Arama

Dua Ufku - Tek Mesaj #11

NihLe - avatarı
NihLe
Ziyaretçi
12 Kasım 2005       Mesaj #11
NihLe - avatarı
Ziyaretçi
DUA

Şükran duymak da bir yaklaşım tarzıdır ve bizim müteşekkir olacak o denli çok şeyimiz var ki.

Loise Redden isimli çok fakir giyimli bir kadın yüzünde bir hüzünle bir manava girer. Dükkan sahibine mahcup bir şekilde yaklaşır. Kocasının çok hasta olduğunu, çalışamaz duruma düştüğünü ve yedi çocugu ile birlikte aç kaldıklarını ve yiyeceğe ihtiyaçları olduğunu söyler. John Longhouse isimli manav ona ters bir şekilde bakarak derhal dükkanını terketmesini ister.
Kadın ailesinin ihtiyaçlarını düşünerek, lütfen efendim der, paramız olur olmaz getirip borcumu ödeyeceğim. John kendisine bir kredi açamayacağını çünkü onun eski bir müsterişi olmadığını, kendisinde bir hesabının bulunmadığını söyler.
O sırada dükkanın dışında bekleyen bir müşteri ikisinin arasında devam eden bu konuşmayı dinlemektedir. İçeri girerek John'a yaklaşır ve ben o kadının almak istediklerine kefilim der. Ailesinin ihtiyacı olan şeyleri ona ver.
Bunun üzerine manav çok isteksiz bir şekilde kadına döner ve bir alış veriş listen varmıydı diye sorar. Louise "Evet efendim" der. "Tamam" der manav. Şimdi onu terazinin şu kefesine koy, onun ağırlığınca diğer kefeye istediklerinden koyacağım.!" Louise bir an duraksar, sonra başını önüne eğer ve çantasını açarak üzerine bir seyler karalanmış bir kağıt parçasını çıkartır ve manavın kendisine gösterdigi kefeye özenle bırakırken başı hala öne eğiktir. Manavın ve diğer müsterinin gözleri terazinin kefesine dikilirken hayretle büyümüştür. Manav müsteriye dönerek kısık bir sesle, "İnanamıyorum." Der. Inanılacak gibi değildir. Müsteri manava gülerken manav çoktan diğer kefeye eline geçeni doldurmaya başlamıştır ama nafile, diğer kefeyi yerinden bile kıpırdatamamıştır. Terazinin kefesi artık üzerindekileri almayacak kadar dolduğunda çaresiz hepsini bir torbaya doldurarak kadına verir. Şaşkınlıkla üzerinde birşeyler çiziktirilmiş kağıdı eline alır ve okur. Bir de bakar ki orda bir alış veriş listesi yoktur. Sadece bir dua yazılıdır. "Allah'ım neye ihtiyacım olduğunu sen bilirsin, kendimi senin ellerine teslim ediyorum." Manav taş gibi bir sessizliğe bürünmüştür. Loise kendisine teşekkür ederek dükkandan ayrılır.
Müsteri John'un eline bir elli dolarlık tutuştururken, her kuruşuna değdi,der. Daha sonra John Longhouse terazisinin kefelerinin kırılmış olduğunu görür. Bu nedenle duanın ne kadar ağır çektiğini sadece Mevla'mız bilir.

DUA BİZİM İÇİN HİÇBİR MALİYETİ OLMAYAN BEDAVA BİR HEDİYEDIR.

Bu hikayeyi dostlarınıza gönderiniz ve onlar için bir dua ediniz