor!..
Varsa itirazı olan şu 'Koordinatör' meselesinden ne anladığını bir söyleyiversin... Amerikalı bir koordinatör, arada bir uğradığı Ankara'da birtakım görüşmeler yapıyor... Usulen, göstermelik olarak, millete 'gaz tedavisi' niyetine ihdas edildiği anlaşılan 'Türk tarafı koordinatörü' ile el sıkışıp Dışişleri'ne gidiyor falan filan... Bu arada Beyaz Saray ile Barzani-Talabani meseleyi yürütüp Ankara'ya 'yapılması gerekenleri' bu koordinatörle iletiyor...
Manzara budur...
Bunun ötesinde ne Kandil'e, ne de 'ovadaki' PKK bürolarına bir müdahale yoktur...
Bu ahvalin kabulü içerisinde olan bizim değerli siyaset erbabının iktidar savaşları da, bretlik trajikomik bir hadisedir!..
Konuyu somutlaştıralım...
Niyetini artık saklamayan ABD, BOP için ilk adım planlarını şöyle açıklıyor:
'PKK'nın, K. Irak'tan tümden temizlenmesi gerekli. Bu 'askeri imha ile değil, örgüt üyelerinin Türkiye'ye dönmeye teşvik edilmesi, bazılarının da Batı'ya sığınması yoluyla' sağlanabilmeli. Türkiye'nin bu sürecin düğmesine bir 'af' ile basması gerektiğini düşünen ABD'li çok...'
Bu yolun devamı bellidir!..
Ama önce 'güncel gelişmeden' dem vurarak ilerleyelim... Mehmet Ağar 'PKK'ya aftan bahsettiği Diyarbakır'da elli kişi ile bir araya gelip basına kapalı bir toplantı yaptı.Toplantıda adını daha önce sıkça duyuran Baro Başkanı, İHD ve Mazlum- Der gibi örgütlerin başkanları da bulundu.
Ağar daha sonra gazetecilere 'Türkiye'nin terörden bıkmış durumda olduğunu, ateşkesin bölge halkının baskısı sonucu ortaya çıktığını' söyledi.
Gene sıralayalım...
Bölge halkının ne isteyeceğini kendilerine İmralı ve Barzani-Talabani söylüyor!..
Ve bunu elbette ki, Ağar bizden daha iyi biliyor...
Ağar'la bir araya gelen o elli kişilik sözcü heyeti, kendisini 'PKK affı'na ikna için neler söyledi bilemiyoruz. Ama eşkıya çetesinin ağzında, 'af' başlığı ile nelerin dayatıldığını iyi biliyoruz... Üstelik bu dayatmaların ön maddeler olarak Avrupa Birliği ofislerinde hazırlandığını da biliyoruz... Barzani ve Talabani'nin, bölgedeki İmralı uydusu siyasetçilerin de ağızlarında gevelediği 'af' şartlarında, hem de 'şimdilik' şu öncelikler var:
1- Kürt kimliğinin tanınması ve Türkiyeli'lik üst kimliği çatısı altında tüm kimliklerin anayasal güvenceye kavuşturulması.
2- Kürt dili ve kültürü önündeki engellerin kaldırılması, ana dilde eğitim hakkının tanınması ve Türkiye'de Kürdistan bölgesi tanınacak, burada Türkçe'nin yanında Kürtçe ikinci resmi dil olarak kabul edilecek...
3- Bir toplumsal uzlaşma projesiyle iki toplumun karşılıklı birbirini affederek barışı ve özgür birliği tesis etmesi amacıyla, Apo dahil, tüm siyasi tutukluların serbest bırakılması, siyasal ve toplumsal yasama katılımlarının engellenmemesi.
4- Bölgedeki askerin çekilmesi, köy koruculuğu sisteminin lağvedilmesi ve köylülerin köylerine geri dönüşü için sosyal ve ekonomik projelerin geliştirilmesi.
5-Yukarıdaki maddelerin gerçekleşmesine paralel olarak dağdakilerin her iki tarafın belirleyeceği bir takvim dahilinde, kademeli olarak silahlarını bırakıp yasal demokratik toplumsal yaşama katılım sürecinin başlatılması.
Yani şöyle olacak...
Türkiye eşkıyaya teslim olacak, bu topraklarda bayrak asıp ikinci bir devlet halinde özgürleşecekler!..
Ağar şu af meseleseni, rıza gösterdiği 'içeriği' bir açıklarsa daha net bilgi sahibi olacağız...
MUAVENET - SULEYMANIYE VE TILKILER YUCE DIVANA
TCG MUAVENET MUHRIBI ABD SARATOGA UCAK GEMISI TARAFINDAN FUZELER
ILE VURULDUKTAN SONRA , ABD KENDI ARASINDA SOYLE KONUSTU ;
TURK'LER BIR OLAYI 3 AY ICINDE UNUTURLAR VE BU SOYLEMI DE SULEYMANIYE
CUVAL OLAYI OLDUGUNDA SOYLEDILER.
MUAVENET MUHRIBI VURULDUGUNDA DA OYLE OLMUS VE 3 AY ICINDE
UNUTMUSTUK.
SULEYMANIYE'YI DE UNUTMAMIZI BEKLEDILER.
SAYGIN UYELER VE ARKADASLARIM BU IKI OLAYI DA BELLEGINIZE YAZIN VE HIC
UNUTMAYIN. AYRICA BIR SEYI DAHA UNUTMAYIN ;
SULEYMANIYE OLAYINDA BASBAKAN RECEP TAYYIP ERDOGAN'A ;
NOTA VERMEYECEK MISINIZ DIYE SORU SORAN GAZETECIYE VERILEN CEVABI...
SANIRIM ONU DA UNUTTUNUZ ...!!!
NE DEDI BASBAKAN ?
SIZ BU NOTAYI MUZIK NOTASI MI SANIYORSUNUZ ?
ULKESININ ONURU CUVALA KONAN BASBAKAN BOYLE DEMIS VE NOTA
VERMEKTEN TIRSMISTI...
VATANDASINA AGZINA GELENI , KASIMPASALI'CA
SOYLEYEN SAYIN RTE BOYLECE "NOTA" NIN SADECE MUZIKLE ILINTILI
OLDUGUNU DA SOYLEYIVERMISTI....!!!
BUNU DA UNUTMAYIN SAYIN OKURLAR...
BIR TARAFA DIGERLERI ILE BIRLIKTE YAZIN KI HATIRDA DEGIL,
SATIRDA KALSIN...
SIMDI SIZLERE, ARSIVIMI KARISTIRIRKEN , HALEN GUNCELLIGINI KORUYAN
VE UNUTTUGUMUZU DUSUNDUGUM ASAGIDAKI HABERI TEKRAR SUNUYORUM
KAPTAN
GUNDEM - Tilkiler Yüce Divan'a!
Tayyip Bey, Rize'de gürledi:
- Herkes tilkilik peşinde!..
Allah Allah, kim acaba tilkilik peşinde olanlar?! Tilki, zeki mi zeki, kurnaz mı kurnaz bir yaratıktır. Üstelik ahlak mefhumu hiç yoktur! Onun için biricik hedef, kümesteki tavuklara, kazlara, ördeklere ulaşmaktır. Tilki, öne çıkan bu en belirgin özelliği ile tam bir Makyevelisttir. Diğer bir deyişle:
- Tilki için, iktidara (paraya) giden her yol mubahtır!
Bu açıdan bakıldığında maşallah, cennet ülkemiz tilkiden geçilmiyor! Üstelik tilkinin dini, imanı, milliyeti de fark etmiyor... Kuşadası- Egeport, İstanbul-Galataport ve de bir gecede 14.76'lık hissesi ''hediye edilen'' TÜPRAŞ, tilkilerin her yerde fink attığını su götürmez biçimde gösteriyor! AB Komisyonu Ekonomi Masası Türkiye Sorumlusu Dirk Verbeken 'in önceki gün yaptığı yenilir yutulur olmaktan uzak açıklama da tilkileri işaret ediyordu:
- Özelleştirmelerde bazı kimselere ayrıcalıklı olarak yardımda bulunuluyor. Hükümette bunlardan kazançlı çıkan bir kesim var!!!
İşe bakın, AB'nin Türkiye'den sorumlu yetkilisi, binlerce kilometre uzaktan, hükümetin içinde de tilkilerin bulunduğunu adeta haykırıyor, bizim cenahtan tık yok!
- Ama Başbakan, tilkilerden söz ettiğine göre bir bildiği vardır!
****
Ben geçen hafta, TÜPRAŞ'ın 1.76'lık hissesinin bir gecede, ihalesiz, SPK'den habersiz 6 yabancı fona nasıl ikram edildiğini yazmıştım. Çok eksik yazmışım, çok geride kalmışım! İsrail asıllı, kendi memleketinin gazetesi tarafından ''İsrail dahil, hükümetleri maymuna çeviren adam'' olarak tanıtılan Sami Ofer ve ortağı Global şirketinin sahibi Mehmet Kutman 'la çevirdikleri ve de çevirmekte oldukları işleri bilememişim!
Meğer Sami-Mehmet ikilisi ve de görünmez ortakları önce Kuşadası Limanı'nı almışlar. Bir de peşin ödeme yapılınca yüzde 10 indirim gerçekleşmiş ve liman 25 milyon dolara bu arkadaşların olmuş! Üstelik 36 milyon dolar teklif veren yerli girişimci varken. Peki, bu devirden sonra ne olmuş? AKP hükümeti, ''Kruvaziyer Yönetmeliği'' ile Egeports'a kıyı kanununa tamamen aykırı biçimde denize kazık ve dolgu yapma, üstüne de 56 adet turistik işyeri yapma izni vermiş.. Yargının bu işlemi iptal etmesine karşın karar Kuşadası'na ancak 3 ayda ulaşabilmiş. Böylece Ofercilerin yalnızca bu yasadışı dükkânlardan kârı 30 milyon doları geçmiş...
Gelelim ''Galataport Projesi'' ne. İhalede yine aynı arkadaşlar en yakın rakiplerine 2 milyar Avro üzerinde fark atarak bu projeyi de aldılar. Sonradan ortaya çıktı ki, ödeme planı ''Allah bana, ben sana'' şeklindeydi! Böylece projenin bugünkü değerden yalnızca 193 milyon Avro'ya cebellezi edildiği anlaşıldı. Türkiye'nin bir numaralı işadamı Rahmi Koç bile, ''Şartları bilsem kendi adıma girerdim'' demek zorunda kaldı! Bu ifade, Türkiye'nin en önde gelen şirketlerinin bile bu cin plandan habersiz olduğunu açık bir şekilde anlatıyordu...
- Oferlemeye bakın!!!
****
Bitti zannediyorsunuz ama bitmedi!
Sami Ofer'in oğlunun geçen yıl Davos Zirvesi sırasında önce Kemal Unakıtan 'la, ardından da Tayyip Bey'le otel odasında baş başa görüştüğü ortaya çıktı. Başbakan'ın Kemal Abi'sinin Hong-Kong gezisine de daha sonra Ofer Grubu'nun TÜPRAŞ'ta temsilcisi olacak olan kişiyle birlikte gittiği ortaya çıktı...
- İyi mi?
Dönelim Tayyip Bey'in ''Tilki'' tanımlamasına... Gerçekten çok haklı; ortalık ''peşkeş'' kokusu almış tilkilerden geçilmiyor. Üstelik bu tilkiler, durumlarını sağlama almak için medyaya da el atıyor. Haa, unutmadan, Mehmet Kutman'ın Global şirketi dün tam 33.1 milyon dolara Süper FM'i de satın aldı!
Ama, tilkiler bu işlerin böyle biteceğini sanıyorsa çok aldanıyorlar... Bu işin sonu karakolda biter...
- Tilkiler Yüce Divan'a gider!!!
ÜMİT ZİLELİ